EVDS'de perde arkası ve detaylar...

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Merkez Bankası'nın elektronik veri dağıtım sistemindeki uygulama ve bu uygulama çerçevesinde ortaya çıkan hatalı sonuçlar üstünde biraz daha durmamız gerekiyor. Öyle anlaşılıyor ki, cuma günkü yazımızda tam izah edemediğimiz yönler olmuş. Geri dönüşlerden bunu anlıyoruz. 

Dikkatimizi çeken bir yön de, "Koskoca Merkez Bankası değil de, doğruyu siz mi biliyorsunuz yani" türü yaklaşımlar. Hatta, finans sektörünün içinden kimi kifayetsiz muhterisler çıkıyor, Merkez Bankası'nın yaptığının hatalı bir uygulama olmadığını, "EVDS sistemi"ni kullananların orijinal frekans değiştiğinde farklı sonuçlar çıktığını bildiklerini dile getiriyorlar. Orijinal frekans değişince sonuç tabii ki farklı olur, biz aksini söylemiyoruz zaten. Ama yeni bir frekansa geçildiğinde bir veriyle ilgili farklı iki rakam çıkmaz, biz buna vurgu yapıyoruz. Hem bizi gerçeği bilmemekle suçlayanlar EVDS'nin açılımındaki S'nin "sistemi" sözcüğünün kısaltması olduğunu bile göremeyip, aslında "elektronik veri dağıtım sistemi sistemi" demiş oluyorlar ya... 

Merkez'i bir hafta önce uyardık

Dünya Gazetesi'nin amacı hiçbir zaman bağcı dövmek olmadı. Bir hatanın üstüne, haber ya da köşe yazısı oluşturmak amacıyla da gitmedik. Normalde belki öyle yapmamız gerekiyordu; ama bizim sorumluluk anlayışımız farklıydı. EVDS konusunda da Merkez Bankası'nı hiç görevimiz olmadığı halde köşe yazımızdan bir hafta önce uyardık.

Cuma günkü yazımızda da değindiğimiz gibi kasımın ilk haftasına ilişkin olarak aynı konuda iki farklı rakam belirleyince bunu 12 Kasım'da Merkez Bankası'na sözlü olarak sorduk. Bize, böyle bir durum olmaması gerektiği ve inceleneceği söylendi. Daha sonra da gördüğümüz eksikliği bir not olarak kendilerine iletmemiz istendi.

Bunun üstüne 13 Kasım Cuma günü Merkez Bankası'nın  parasal [email protected] adresine saat 14.22'de evds konulu bir mail gönderdik. Merkez Bankası'na gönderdiğimiz mail aynen şöyle:

Sayın ilgili, 

Ben Dünya Gazetesi köşe yazarıyım ve Merkez Bankası verilerini yoğun bir şekilde kullanıyorum. Dün (12 Kasım) bir veri dikkatimi çekti ve sanki tutarsızlık varmış gibi geldi. 

Konu, "Parasal ve Finansal İstatistikler" kapsamında yer alan "Haftalık Menkul Kıymet İstatistikleri"ndeki yurtdışında yerleşiklerin hisse senedi ve DİBS değişim tutarları. 

Bu tabloya göre, 30 Ekim'den 6 Kasım'a kadar olan haftada, aslında 2-6 Kasım haftasında yabancılar net 224 milyon dolarlık DİBS satmış görünüyorlar. Bu veriyi kullanırken, yazımda geçmiş ayların verilerine de EVDS'de kümülatif baza getirerek yer vermek istedim. Ancak bu kez EVDS'de yabancıların kasım ayı toplamında 192 milyon dolarlık DİBS sattıkları görülüyordu. 

6 Kasım itibariyle değişimi gösteren rakam içinde ekimden gün sarkması olmadığı için yalnızca kasım verileri bulunuyordu. Dolayısıyla düz mantık, kasımın ilk haftasındaki rakamla, kasım için verilen kümülatif rakamın aynı olması gerektiğini söylüyordu. 

Hafta toplamlarından aya gitmek, her hafta, mutlaka o ay içinde kalmadığı için doğru sonuç vermeyebilirdi elbette, ama kasımın ilk haftası için bu tez doğru değildi. 

EVDS'deki değişim tekniği ile ilgili örneği de inceledim. Buradaki açıklama, aslında sanki kümülatif verileri değil de, ortalamayı açıklamaya daha uygun gibi görünüyor. 

Ancak şu da bir gerçek ki, konumuzu oluşturan verideki gibi, gün itibariyle veri oluşmayan durumlarda kümülatif rakamı da biraz el yordamıyla hesaplama durumu ortaya çıkıyor.       Merkez Bankası bu veride günlük değerlere sahip olmadığı için mi haftalık açıklama yapıyor ve oradan aylık ve diğer dönemlere gidiliyor, bilmiyorum. Ama izlenmekte olan yöntem, kümülatif gerçekleşmeye uzanmakta yetersiz kalıyor, bu çok açık. 

Özellikle kasımın ilk haftasındaki DİBS satışı örneğinde olduğu gibi. Tümüyle yanlış yorumluyor olabilirim ama rakamların denk gelmesi dikkatimi çekiyor. Acaba, 224 milyon doların kasımın ilk haftasında, yani ilk yedi gününde oluşan bir rakam olduğu, dolayısıyla gün başına 32 milyon dolar düştüğü, buradan hareketle de altı gündeki çıkışın 192 milyon dolar olduğu mu varsayılıyor? Sabit değişim tekniğinin 192 milyon dolar vermesinin altında bu varsayım mı yatıyor? Bu varsayımla yapılan hesaplama bize hisse senedi ve repodaki rakamları da aynen veriyor çünkü. 

Bu yaklaşım doğruysa, tatil günleri olan 1 Kasım Pazar ve 7 Kasım Cumartesi günleri de işlem yapıldığı varsayılmış olmuyor mu? 

Hepimiz biliyoruz ki, excel programının bile hataları var. Bu programın yaptığı her hesaplama doğru sonuçlar vermiyor. Dolayısıyla haftalık verileri aylığa ve yıllığa getirirken Merkez Bankası'nın kullanmakta olduğu yöntem ya da bilgisayar programında da hata olduğu izlenimi uyanıyor. 

Şimdiye kadar yabancıların döviz giriş çıkışı gibi, dış borç ödemesi gibi bir dizi veriyi aylık baza getirerek köşeme taşıdım, kullandım. Öyle görünüyor ki bunlar hep hatalı. 

Sabit değişim tekniğiyle elde edeceğim veriler mi doğruya daha yakın, yoksa kesikli değişim tekniğini kullandığımda elde edeceklerim mi, bilemiyorum. Verileri kümülatife getirmede bu tekniklerden doğrunun ya da en az yanlış olanın hangisi olduğu konusunda tarafıma bilgi verilmesini rica ediyorum. 

Ayrıca, EVDS açıldığında ekrana sabit değişim tekniğinin geliyor olmasını da biraz yanlış bulduğumu belirtmek istiyorum. İlk algı, her ne kadar orada uyarıcı bir işaret varsa da, başka bir değişim tekniği olmadığı biçiminde oluşuyor. O bölümün boş bırakılması ve kullanıcının mutlaka bir seçim yapmak için önce açıklamaya göz atma zorunluluğu yaratılması, daha iyi olur diye düşünüyorum.

Merkez sessiz kaldı

Bu maili 13 Kasım Cuma günü gönderdik ve pazartesi, salı ve çarşamba günleri Merkez Bankası'ndan hiçbir dönüş olmadı. Ortada bize göre çok ciddi bir hata vardı, Merkez Bankası bu durumu sözlü olarak kabul ediyor bir görüntü sergiliyordu, ama resmi bir dönüş ve açıklama da yapılmıyordu.

19 Kasım Perşembe gününe geldik; konuyu hatırlatmak için Merkez Bankası'nı bir kez daha aramak durumunda kaldım. Bir gazeteci dürtüsüyle, bu konunun başkası tarafından yazılmasından rahatsızlık duymaya başlamıştım çünkü. Madem Merkez uyarımızı dikkate almayan bir tutum takınıyordu, bize de konuyu yazmaktan başka çare kalmayacaktı. Perşembe günkü aramadan sonra daha üst düzey bir yetkiliden geri dönüş oldu, kendisine durumu bir kez daha anlattım. Bu yetkili, konuyla ilgili olarak çalıştıklarını, EVDS'de köklü değişikliklerin söz konusu olduğunu söyledi. Ben de, o günkü yazı konumu belirlediğimi ve EVDS'deki durumu yazacağımı söyledim. 

Cuma günü çıkacak yazımda EVDS konusunun işleneceği ve sabit değişim tekniğiyle yapılan hesaplamalardaki yanlışa yer verileceği öğrenilince Merkez Bankası 19 Kasım Perşembe günü öğleden sonra çok ani bir kararla değişim tekniklerini kesikli ile sınırladı ve diğer üçünü bir anda devre dışı bıraktı.

Merkez Bankası'ndan 20 Kasım Cuma günü yapılan açıklamada da, EVDS'de orijinal frekansı haftalık olan istatistiklerin aylık değerlere toplulaştırılmasında sabit, kesikli, doğrusal ve kübik olmak üzere dört değişim tekniği kullanılabildiği hatırlatılarak, "Kullanıcıların uygun olmayan bir yöntemi seçerek ara değer hesaplamaları yapmalarına ve bu yolla yanlış analizler üretmelerine engel olmak amacıyla 19 Kasım 2015 tarihinden itibaren EVDS'de frekanslar arası dönüşüm tekniğinde sadece kesikli yöntem kullanılabilmektedir" denildi. 

Ama bizim şu sorumuz hala yanıt bulmadı. Madem doğru sonuç veren yöntem kesikli ise, (ki Merkez Bankası'na yazdığımız mailde de yöntem kısmının boş bırakılmasını önermiştik) neden sayfaya girişte karşımıza sabit yöntem çıkıyordu?

Yanlışı daha iyi anlamak için

Cuma günkü yazımızda da verdiğimiz bir örnek var. DİBS'te ocak ayı gerçekleşmesi.

Yabancıların DİBS alış-satışlarına ilişkin net değişim tutarı cuma günleri itibariyle belirleniyor. Aradaki günler için veri yok. Sabit değişim tekniğinde haftalık rakamlar aylığa şöyle getiriliyor:

Bu yılın ocak ayı... 2 Ocak Cuma günü haftalık değişim 515 milyon dolar olarak belirlenmiş. Bu 515 milyonun, geriye doğru her gün için geçerli olduğu varsayılıyor. Yani örneğin yılbaşı tatili olan 1 Ocak'ta da 515 milyon dolarlık giriş var.

9 Ocak'ta açıklanan haftalık çıkış 1 milyar 138 milyon. Bu rakam, geriye doğru 6 güne daha yazılıyor. İşte bu şekilde ay sonuna kadar gidiliyor.

Sonra tüm rakamlar toplanıyor ve negatif 1 milyar 560 milyon dolar bulunuyor. Bu rakam, 31'e bölünerek ortalama çıkış tutarı negatif 50 milyon dolar olarak hesaplanıyor. Kümülatif tutarı bulmak için ise 1 milyar 560 milyon dolar, 7'ye bölünüyor ve negatif 223 milyon dolarlık rakam elde ediliyor. Ay sonu değeri olarak da, 31 Ocak'ta rakam oluşmadığı için, 6 Şubat Cuma günü oluşan 385 milyon dolar geriye yürütülerek 31 Ocak gününe bu rakam yazılıyor.

Doğru hesaplama yöntemi olan ve artık bundan sonra kullanılacak tek yöntem olarak duyurulan kesikli değişim tekniğinde ise hafta sonlarındaki rakamlar toplanarak aylık rakam bulunuyor. Bu toplam ocak ayı için 200 milyon dolar. Söz konusu değer, rakam sayısına bölünerek ortalama giriş olan 40 milyon dolara ulaşılıyor, son cuma gününün rakamı olan negatif 52 milyon dolar da ay sonu değeri olarak kayıtlara giriyor. 

İşte bir yönteme göre 223 milyon dolarlık çıkış, bir yönteme göre 200 milyon dolarlık giriş rakamına böyle ulaşılıyor.

Bütün verilerde kısmi hata varmış 

Yöntemden kaynaklanan yanlışın, EVDS'deki hemen hemen tüm verileri bir şekilde etkilediği de ortaya çıktı. Çoğu veri için toplam ya da ortalama almak söz konusu değil. Örneğin mevduat, kredi gibi... Ancak bu verilerde ay sonu verisi alınıyor. İşte burada sabit yöntem yanlış sonuç veriyordu. Sabit değişim tekniğinde, mutlaka ayın son günündeki veri dikkate alınmak isteniyor, o tarih de cumaya denk gelmediğinde, örneğin pazartesi olduğunda bir sonraki cumanın rakamı geri yürütülüyordu.

Bir gerçeğin daha altını çizelim. EVDS'deki bu hata, ne Merkez Bankası'nın bugünkü yönetiminin uygulamasının bir sonucu, ne bir önceki yönetimin. EVDS 1995 yılından beri bire bir bugünkü gibi olmasa da kullanılıyor. Yani bu hata aslında yıllardan beri vardı, yeni fark edildi. 

Bir eleştiri de kendimize    

Bu arada, Dünya olarak kendimizi de eleştirmek durumundayız, çünkü cuma günü bu konuyu işlerken bir hata yapmışız. EVDS'deki hatanın, ödemeler dengesinde hataya yol açabileceğinden söz etmek isterken, cari işlemler dengesi demişiz. EVDS hatasının, cari işlemlerle hiçbir ilgisi yok. Bu hata, olsa olsa ödemeler dengesinin finans hesabını, o da net hata ve noksanı etkileyebilir.

Bu konuda da kesin bir yargıda bulunamayız elbette, ama en azından varsa bile etkinin cari dengeyle değil, ödemeler dengesiyle ilgisi olabileceğinin altını bir kez daha çizelim. 

2131231-g.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar