Etrafımız ateş çemberi

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF [email protected]

Suriye’deki iç savaşın Irak’a yayılması, Ortadoğu’nun daha uzun yıllar kaos ortamından kurtulamayacağını gösteriyor. ABD’de günlerden beri tartışılan konu, Amerikan askeri Irak’a yeniden girsin mi, girmesin mi? Başkan Obama, bunun sözkonusu olmadığını kesin olarak açıkladı. Zaten, Iraklılar da buna karşı. Geriye kalan seçenekler arasında, ISIS güçlerinin havadan vurulması ve ABD ordusu tarafından Irak ordusuna taktik verilmesi konuşuluyor. Ancak, uzmanlar hava saldırılarından sivil halkın zarar görmemesinin imkansız olduğunu belirterek, bu seçeneğe de karşı çıkıyorlar. Bir ihtimal, İran’dan gelecek yardım. Geçen yıl Başar Esad’ı ve Nuri El Maliki’yi desteklediği gerekçesiyle İran’ı uyaran ABD, bu defa El Maliki iktidarını ayakta tutmak ve ISIS’i geriletmek için İran’la işbirliğine hazırlanıyor. Daha düne kadar İran’ın vurulması gerektiğini söyleyen Cumhuriyetçilerin önde gelen politikacılarından Lindsay Graham ve John McCain de İran’la işbirliğinin kaçınılmaz olduğu; Obama yönetiminin bu konuda yavaş kaldığı görüşünde. Gerçi, Pentagon iki ülke arasında askeri bir işbirliğinin sözkonusu olmadığını açıkladı, ama belli olmaz. El Maliki başkanlığındaki Şii hükümetin Sunni azınlığı yok sayması, Irak’ın bugün geldiği noktayı açıklamaya yetmez. Kitle imha silahlarına sahip olduğu iddiasıyla ülkenin ABD tarafından işgal edilmesi bugünkü kaos ortamının en önemli nedenidir.

***
Suriye ve Irak’ta devam eden iç savaştan çevre ülkeleri ve tabii ki, Türkiye de etkilenecektir. Avrupa ülkelerinin derin ekonomik kriz içinde olduğu dönemde Türkiye, Ortadoğu ve Afrika’ya ihracatını artırma başarısı gösterebilmişti. Gelişmeler bu pazarlarda da önceki başarıların tekrarlanmasının zorlaşacağını gösteriyor. Türkiye’de son zamanlarda gerek hükümet gerekse iş çevrelerinde sık sık dile getirilen ihracata dayalı büyüme modelinin bu gelişmelerden
etkilenmemesi olanaksız. İhracatın yiyeceği darbe dışında, artan petrol fiyatlarının cari açıkları arttırması kaçınılmaz. Bu işin ekonomik tarafı. Bir de siyasi yönü var. Türkiye’de meydana gelebilecek terör olayları başta turizm, iç ve yabancı sermaye yatırımlarını kötü etkiler. Siyaset ve ekonomi arasındaki ilişkinin bulunduğumuz coğrafyada daha da önem kazanacağı bir döneme giriyoruz. Çok dikkatli olmak gerekiyor. Irak ve Suriye’nin bütünlüklerini koruması, Türkiye’nin
de siyasi ve ekonomik istikrarı açısından önemli.

***
Irak’ta süren iç savaş, söylendiği gibi sadece seçimlerin bir ülkeye demokrasi getirmeye yetmediğinin çarpıcı bir göstergesidir. Kadın-erkek eşitliğinin olmadığı; insanların inançlarına, mezheplerine ve etnik kökenlerine göre tasnif edildikleri ülkelerde demokrasi bir hayaldir. Irak’taki iç savaş ortamından alınacak dersler çok. 21. yüzyılda Ortadoğu’nun hala din ve mezhep çatışmaları içinde olması, televizyonlara yansıyan katliam görüntüleri bir yandan ilkelliği ve kafaca geri kalmışlığı gözler önüne sererken, öte yandan laik, demokrat ve insan haklarına dayalı rejimlerin üstünlüklerini ortaya koyuyor. Günümüzde, hukukun üstünlüğüne, kuvvetler ayrılığına inanmayan, otoriter ve baskıcı yönetimlerin uzun vadede ayakta kalmaları, sosyal ve ekonomik sorunlara çözüm getirmeleri olanaksız.

***
Siyasi hırsların, gerçekleşmeyecek hayallerin peşinde koşmanın faturası büyük olur. Bunun siyasi olmasının ötesinde tarihi bir sorumluluğu da vardır. Dışişleri Bakan Davutoğlu’nun tüm dünyanın kaos olarak nitelendirdiği bir ortamı “Irak’ta sanki kaos varmış gibi yansıtılıyor” açıklaması ne kadar talihsiz bir açıklamaysa; Irak olaylarının talihsiz bir gelişme olduğu, cari açığı olumsuz etkileyeceğini söyleyen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklaması o derece
gerçekçidir. Daha işin başındayız. Çatışmalar petrol bölgelerine daha henüz sıçramadı. Umalım, petrol üretimi savaştan etkilenmez. Aksi takdirde sonuçları, hem dünya hem Türkiye ekonomisi için ağır olur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016