Eylül 2024 itibarıyla ekonomideki süreçler ve işletmelere tavsiyeler

Şevket SAYILGAN / Ekonomist
Şevket SAYILGAN / Ekonomist [email protected]

Günümüzde Ekonomi med­yası ve Akademi dünyası ge­nel olarak süreçleri ve sorunla­rı tespit eden ancak genelde çö­züm önerileri konusunda daha ihtiyatlı davranan bir yaklaşım içindeler. Dünya gazetesinde­ki bu köşemde tespitler yanında olabildiğince çözüm önerilerini de paylaşmaya çalışıyorum.

Geçen hafta makroekonomik durum tespitine ilave olarak ge­nel bir çözüm öneri listesini yazmıştım. Bugünde eylül ayı­na girmek üzere olduğumuz bu­günlerde yaşanan ve beklenen ekonomik değişkenlere göre iş­letmelerimizin yapmaları gere­ken Finansal Yönetim süreçleri­ni sizlere aktarmak isterim.

Öncelikle şu tespitleri yapma­mız gerektiğini düşünüyorum,

a) İç talep daralmaya devam ede­cek.

b) Kısa vadeli kredi ile finans­man yapmaya alışkın olan fir­malar için kaynak yönetimi zor­laşacak

c) İşletmeler için aynı anda yö­netilmesi gereken, 1. Ciro, 2. Kâr, 3. Nakit arasında nakit ön­celikli hale gelmektedir.

d) Özellikle bu dönemde ciro arttırmak veya kârı arttırmak amaçlı nakitten taviz vermek ( vade dezavantajlı satış, iskonto­lu satış, evraklandırılamayan sa­tış vb) sürdürülebilirlik için en büyük riski oluşturmaktadır.

e) Stok, alacak ve ticari borç dengesini sağlamak için gere­kirse cirodan taviz vermekte göze alınmalıdır.

f ) İşletme sermeyesi yaratma­dan ya da azaltarak faaliyetler önceliklendirilmelidir.

g) Dış pazar alternatifleri ko­nusu vazgeçilmez bir satış ön­celiği olmalıdır.

h) Döviz kurunun bu dönemde­ki stabilitesi, ne olursa olsun kur riski alınarak finansman yapıl­ması için bir sebep olmamalıdır.

i) Unutulmamalıdır ki bugün­kü iç ve dış piyasa koşulları aynı kaldığı taktirde bile 2025 yaz ay­larına kadar durağan ve yavaşla­yan ekonomi koşullarının devam edeceği düşünülecek olursa tüm işletme uygulamalarında kont­rollü, ihtiyatlı ve planlı faaliyet­ler ile sürecin yönetilmesi ayrı­ca önem kazanmaktadır. (Bütçe yönetimi ve denetimi en önemli yönetim desteği olacaktır.)

Finansal yönetimin operasyonel süreçleri

1-Tic.alacak vadesi < Tic.borç vadesi – Stok vadesi

2-Tic.borç vadesi > Tic. Alacak vadesi + Stok vadesi

3-Stok vadesi < Tic. borç vadesi – Tic. alacak vadesi

Yukarıdaki finansal operas­yonların vadeleri arasında yu­karıdaki denge özellikle dikkate alınmalı ve bu dengeden kopu­luyorsa a) fiyata b) maliyete c) oluşan açık kadar ilave işletme sermayesinin firma içine dahil edilmesine dikkat edilmelidir.

Günümüzde İşletme finansın­da temel bazı ezberlerde değiş­miştir. Bunları aşağıda 5 başlık olarak sıralayabiliriz.

Mevcut/Değişenler

a) - Satış /Satınalma

b) - Kâr/ Likidite

c) - Gelir / Maliyet

d) - Özkaynak/ Y. kaynak

e) - Peşin/ Vade

a) Artık satışdan kazanmak yeri­ni satın almadan yaratılan mali­yet avantajı ile gerçekleşmektedir. Artık satış kral değil satın almadır.

b) Kâr fiktifdir ( kaydi dir) esas işletmenin somut perfor­mansı likiditede yarattığı fark olmaktadır.

c) Gelir arttırarak kâr art­mıyor, maliyet düşürüle­rek kârın arttırıldığı bir dünyayı yaşıyoruz

d) Öz kaynakla finansın yerini yabancı kaynakla fi­nansman modeli ( vade ve kur riski yönetmek kaydı şartıyla) almaktadır.

e) Dönemsel öncelikler değişmekle birlikte peşin satı­şın yerini vadeli satış avantajı ve karlılığı almaktadır. ( Alacak yö­netimi şartıyla)

Unutulmamalıdır ki her koşul ve konjonktür de işletmeler temel üçgeni sürekli canlı tutmalıdır.

İşletmelerde mevcut konjonktüre bağlı olarak finansal yönetim aksiyon planı

-Nakit odaklı yönetim (haftalık izlenmeli ) ve esas faaliyet kaynak­lı nakit pozitif olmalı.

-Maliyet azaltıcı faaliyetler arttı­rılmalı, özellikle sabit maliyetler… (Başa baş noktasının düşürülmesi temel hedef olmalıdır).

-Ciroyu korumak için vade riski ve alacak riski yaratılmamalı.

-Yeni pazar, yeni ürün artışı önce­liklendirilmelidir. Burada özellikle ihracat pazarları hedef alınmalıdır. (Fiyatlama konusu da sadece kura duyarlılık kolaycılığından katma­değer ve yüksek teknoloji ağırlıklı nihayetinde marka odaklı olmayı temel hedef almaktır.)

-Başa baş noktasına bağlı olarak dinamik fiyatlandırmaya geçilme­li. (A-B-C-D analizine bağlı olarak) (Ürün kârlılık ve müşteri kârlılık süreçleri tekrar gözden geçirilmeli ve başa baş noktasından sonra de­ğişken maliyet üzeri fiyatlamanın kâr yaratacağı unutulmamalıdır. Ancak bu operasyonda fiyat iskon­tosu kolaycılığından çok ticari pa­zarlama enstürümanlarının önce­liklendirildiği bir yapı seçilmelidir.

-Satış ve sonrası hizmetlerde ag­resif olunması (garanti,değişim vb).

-Teslim maliyetlerinde müşteri­ye alternatif yaratılmalı

-Sabit maliyetler düşürülmeli ve bu dönemi fırsat olarak görerek üretimde daha fazla alt tedarik­çi yaratılarak katma değerli üreti­mi bünyede tutulma strateji uygu­lanmalıdır(Outsource). İşletmeler herşeyi satmalı ama her şeyi üret­memelidir.

-İnsan kaynakları motivasyon ve aidiyet politikalarına öncelik veril­mesi, Kurum içi iletişim güçlendi­rilmelidir. Unutulmamalıdır ki iş­letmeler temel kaynaklarından olan insan kaynakları ile süreklilik yara­tabilir ve müşterilerine aidiyet his­settirebilir.

-Tedarikçi ilişkileri gözden ge­çirilmeli ilişki yönetimi kullanıla­rak terminlere uyulmasına dikkat edilmeli ve alternatif tedarikçi sü­reçleri oluşturulmalıdır.

-Selektif satış politikası yapılan­dırılarak (az işletme sermayesi ya­ratan, hızlı ve güvenli tahsilat ya­pılan, kâr marjı yüksek olması) ön­celiklendirilmelidir.

-Operasyon maliyetlerinin (işçi­lik-kayıp-kaçak-hurda vb.) azaltıl­ması sağlanmalıdır. Verimlilik he­defli faaliyetler izlenerek iyileştir­meler sonuç odaklı olmalıdır.

-Markaya ve Bilinirliğe yönelik pazarlama projelerin oluşturul­ması ve sürekli hale getirilmesi sağlanmalıdır.

Umarım vurgulamaya çalıştığım konular işletmelerimiz için yol gösterici olur.

Son söz: “Yanlışı alkışlıyorsan FİKRİN Yoktur, Eğri ile doğruyu ayıramıyorsan AKLIN yoktur, Ya­lana sahip çıkıyorsan AHLAKIN yoktur.” Anonim

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar