Euro, şu an 1 bile değil, ama 99 probleme göz kırpıyor!
Covid-19 sonrası enflasyonist dönemde iki popüler ‘caps’ akıllarda yer etmişti:
1.‘50 Cent’in, yükselen fiyatlar nedeniyle ismini değiştirmesi gerektiği,
2.‘Jay-Z’nin meşhur şarkısına ithafen, euronun artık “1 bile etmediği.”
2022 yılında euro-dolar kur çaprazı, ‘parite’ diye nitelenen ‘1’ seviyesinin altına kayarak tarihi bir dönemeçten geçti. 14 Temmuz’da başlayan bu süreç, 10 Kasım’a kadar devam etti. 28 Eylül’de 0,9536 ile dip noktası görüldü, ancak ardından euro toparlanarak 1,02 seviyesinin üzerine çıktı ve 4 aylık 0,95 – 1,04 teknik bandını kalıcı şekilde geride bıraktı.
Böylece, euronun 1999’da piyasaya sürülmesinden sonra yaşadığı 2000-2002 arasındaki iki yıllık parite altı dönem, tam 20 yıl sonra kısa süreliğine tekrarlandı. Şimdi ise euronun hızla 1,05’in altına kaymasıyla parite seviyesine yönelik tehdit yeniden gündemde. Bu düşüşü tetikleyen dört temel faktör var:
1.ECB’nin Fed’e kıyasla daha agresif faiz indirimine gitmesi,
2.Almanya başta olmak üzere Euro Bölgesi ekonomisinin yapısal sorunlar nedeniyle ABD’ye göre sert ivme kaybetmesi,
3.Avrupa siyasetinde artan belirsizlik ve
4.Donald Trump’ın ABD başkanlığına yeniden seçilmesi.
Bu faktörler bir araya geldiğinde euronun hızlı bir fiyatlama ile sert düşüş yaşaması kaçınılmazdı. Şu an 1,05 pivot seviyesinde konsolide olmaya çalışan euro, geçen hafta Fed’in faizi sabit bırakmasına karşılık ECB’nin 25 baz puan daha indirim yapmasıyla parite tehdidini canlı tutuyor.
r* ve paritenin geleceği
18 Kasım tarihli ‘Bir Amerikan R-Star Hikayesi’başlıklı yazımızda detaylıca incelediğimiz gibi, geçen hafta hem Fed hem de ECB’nin basın toplantılarında ana gündem teorik faiz “r*” seviyesiydi. ECB, 7 Şubat Cuma günü bu konuda teknik bir belge yayımlayacak. Önümüzdeki faiz patikasının cuma günü açıklanacak varsayımlara göre şekilleneceği netleşmiş durumda.
Davos’ta ECB Başkanı Christine Lagarde, r* için yüzde 1,75 – yüzde 2,25 aralığını işaret etmişti. Ancak piyasanın genel kabul gören üst bandı yüzde 2,50 seviyesindeydi. Bu yüzden Lagarde, basın toplantısında eleştiri oklarının hedefiydi.
Özetle, ECB, 5 faiz indirimiyle toplamda 125 baz puan gevşemeye gitti ve şu an r* seviyesine bir hayli yaklaşmış durumda. Buna karşın Fed ise kurumun başkanı Jerome Powell’ın kendi ifadesiyle r*’dan ciddi şekilde uzakta bulunuyor.
Euronun geleceği: 1’in altı mümkün mü?
Euro, Avrupa Birliği projesinin temel sembollerinden. Euronun gücü bir anlamda birliğin itibarıyla eşdeğer. Lagarde’ın selefi Mario Draghi, 2012’de meşhur “her ne pahasına” konuşmasını yaparken tam da bunu kastetmişti. Bugün ise euronun kırılganlığı, Avrupa’nın yapısal sorunlarına işaret:
1.ABD, yeşil dönüşüm ve yapay zekâ gibi alanlarda hızla ilerlerken Avrupa geri kaldı.
2.Çin, yüzde 5 altı büyüme oranlarına razı hale gelirken Euro Bölgesi’nin büyümesi yüzde 1’in altında, Almanya 1950’den beri ilk kez iki yıl üst üste ekonomik daralma yaşadı.
3.Enerjide ciddi bir dış bağımlılık söz konusu.
4.Avrupa’da yükselen marjinal siyasi akımlar endişe kaynağı.
Eğer 2010’ların borç krizi dönemindeki gibi Avrupa Birliği’nin dağılabileceği yönünde spekülasyonlar piyasada karşılık bulursa, o zaman euro için parite tehdidi ciddileşir. Ancak euro, hisseli bir para birimi – arkasında Alman Markı ve Fransız Frangı gibi güçlü bir geçmiş var. Eğer euro gerçekten çökecekse, önce parite altına iner, ama ardından Alman Markı’nın içsel değeri nedeniyle tekrar toparlanmaya başlar.
ECB ve Fed: Sonraki hamleler ne olacak?
ECB’nin r* seviyesine yaklaşması, artık seri faiz indirimlerinin sonuna az kaldığını gösteriyor. Mart ayındaki 25 baz puanlık ek bir indirimin ardından ECB’nin karar metninden ‘kısıtlayıcı’ ifadesini çıkarması bekleniyor. Eğer bu gerçekleşirse, faiz farkı artık euro aleyhine çalışmayacak demektir.
Buna karşın Fed’in r*’dan uzak konumu, önümüzdeki dönemde Fed’in faiz indirimlerini sürdürmesiyle euro lehine çalışacaktır. Eğer Fed, faiz indirimlerini tamamlar ya da tekrar faiz arttırırsa ve ECB negatif faiz dönemindekine benzer bir sürece girerse o zaman Euro’nun parite altına inmesi kaçınılmaz hale gelir.
Euro’nun hak ettiği değer nedir?
Piyasa modellerine göre euronun adil değeri (fair value) 1,15 ila 1,20 arasında hesaplanıyor. Yani, mevcut seviyelerde euro zaten baskılanmış durumda. Eğer ECB tarafında ciddi bir hata yapılmazsa, parite tehdidi spekülatif bir korku unsuru olarak kalabilir. Ancak Lagarde’ın basın toplantısında atıfta bulunduğu gibi Draghi’nin belirttiği yapısal reformları Avrupa Birliği hayata geçiremezse, bu tehdit er ya da geç gerçeğe dönüşebilir.
Jay-Z’nin tavsiyesi ve Draghi’nin mesajı
Jay-Z’nin şarkısı bir delikanlıya tavsiye niteliğindedir: "Eğer kızlarla problemin varsa, senin için üzgünüm… Ama benim 99 problemim var."
Euro için de benzer bir durum geçerli. Şimdilik paritenin hemen üzerinde ama Avrupa’nın çok daha büyük problemleri var. Tıpkı Jay-Z gibi Draghi’nin de Avrupa’ya bazı tavsiyeleri var. Ve üstelik evet, “Euro şu an 1 bile değil”!