EY, şirketlerin kriz 'koç'u olacak
Politik ve finansal belirsizlikler, ardı ardına yaşanan olağandışı olaylardaki artış şirketler cephesinde, kriz yönetiminin önemini artırırken EY Türkiye, ‘Kriz Yönetimi ve Devamlılık’ programı oluşturdu. Bu program ile şirketlere ‘kriz yönetimi koçluğu’ yapacak olan EY, danışmanlık alanına da yeni bir yaklaşım getirmiş olacak. EY, bu servisi diğer bölge ülkelerine de pazarlamayı düşünüyor.
EY İş Sürekliliği ve Kriz Yönetimi Program Lideri Ender Bebek, “Ülkemiz yoğun risk profiline sahip. Son dönemde yaşanan major riskler; şirketlerin sürdürülebilir iş performansı için uygulanabilir ve sıkça test edilen bir metoda ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Geliştirdiğimiz program ile çözüm ortaklarımıza olası krizler, siber saldırılar, terör, savaş, deprem, yurtdışı kaynaklı finansal kriz gibi konularda kriz yönetimi ve devamlılık modeli konusunda rehber olacağız. Bu ülkede böyle bir platforma ihtiyaç var” diye konuştu.
Yelken üzerinde kalmak kompleks bir yapı
İş modellerini Yelken örneği ile anlatan Bebek, şu şekilde anlattı: “Denizde, yelken seyahatinizde, hiç beklemediğimiz anlar da hiç beklemediğiniz yönlerden bir çok şey gelişebilir. Yelken üzerinde kalmak çok kompleks bir yapıdır. Aslında iş dünyasında hepimizin durumu bu. EY olarak biz de şirketleri diyoruz ki; sizinle beraber risk profillerini çalışalım. Risk gerçekleştikten sonar reaksiyon vermek zordur. Öncesinde planı yapmak olası risklerde çok daha sağlam kalmak hatta ondan etkilenmemek anlamına gelir.Bizim platformumuzun temel amacıda, olası risklerden minimum etkilenmek ve kalıntı riskleri de, etkin bir kriz koordinasyonu ile maksimum seviyede, yönetebilmek.”
Krizde ilk adım, öncelik ve odağı belirlemek
Kriz yönetiminde ilk yapmanız gereken; önceliğinizi ve odağınızı belirlemektir.Yoksa krizi yanlış yönetiri krizden krizler doğmasını engelleyemezsiniz.Kriz yönetiminde iyi bir lider ve ekibe sahip olmak, daha once hazırlanmak, hazırlıkları peryodik olarak test etmek ve gelişen tüm kriz deneyimlerinden dersler almak, kriz yönetiminde başarıyı getiriyor. Biz riske özel çalışıyoruz.”
Danışmanlıkta yeni bakış açısı
Ender Bebek, çözüm ortaklığı yaklaşımı ile amaçlanan; müşterilerin, risk profilleri ve beklentilerine özel çözümler geliştirmek ve bu çözümleri 3 ile 5 yıllık uzun süreli destek çalışmaları ile sadece danışman olarak değil, uygulayıcı çözüm ortakları olarak gerçek yaşamlarına adapte edilmesini desteklemek olduğunu kaydetti. Çözüm ortaklığı anlaşması ile ilk etapta şirketlerin hangi noktalarda güçlü, hangi alanlarda zayıf olduklarını belirleyip, risk profillerini çıkardıklarını belirten Bebek, ardından kriz yönetim programını oluşturduklarını ifade etti. Bebek, program ile ilgili şunları söyledi: “Bu program, organizasyonel, operasyonel, stratejik, taktiksel, repütasyonel ve diğer dış tehditlere karşı uçtan uça koruma ve hazırlıklı olunmasını sağlıyor. Proje ekibimizi oluştururken, local ve global EY ekiplerimiz içerisinde bulunan tüm deneyim ve uygulama birikimlerimizi bir araya getirip, o sektörde veya konuda deneyimli olan profesyonel kadrolarımız ile çalışıyoruz. Son dönemde, EY Türkiye ekibimizde, sadece kriz Yönetimi değil, siber güvenlik, bilgi işlem ve endüstriyel control sistemleri güvenliği konularında da çok güçlü bir ekip oluşturduk. Tüm bu uzmanlık alanlarının dışında, konuya özel gördüğümüz deneyim ihtiyaçlarında ise, gerekli hallerde, uzun süredirbildiğimiz, birlikte çalışma ve hazırlıklar yaptığımız iş ortaklarımız ile işbirliği yapıyoruz.”
Hedefinde, 3 sektör ve grup var
Ender Bebek, Türkiye’de her gün farklı krizlerle karşılaşarak, maalesef krizlerin özümsendiğini dile getirerek, “Biz kendi çözüm programımız, öncelikle risklere karşı bir bilinç yaratıyor ve her riske farklı çözümler sunuyoruz. Özellikle kilit noktada olan sektörleri hedefliyoruz. Örneğin; geçtiğimiz yıl yaşanan 1 günlük elektrik kesintisi enerji sektörünün ne derecede kilit olduğunu gösterdi. Bu anlamda enerji, telekomunikasyon, bankalar ve diğer finansal kurumlar, ve holding şirketlerine de öncelikle çözüm ortağı olmak istiyoruz. Ayrıca kamu kuruluşları ile çözüm ortaklığı projeleri geliştirerek, gerek tüm ülkemiz için kritik altyapı ve servislerin devamlılığı ve olası krizlerin etkin yönetimini ve gerekse kamu kurumlarının uygulayıcıları olan tüm diğer sektörlerde üstdüzey bir kriz yönetim platform oluşturmak, ve krizlerde çözüm ortakları olmak istiyoruz” ifadesini kullandı.
Bankacılıkta en büyük risk siber saldırı
Ender Bebek, bankacılık sektöründe kurumun çok deneyimli olduğunu belirterek, şu anda global bankacılık sektöründe en önemli riskin siber saldırı olduğuna dikkat çekti. Bebek, “Siber saldırıların, diğer tüm kesinti risklerine oranla çok daha büyük olumsuz sonuçlar (itibar, müşteri, ilave yaptırımlar, vb) ve finansal kayıp getireceği söyleniyor. Biz de bu anlamda Türkiye’de aralık ayında bankalara özel bir çalıştay yapacağız. Siber saldırıya hazır mısınız? Değilseniz bir yol haritanız var mı? Türk bankalarının siber saldırıya hazır olup olmadıklarını araştıracağız ve çözüm ortakları olacağız” diye konuştu.
Kriz Profesyonelleri için yeni bir Çalışma Platformu : “Exchange”
Öte yandan, ileri düzey “Kriz Yönetimi ve Devamlılık” projesi ile EY Türkiye, ilk yıl dört hedef sektörde, orta vadede ise bu gruba dahil edeceği 10 sektörde daha, ileri düzey “Kriz Yönetimi” ve “Uçtan Uca Devamlılık” için çözüm ortaklıkları sağlamayı hedefliyor. EY Türkiye, programın tüm platformlara ulaşması için bankacılık, enerji, telekomünikasyon, sigorta, lojis tik, teknoloji gibi bir çok sector temsilcileri ile bir toplantı yaptı. Tüm katılımcıların ortak görüşleri ile oluşumuna karar verilen yeni bir çalışma platformu, Kriz Yöneticileri için “Exchange Platform” adı ile hayata geçirildi ve tüm katılımcıları ile, EY desteğinde, peryodik olarak bir araya gelerek, güncel riskler, yaşanan deneyimler, yayınlar, regülasyon, standardlar ve yeni trendlerin sürekli takip edilecek ve değerlendirileceği bir paylaşım ağı olarak çalışmalarına devam edecek. Bu platformun, tüm Kriz Yöneticileri, Devamlılık, Risk ve benzer alanlarda görev alan Profesyonellerin de katılımları ile büyüyerek devam etmesi temel hedef olarak belirlendi.