Eser…
Guernica…
Pablo Picasso’nun, 1937’deki İspanya İç Savaşı sırasında Nazi Almanyası uçaklarının İspanya’nın Guernica şehrini bombalamasının ardından yaşanan acıyı anlatan anıtsal tablosu…
* * *
Picasso, İkinci Dünya Savaşı öncesi Paris’e yerleşmiş…
Ve Paris’in Nazi işgali altındaki haline tanıklık etmiş…
O dönem Gestapo tarafından da sorgulanmış…
O sorguda, Guernica'nın eskizini gören Nazi subayı, “Bu sizin eseriniz mi?” diye sormuş…
Yanıt anında gelmiş, “Hayır sizin eseriniz!”
* * *
Dünya ekonomisi ve siyasetinde yaşanan son sıkıntıları fotoğraflayınca, “Bu, kimin eseri?” diye sormadan edemiyor insan…
Tüketim çılgınına dönen / döndürülen; bilimden, eğitimden ve üretimden uzaklaşan / uzaklaştırılan; hızlı kazan hızlı tüket felsefesinin kültürel olarak yozlaştırdığı halkların mı?
Bu hale gelmiş halkların, hak ettiği yönetenlerin mi?
* * *
Belki de bu “kötü havalar” tüm dünya için bir şans!
Psikoloji bilimi de yazar…
Kötü / sıkıntılı havaların bir avantajı var…
Meraklanmaya, düşünmeye, sorgulamaya, gerçeği ayrıntısıyla görmeye başlar insanlar…
Boşuna anlatmamış Orhan Veli:
“Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Beni bu güzel havalar mahvetti.”
* * *
Türk ekonomisine uyarlarsak…
Dışa bağımlı olmamamız gereken birçok sektörde hem güzel havalar hem de “dış ve iç baskılar / dedikodular / yönlendirmeler” nedeniyle üretimimizi geliştiremiyor / sağlıklılaştıramıyor ve ayrıca üretim kabiliyetimizi yitiriyoruz…
Sonrasında o sektörlerde yabancılara bağımlılığımızın arttığını görüyoruz…
Pamuk…
Tütün…
Fındık…
Demir-çelik…
Şu aralar tavuk ve yumurtada da aynı senaryoyu izliyoruz…
Yıllık 19 kg’lık kişi başı tavuk tüketimini 42 kg’lik ABD seviyesine çıkarmaya çalışan, yıllık 3.5 milyon ton üretime, 2.5 milyar dolarlık ihracata koşan sektördeki kötü havayı konuşuyoruz…
Bu zor durum hakkında konuşurken, bir tarafta yerli üreticimizi zor durumda bırakan açıklamalara müsaade ediyoruz; diğer tarafta yabancıların sektöre girdiğine ve girmeye çalıştığına şahitlik ediyoruz…
Ama şanslıyız!
En azından, kötü havalar nedeniyle tüm ayrıntıyı görebiliyoruz!
* * *
Üstüne avantajlıyız!
Başta söyledik, “merak” diğer bir avantajımız…
Angela Cretu…
Avon’un Afrika, Ortadoğu ve Türkiye Genel Müdürü…
Firmanın ABD ve Rusya operasyonlarında da uzun yıllar etkin görevlerde bulunmuş…
Sohbet ederken şöyle anlattı Türkiye’yi ve Türk insanını:
“Türk insanı doğuştan meraklı.
Merak etmek, doğuştan gelen güzel bir yetenek ve çok önemli bir sosyal bağ.
Kimseye meraklı olmasını öğretemezsiniz.
Bu özellik doğru bir kanala yönlendirilirse çok önemli.
Türkiye’de birçok kadın bu özelliği nedeniyle öğrenmeye çok iştahlı.
Bu da artı bir büyüme potansiyelini yaratıyor.”
* * *
Kötü havaların çizdiği “eser”, güzel havalara vesile olacağa benziyor…