Eski normal
UZMAN GÖRÜŞÜ / Murat BERK / Yapı Kredi Yatırım
Belirli bir dönemde genel kabul gören analizlerin her zaman doğru sayılmaması gerekiyor. Özellikle geçiş dönemlerinde yapılan analizlerin yanlış ve riskli olduğunu düşünüyoruz. Geçiş dönemlerinde, içinde bulunulan koşulların değişmeyeceğini veya yakın tarihteki eğilimlerin devam edeceğini varsaymak bizce eksik, hatta mahsurlu bir analiz yöntemi. Bu gibi durumlarda, benzer şartlarda, daha "eski" dönemlere ait tecrübelerden faydalanmak, yaşananları daha iyi anlamaya yardım edebilir ve analizin gücünü arttırabilir. Örneğin ABD'de yaşanan Büyük Buhran'ı, 1970 ve 1980'lerde veya 2008'de yaşanan küresel ekonomik gelişmeleri sadece o döneme ait koşullar içinde değerlendirmek yanlış olmasa da eksiktir. İktisadi ve finansal tarihte, her dönemin kendine özgü farklılıkları olsa da; insan davranışının benzer olduğunu ve bunun benzer fırsat ve sorunlar yarattığını görüyoruz. Bugün bile hatırlanan tarihi öneme sahip bazı olayların kaynağında, çoğu zaman kredi enflasyonu ile beraber oluşan kabarcık aktif fiyatları olduğunu görüyoruz. Bu yükselmiş aktif ve diğer finansal koşulların, aynı şekilde devam edeceğini varsayan yatırımcı davranışını ve buna uygun oluşan iktisadi, finansal yapıların da değişikliklere daha hassas hale geldiğini tarih bize gösterdi.
Alman Şansölyesi Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin haftasonu Berlin'de yaptıkları toplantı piyasalarda yeni bir umut yaratabilir.
İki ülke lideri, 3-4 Kasım tarihlerinde Cannes'da yapılacak G20 Başkanları toplantısı öncesinde, "bu ayın sonuna kadar euroyu istikrara kavuşturmak amacıyla sürdürülebilir önlemler içeren kapsamlı bir paket planlaması" yapacağı ve "ülkelerinin euroyu stabilize etmek için sorumluluklarını yerine getireceği" açıklamasında bulundular.
İki liderin "bankaların yeniden sermayelendirilmesi için gereken her şeyi yapmaya kararlıyız" açıklaması, olumlu yönde atılmış bir adım. Fakat detayların olmaması, kapsamlı ve üzerinde uzlaşılmış bir planın henüz hazır olmadığını düşündürüyor. Bu uzlaşı ve plan aşamasında ise yöntem, maliyetler, bunların hangi kaynaklardan sağlanacağı gibi önemli konular ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla açıklamaları olumlu yönde atılmış bir adım olarak görsek de, konunun çözüldüğü sonucuna ulaşmak için erken olduğunu düşünüyoruz. Ancak yine de bu açıklamalar piyasalarda kısa vadede olumlu etki yaratabilir.
Önümüzdeki hafta 14-15 Ekim tarihlerinde düzenlenecek olan G20 maliye bakanları toplantısı öncesinde, piyasaları etkileyebilecek değişik haber akışı olabileceğini düşünüyoruz.
Euro, ABD vadeli borsa endeksleri ve emtia fiyatları, Merkel ve Sarkozy'nin euro bölgesi borç krizini çözümlemesi beklenen planın ay sonuna kadar açıklanacağı sözü vermeleriyle değer kazandı.
Fakat Asya borsalarında tatil sonrası işlem görmeye başlayan Çin'in zayıf seyrini ilginç buluyoruz.