Evde de, ofiste de, arabada da, tarlada da tekim!
TÜİK açıkladı: “Tek kişinin yaşadığı hane sayısı 5.3 milyona yaklaştı…” Toplam hane sayısının yüzde 20’si… 5 haneden 1’in de tek kişi yaşıyor yani…
***
Hepimizin, “Tasarruf yapamıyoruz…” diye dertlendiği; Hepimizin, “Verimlilik yok…” diye yüksek sesle haykırdığı; Hepimizin, “İsraf var…” diye öfkelendiği süreçte…
***
Yüzde 4’müş, tek kişinin kaldığı hane sayısının toplama oranı 2000 yılında… 2015 yılında yüzde 10’a çıkmış oran, sayısı ise henüz 3 milyonun altında… Dün itibarıyla oran yüzde 20; sayısı ise 5.3 milyon civarında…
***
Tek yaşayanların çoğunluğu ise İstanbul’da… 1 milyon kişi, tek başına kalıyor İstanbul’da, üst üste yığılmış konutlarda… Yani, 1 milyon hane, tek kişi için kendini ısıtıyor/soğutuyor… Yani, 1 milyon hanede tek kişiye yemek pişiyor (vb)…
***
Ortak kullanım gibi… Kültürel olarak toplu taşıma, ortak girişim, ortak üretim, kooperatif gibi kavramlardan da uzaklaşmışız/uzaklaşıyoruz…
***
Sonra, başkasının tasarrufuna (borçlanmaya) ihtiyaç duyuyoruz… Sonuç mu? Yaşıyoruz/görüyoruz/biliyoruz…
VELHASIL
Mahallede, caddede değil; aynı sokakta 4 market, 2 fırın, 2 pideci ekmek yapıp, satıyor… Tek fırının ateşi/çalışanı/kapasitesi ile tüm sokağın ihtiyacı karşılanabilecekken… (Aynı sokaktaki 4 market, 3 bakkal, 1 manav ise farklı bir yazı/tez konusu…)
***
Yan yana dizili küçük tarlalardan birinde badem, diğerinde tütün, diğerinde buğday, diğerinde sebze, diğerinde meyve yetiştiriyoruz… Sürülmesi/gübresi/ilacı, ekimi/dikimi, harmanı/hasatı aynı tarihlerde olan ürünleri seçip, imece ile maliyetleri minimuma düşürme, verimliliği artırma şansı varken…
***
Tasarruftan uzaklaştırıp, israfa yakınlaştırdığımız binlerce alan sayabilmekten neden rahatsız olmuyoruz?