Eşitliği ‘sıradanlaştırmak’ gerekiyor

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

Geçtiğimiz yıl reklamcılık sektöründe holding şirketinden “connecting” şirket modeline geçen Publicis Group, Türkiye’deki 14 markasını da Publicis One çatısı altında toplamıştı. Bu kapsamda; Publicis İstanbul, Publicis Healthcare, Leo Bumett, Leo PR, Saatchi & Saatchi, Nurun, Voden, Star-com, Mediavest | Spark, Zenith, Vivaki Creative, DataWise, Liquid Thread ve Digitouch markaları Publicis One şemsiyesi altında toplandı. Hedef, daha yalın ve basit bir yönetim yapısı oluşturmak, yaratıcılık ve teknolojiyi bir araya getirmek ve geleceğin ajans modelini oluşturmak.

Dünyada 50’den fazla ülkede hayata geçirilen Publicis One, Publicis Groupe’un ajans yetkinliğini ve uzmanlığını tek bir çatı altında toplayan global bir iletişim şirketi olarak çalışıyor. Müşterileri hedefl erine odaklanarak yapılandırılan yeni oluşum, pazarlama alanında hem uzmanlaşma hem de entegrasyon ihtiyacına cevap veren bir iş modeli sunuyor. Publicis One’ın hayata geçirdiği yeni nesil yaratıcılık, markaların sadece büyümelerine değil; büyürken topluma değer katmalarına da odaklanıyor. Bu kapsamda hayata geçirilen önemli bir proje de toplumsal cinsiyet eşitliği iletişimi.

Bu konuda görüşlerini aldığımız Publicis One Türkiye CEO’su Savaş İnanç Dedebaş Publicis One’ın Türkiye’de 14 ajans markası ile kreatif hizmetlerden, medya yatırım danışmanlığına, kriz iletişiminden, büyük veri analitiği çözümlerine varan geniş bir spektrumda entegre iletişim çözümleri sunduğunu söylüyor. Şirketin Türkiye’de hizmet verdiğimiz markaların sayısı ise 100’ü geçiyor.

“Yaşasın farklılık” 

Publicis Groupe; toplumsal cinsiyet eşitliğini de kapsayan çalışmalarına “Viva la Diff erence” mottosuyla uzun yıllar önce başlamış. Dedebaş, “Türkiye Ofisi olarak biz de uzun süredir grubun tüm politikalarını hayata geçiriyoruz. Ancak bu sene bu vizyonu bir adım öteye taşıyarak tüm çalışanlarımıza dokunacağımız, etki alanımızı iş ortaklarımızla birlikte genişleteceğimiz bir hareket başlattık” diyor ve bu çalışmaya yönelik şu bilgileri veriyor: 

Türkiye’de reklamcılık sektöründe bir ilke imza attık 

“Groupe uygulamaları sayesinde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak adına ‘birincil’ olarak nitelendirilebilecek adımları atmıştık. Türkiye olarak bu yıl bu konuyu odağımıza alarak tüm Gruba ve Türkiye’ye ilham verecek işler çıkartma hedefindeyiz. Hem literatür taramalarımızla, hem bu güne kadar ki uygulamalarımızın sonuçlarını değerlendirerek, önyargılara odaklanan çalışmaların en büyük etkiyi yarattığını gördük. Hepimiz biliyoruz ki bu önyargılar evde başlıyor. Hatta 0-6 yaş arası pek çok toplumsal cinsiyet kalıbı çocukların zihinlerinde oluşmuş oluyor. Araştırmalar da gösteriyor ki bu noktada annelik ve babalık rolleri çok önemli. Kurum olarak ‘ilgili babalık’ kavramını çok önemsiyoruz. Bu konuda attığımız önemli bir adım, Türkiye’de bir hafta olan Babalık İznini 1 aya çıkartmak oldu. Hem Groupe içerisinde bu konuda harekete geçen ilk ülke olduk, hem de Türkiye’de reklamcılık sektöründe bir ilke imza attık.” 

Eşitlikçi davranış modellerini marka hikayelerine yerleştiriyoruz

Dedebaş, AÇEV ile iletişimi odağa alan bir atölye düzenlediklerini ve iletişim zincirindeki kilit rolleri tespit ettiklerini de belirterek, şunları söylüyor: “Önyargıları kırmak için toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerini tüm ajanslarımızda yaygınlaştırmak üzere harekete geçtik. Önümüzdeki bir sene içerisinde tüm çalışanlarımızın bu eğitimi almasını hedefliyoruz. Bunun yanı sıra etki alanımızı müşterilerimizle geliştireceğimiz projelerle daha da genişleteceğiz. İnanıyoruz ki kalıplaşmış toplumsal davranışları eşitlikçi değerlerle etkilemenin yolu, bu davranışları günlük hayatın içerisinde doğal olarak sergilemekten geçiyor. Diğer bir deyişle eşitliği ‘sıradanlaştırmak’ gerekiyor. Pazarlama iletişimi uzmanları olarak bizlere düşen görev; her iletişim çalışmasında bu farkındalıkla hareket etmek; eşitlikçi davranış modellerini bilinçli olarak marka hikâyelerine, medya dağılımlarına yerleştirmek ve izleyicinin algısında bu davranışları sıradanlaştırmak. Tabii ki bunu ajansların tek başlarına başarması mümkün değil. Biz bunu çalıştığımız markaları zaman zaman ikna ederek, elimizdeki kampanyaları verilerle destekleyerek, marka ile işbirliği içerisinde başarıyoruz. Çalıştığımız kampanyanın strateji aşamasından, seçilen medya kanallarına, senaryosundan kast seçimine kadar toplumsal cinsiyet eşitliği lensinden bakmaya gayret ediyoruz.”

İHD kurumsal eşitlik endeksinde 100/100 skor 

Dedebaş, son dönemlerde özel sektörün de konuya duyarlılığının artmasıyla iş yerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik pek çok güçlü uygulama geliştiğini söylüyor. Publicis Groupe da, 2017 yılında iş yerinde cinsiyet uçurumunu kapatmaya yönelik oluşturulmuş en geniş CEO koalisyonlardan biri olan “CEO Action for Diversity & Inclusion” imzacısı olmuş. Bunun yanı sıra, 2009 yılından bu yana “The Women’s Forum for the Economy and Society” zirvesinin yönetimini üstleniyor. Dedebaş çalışmalara yönelik şu bilgileri veriyor: “Tüm dünyadaki Publicis çalışanlarına açık online bir “önyargılar” (Unconscious Bias) eğitimimiz mevcut. Türkiye’deki çalışanlar da bu eğitimden faydalanabiliyorlar. Müşterilere sunduğumuz iletişim çözümlerinde de önyargılarla savaş öne çıkan bir başlık. Örneğin, bu alanda artık ‘kült’ oldu diyebileceğimiz “Like A Girl” kampanyası, Publicis Groupe ajanslarından Leo Burnett imzası taşıyor. Yapılan tüm çalışmaların başarıya ulaştığını söylemek mümkün. Bunun önemli bir göstergesi, İnsan Hakları Derneği tarafından düzenlenen ‘kurumsal eşitlik endeksinde’ 9 Groupe ajansının 100/100 skor alması gösterilebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar