Eski ve Yeni
Yapı Kredi Yatırım / Murat BERK
Hafta sonu devam eden görüşmelerin ardından Güney Kıbrıs ve Avrupa'nın yardım paketi detayları üzerinde anlaşma sağladığı haberleri gündemde.
Güney Kıbrıs gündeminin öncesinde, Yunanistan ve İrlanda'da yaşananlar, aslında Euro Bölgesi'ndeki sorunların semptomları olarak görünüyor. Bugünkü gibi karmaşık ve birbirlerinden çok farklı ekonomik yapıların ortak bir maliye politikası ile değil, tek bir para politikasıyla çalışıyor olmalarının bu sorunlardan biri olduğu kabul edilebilir.
Ortak para politikası, İspanya, Yunanistan, İrlanda gibi "çevre AB" ülkeleri açısından ilk başlarda çok olumlu gibi görünen sonuçlar verdi ve bu ülkelerin faiz oranlarında çok ciddi düşüşler görüldü. Fakat düşen faiz ortamı belki de iyi yönetilemediği için ekonomilerde zaman içinde dengesizliklere ve özel sektörün net finansal durumlarında bozulmalara yol açtı. Bu dengesizliklere verilebilecek en somut örneklerden biri emlak sektöründe oldu.
Kamu sektörünün bir dönem başarılı görünen performansı ve özel sektördeki sorunların net olarak tespit edilememesiyle şu an sorunlu varsayılan bu ülkelerden bazıları birer başarı öyküsü olarak anılıyordu. Örneğin krize girmeden önce, 2003-2007 yılları arasında başarılı performans gösteren İspanya'daki kamu sektörünün birçok göstergesi, Almanya'dan daha iyi durumdaydı.
Ayrıca, Almanya gibi ülkeler sıkıcı ve "eski Avrupa"nın temsilcisi olarak görülürken, İspanya gibi ülkeler dinamik "yeni Avrupa"nın başarılı temsilcisi olarak lanse ediliyordu. İrlanda ise neredeyse ekonomik bir rol model olarak ortaya koyuluyor ve "Keltik Kaplanı" olarak anılıyordu. Daha da geriye gidersek; Asya krizinden birkaç sene önce, Dünya Bankası ve yorumcuların bu ülkelerden Asya Kaplanı ve ekonomik bir mucize olarak bahsetmelerini de hatırlamak faydalı olabilir.
Sonuç itibarıyla, Euro Bölgesi'nden çıkış gibi en kötü senaryonun gerçekleşmemiş olması nedeniyle euro ve "riskli varlıklarda" rahatlama yaşanabileceğini öngörüyoruz. Fakat Güney Kıbrıs'taki uygulamanın, örneğin banka bonosu ve bazı mevduat sahiplerinin uğrayacağı zararın, orta vadede euro ve Euro Bölgesi üzerinde bir risk primi olarak kalabileceğini düşünüyoruz.
Yazara Ait Diğer Yazılar
Tüm Yazılar