Ette iddialı değerlendirme
Ankara Sohbetinin konuğu olan Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç, arkadaşlarımıza iddialı değerlendirmeler sunmuş. Mera probleminden, yem sorununa EBK'nun işleyişindeki hatalara çeşitli konulara değinen Tunç, Avrupa Birliği fonuyla bir et gross market projesini yerli üreticilerle hayata geçirmek için çalışma yaptıklarını, bu projenin hayata geçmesiyle sektörde regülasyon görevini üslenebileceklerini belirtmiş.
Bu hafta Ankara Sohbetinin konuğu olan Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç, bir yandan sorunlar üzerinde duruyor, bir yandan yapılması gerekenlerle ilgili değerlendirmelerini ortaya koyuyor, bir yandan da ette iddialı sonuç verebilecek gelişmelere doğru attıkları adımları açıklıyor.
Tunç, yem dahil gerekli desteğin verilmesi halinde önümüzdeki üç yılda Türkiye'nin et ithal eden ülke konumundan, et ihraç eder ülke konumuna gelebileceğini iddia ediyor.
Tunç'un açıklamalarında yer alan bir başka konu da Avrupa Birliği'nden kaynak alarak, üreticilerin verdikleri hayvan taahhütü ile etin pazarlamasında profesyonelce yer alacak gross market kurma girişimleri. Bu gross market uygulamasında üreticiden, pazarlamacıya , nihayi tüketiciyle herkesin yer alacağını belirten Tunç, "Bu gross market sisteminde isteyen bir but, isteyen bir hayvan, isteyen on ton et alabilecek" diyor. Sadece yerli üreticiden hayvan alacaklarını, hayvanların yetişme alanları, beslenme özellikleri ve kesim özelliklerinin bilgilerinin bu sistem içersinde yer alacağını belirten Tunç, kendi ürettikleri ürünü piyasaya çıkarıp satarlarken, haftalık fiyat uygulaması yapacaklarını, her yörenin damak farkı olması nedeniyle bölge bazında fiyat uygulaması yapacaklarını açıklıyor.
Tunç, hayvancılık sektörünün en önemli sorunlarından birinin yem ve mera konusu olduğunun altını çiziyor. Sorunların saptanması ve çözümü için Teksas ve İlinoi üniversitelerinden uzmanlar getirdiklerini, bu uzmanların meraların islah edilmesi için öneriler yaptıklarını, hayvanların yaz aylarında neden açık havada çayırlarda değil de içerde tutulduğunu anlamadıklarını söylediklerini aktarıyor. Mera islahının gerekliliğini vurgulayıp, hayvan çıkan meranın veriminin arttığını, hayvan çıkartılmayan meraların otlarının kuruduğunu, bir süre sonra kökü kalmadığı için toprağın özelliğini yitirmesiyle, oraları vahşi otların bürüdüğünü öne sürüyor.
Et Balık Kurumu'nun kasaplık yapmayı ve kurbanlık satmayı bırakması gerektiğini öne süren Tunç, "EBK'nun tüketicinin yanında yer almak istiyorsa, piyasada denge unsuru olmalı, regülasyon yapma yolunu seçmelidir. Tüketiciye ancak öyle faydalı olur" görüşünü ortaya koyuyor.
Tunç, ayıca EBK'nun arkasına devleti alarak İhale Kanununa tabi olmadan, tüccarla ithalatta ve piyasada yarışmasının ticari mantıkla bağdaşmadığını belirterek, "Şu an EBK'nun harcadığı para, bir sürü görev zararı var.Bu para bizim üreticimize gitmiş olsaydı, bugün rahatlıkla 15 liraya et satardık. Kuşbaşı 22 liraya satılıyor. 18.5 liraya kıyma satılıyor. Bakın benzer görevi TMO yapıyor. EBK madem şeffaf o zaman ithal öncesi 1.5 metre olan duvarı 4 metreye yükselmemeliydin." eleştirisini yapıyor.
Tunç hayvancılık kredilerinin iyi denetlenmediğini ve bazı olumsuzluklara yol açtığını da öne sürüyor. Büyükbaş hayvancılıkta 300 liralık desteğin olumlu olduğunu, kayıt altındaki hayvan sayısının bilinmesini sağladığını, bu nedenle sürdürülmesinin faydalı olacağını söylüyor. Balık avlamada olduğu gibi, kuzu kesiminde de 15 kilo sınırının getirilmesinin yararlı olacağını öne sürüyor.
Et üreticileri Merkez Birliği eğer kurma amacında oldukları et gross marketlerini kurup hayata geçirebilirlerse, hem üreticiden tüketiciye zinciri geliştirebilirler, hem fiyat düşüşüne yol açabilirler, hem de Et Balık Kurumunuin kuruluş amacında yer alan ama bir süredir gerçekleştiremediği regülasyonu özel sektör kurumu olarak gerçekleştirirler.