Euro yükselecek mi düşecek mi?
2011de Euro Dolar paritesi uzun bir süre 1.45-41 bandında gezindi. Bu sırada en çok sorulan sorulardan biri "Avrupa'nın sorunlu olduğunu herkes bildiğine göre kurun 1.45te olması Euro'nun ne kadar kuvvetli olduğunu göstermez mi?" olmuştu. Aslında ne herkes Avrupa'nın ne kadar sorunlu olduğunu tam olarak anlamıştı ne de Euro temel olarak kuvvetli olduğu için bu seviyede bulunuyordu. Nitekim sene sonuna doğru kademeli olarak parite 1.30 seviyesine kadar geriledi. Piyasada büyük bir Euro short pozisyon olduğunu biliyoruz. Bu pozisyonlar euro 1.3270 seviyesi aşılabilirse pariteyi 1.35 seviyesine kadar taşıyabilecek bir potansiyel alıcı kitlesini temsil ediyor. Bu nedenle olumsuz gelişmelere rağmen paritenin yükselmesine çok fazla şaşırmamak gerekiyor. Bu yazıyı yazdığım sırada FED toplantısının sonuçları da henüz açıklanmamıştı. Şahin bir açıklama Euro satışlarına , güvercin bir açıklama ise alımlarına neden olmuş olacak. Ancak FED'in üçüncü bir paket açması ihtimali dışında, ki bu paketin de nasıl dizayn edileceği son derece önemli, Euro'nun uzun vadeli trendini değiştirebilecek bir gelişme ufukta görünmüyor. Italya-Portekiz ve Ispanya'nın sorunları Yunanistan vakasında olduğu gibi zamana yayılarak çözülmeye çalışılacak. Daha önce de belirttiğim gibi İspanya'da henüz sönmemiş bir konut balonu, son derece zayıf bir bankacılık sistemi, mali yapısı bozuk yerel yönetimler ve rekabet gücü zayıf bir ekonomi söz konusu. 2007 krizi öncesinde inşaat sektörünün her 7 çalışandan birine iş sağladığını (pazarlama, finansman gibi dolaylı işlerden bahsetmiyorum) ve sektörün bir ara İspanya'da nufusa katılan her bir kişi için 1 konut inşaa eder duruma geldiğini söylersem balonun boyutunu daha net anlayabiliriz.Yeni hükümet tarafından uygulamaya konan kemer sıkma politikaları şayet işe yarayacaksa global büyümeye ve piyasaların İspanya'ya zaman tanımasına ihtiyaç var. Bu zamanın tanınmasının en başta gelen yolu da ECB'nin Ispanyol tahvillerine destek vererek getirileri düşük seviyelerde tutması. Ancak bu politikanın (ki ECB'nin Alman üyeleri başta olmak üzere bazı üyelerinin ciddi muhalefeti var) başarılı olması büyük miktarlarda bono alınmasına bağlı ki bu da Euro'nun değer kaybetmesi anlamına gelecek. 1.2975 seviyesinin kırılması piyasanın Eurodan umudu kestiğini gösteren ilk işaret olacaktır. QE3 ihtimalinin azalması en çok Altın ve Gümüşü etkiledi. Her iki varlığın da sadece QE ile değil aynı zamanda düşük/negatif reel getiri ortamından beslendiğini düşünüyorum. Bu ortam FED faiz arttırmaya başlasa bile ortadan kalkmış olmayacak. Nitekim 2004-2007 döneminde FED faizleri 1%'den 5.25%e çekti ancak altın yükselişini sürdürdü. Bu nedenle uzun vadeli portföylerde Altın ve Gümüşün mutlaka bulunması gerektiğine inanıyorum. Ancak 1600-1590 desteği kırılır ise alım yapmak için biraz daha beklemek gerekiyor demektir.