Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nin bölünmesine tepkili
Anadolu Üniversitesi’nin de aralarında bulunduğu 13 üniversitenin bölünmesini ve toplam 20 üniversitenin kurulmasını öngören “Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” Meclis Milli Eğitim Komisyonu’nda muhalefet partilerinin karşı çıkmasına rağmen kabul edilerek TBMM’ye gönderildi. Tasarıya göre üçü devlet dördü vakıf olmak üzere yedi yeni üniversite kurulacak, Anadolu Üniversitesi, İstanbul, Gazi, Selçuk, Dumlupınar, Erciyes, Mersin, Sütçü İmam, Sakarya, Isparta Süleyman Demirel, Afyon Kocatepe, İnönü ve Karadeniz Teknik üniversiteleri ise bölünecek ve 13 üniversite kurulacak. Yeni ve bölünerek kurulacaklarla birlikte toplam 20 yeni üniversiteye kavuşacağız, böylece toplam üniversite sayımız da 205’e yükselecek.
Kanun teklifinin mecliste kabul edilmesi halinde, Anadolu Üniversitesi’nden alınan bazı fakültelerle “İleri Teknoloji Üniversitesi” adı altında Eskişehir’in üçüncü Üniversitesi kurulacak.
Eskişehir’e yedi yıl önce vaat edilen İleri Teknoloji Üniversitesi’nin kurulması da bölünerek gerçekleştirilmiş olacak ki bu şehrin beklentilerini karşılayacak bir durum değil. Zira Eskişehir’e verilen söz tamamen yeni bir üçüncü üniversiteydi. Tepkiler arttı Anadolu Üniversitesi’nin bölünmesine tepkiler ise gün geçtikçe artıyor. Hem kentli hem de üniversite öğrenci ve öğretim üyeleri duruma oldukça tepkili. Üçüncü üniversite beklentisinin bu şekilde olmaması gerektiğini ve beklentinin tam anlamıyla sıfırdan bir üniversite kurulması yönünde olduğunu söylüyorlar.
Bunun bir müjde olarak verilmesine de ayrıca tepki gösteriyorlar. Bölünme kararı alınan köklü ve marka olmuş üniversitelerde protestolar sürerken, Anadolu Üniversitesi’nde de öğrenci eylemleri oluyor. Bölünmeye karşı çıkanların ortak birleştiği nokta tasarı ile kurumların tarihi ve birikimlerinin silineceği kaygısı oluşturuyor. Eğitimin ve bilimsel araştırmaların olumsuz etkileneceğine dikkat çekiliyor, üniversitelerinin akademik başarıları ve yurtdışındaki tanınırlıklarının zarar göreceği belirtiliyor. Ayrıca, yüksek puanlarla yerleştirilmiş olan öğrencilerin ve eğitim camiasının ağır kayıplar yaşayacağının altı çiziliyor. Tasarının bilimsel gelişmeye bir faydası olmayacağına dikkat çekiliyor.
Anadolu Üniversitesi ikinci kez bölünüyor
Anadolu Üniversitesi’nin temelleri 1958’de kurulan Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi ile atıldı. 1982 yılında da Anadolu Üniversitesi adını aldı ve ülkemizin önemli üniversiteleri arasına girdi. Eskişehir’in merkezinde yer alan iki kampüste, üçü açık ve uzaktan öğretim veren 17 fakülte, biri devlet konservatuvarı olmak üzere üç yüksekokul, dört meslek yüksekokulu ile beşi lisansüstü ve doktora düzeyinde toplam 9 enstitüye sahip bunuyor. Ayrıca 30 araştırma merkezi de var. Birçok ilke de imza atan Anadolu Üniversitesi, aynı zamanda uzaktan öğretim sistemini hayata geçiren ilk üniversite. Üç fakültede yurtiçi ve yurtdışında eğitim alan 2 milyondan fazla öğrencisi bulunuyor. Bütün bu yapılanmasını 18 Ağustos 1993’te 496 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bölünmesinin ardından yeniden tamamladı. Bünyesinde bulunan en önemli fakülteleri olan Tıp, Mühendislik- Mimarlık ve Fen - Edebiyat Fakülteleri alınarak Osmangazi Üniversite adı altında yeni bir üniversite kurulmasının ardından Tıp Fakültesi hariç diğer tüm fakülteleri yeniden oluşturdu ve özellikle mimarlık - mühendislik fakültelerine Osmangazi Üniversitesi’nden daha yüksek puanla öğrenci almaya başladı. Bir marka değeri olan Anadolu Üniversitesi’nin yine en iyi bölümleri alınarak İleri Teknoloji Üniversitesi kurulması gündemde ve bu kez yeniden toparlanıp, adına yakışır bir üniversite haline gelebilir mi, işte orası muamma...