Etik konusu
NOT DEFTERİ / Uğur Tandoğan [email protected] Kaybettiklerimiz Bilgisayarımdaki dosyalarımı düzenlerken karikatürist Turhan Selçuk'un eskilerde yayınlanmış bir karikatürüne rastladım. Karikatür şöyle idi . "Kayıp eşya dairesi" yazan bir yer; burada bekleyen bir görevli ve raflarda kaybolmuş eşyaların konulduğu kutular. Kutuların üstünde de şöyle ibareler: "Akıl", "fikir", "kültür", "bilgi", "dürüstlük", "sağduyu", "hoşgörü", "vicdan", "zeka", "onur", "iyi niyet", "namus", "ahlâk." Gerçekten de toplumumuzda bu kavramlar ya kaybolmuş, ya da çok yıpranmış durumda. Etik (ahlâk) bugünlerde gelişmiş ülkelerde de çok konuşulan bir konu. Evet oralarda da etik konusunda sapmalara rastlıyoruz. Ama bizim toplumda olduğu gibi, etik dışı davranışları normalmiş gibi kabullenmiyorlar. Örneğin, bu ülkelerin insanları "Yesin, ama çalışsın" diye bir bıkkınlıkla hırsızlığı hoş görür hale gelmemişler... Ya da bir bakanları çıkıp "Bu rüşvet değil, bahşiştir" diye rüşvete kafiye bulmaya çalışmıyor . Etik konusunda gelişmiş ülkelerin iş dünyası da duyarlı. Çünkü halkı duyarlı. Bu konuda literatürde örnek olarak kullanılan bir şirket vardır, Texas Instruments. Bu Amerikan şirketi sürdürülebilir başarı için etiğin en önemli yapıtaşı olduğuna inanmış. Texas Instruments, daha 1961 yılında "İş Dünyasında Etik" (Ethics in the Business of TI) diye kurallarını yazılı hale getirmiş. Ve çalışanlarına, etik konusunda pratik bir test sunmuş. Aşağıda bir testi bulacaksınız. Etik testi "Bu eylem yasal mı? Çalışanın atacağı adımda birinci olarak sorgulaması gereken husus bu. Acaba yaptığım iş yasal mı? Yasal olmayan bir iş yaparsanız, bu suçun getireceği cezaya da hazır olmanız gerekir. Cezaların caydırıcılığı söz konusudur. Ama ülkemizde af mekanizması ile bu caydırıcılık da caydırılmış durumdadır. "Değerler sisteminizle uyuşum içinde mi? Eyleminiz yasalara uygundur, ama içinizdeki değer sistemi ile uyuşmaz. Bu durumda da bu eylemi yapma demiş şirket. Tabii burada önemli olan, kişilerin de güçlü bir değer sisteminin olmasıdır. Örneğin, eğer kişinin değer sistemi, "Ne olursa olsun sadakat göster, bir daha seçilmek istiyorsan genel başkanını kanının son damlasına kadar koru; ona laf söyleyeni gerekirse linç et" üstüne kurulmuşsa bu adım geçerli değildir. "Eğer bunu yaparsanız, kendinizi kötü hissedecek misiniz? Yapılan iş yasal, değerler sisteminizle uyuşuyor. Ama içinizden bir his size "Bunu yaparsan kendini kötü hissedeceksin, yapma" diyor. Yani yukarıdaki Turhan Selçuk karikatüründeki kayıp elementlerden birisinden, vicdandan söz ediyoruz. Eğer vicdanınız varsa ve yapma diyorsa, yapmayacaksınız. "Eğer gazetelerde çıksa nasıl durur? Bu adımda da, "Olay gazetelerde çıkarsa bizi utandırır mı?" durumu söz konusudur. Bu adımın uygulanabilmesi için yukarıdaki karikatürde sözü geçen onur kavramının yürürlükte olması gerekir. "Ne var ki bunda? Yasadışı bir durum mu var!.. Varsa bir bildiği olan, savcıya gitsin" pişkinliğine erişmiş vicdanlar için geçerli değildir. "Yanlış olduğunu biliyorsanız yapmayınız Yukarıdaki adımlardan geçtiniz. Ama yaptığınız şeyin yanlış olduğunu biliyorsunuz. Yine vicdanınız sizi rahatsız ediyor. Yapmayınız. Eğer ülkemizde iseniz ve devlet memuru iseniz, yanlış işi yapmamanızın size getireceği tayinlere de hazır olmanız gerekebilir. "Eğer emin değilseniz sorunuz. Yapacağınız eylem yukarıdaki bütün testleri geçti. Ama elinizde tam bilgi yok, emin olamıyorsunuz. Bu durumda kararınızı gönül rahatlığı ile verecek bilgiye ulaşmak için soru sorunuz diyor. Ama burası meclis ise, her sorunuza karşılık almayı beklemeyiniz. "Cevap alıncaya kadar sorunuz. Soru sordunuz, cevap almadınız. Yılmayınız, yine sormaya devam edin diyor. İşte burada cesaret ve sebat gündeme gelmektedir. Sonuç Toplumun selameti için kişilerin, şirketlerin, kurumların etik değerlere sahip çıkması gerekir. Yalnız namuslu olmak da yetmiyor. İsmet İnönü'nün dediği gibi "Bir ülkede namuslular, en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o ülkede kurtuluş yoktur".