Eşdeğer ilaçlar da referans ilaçlar kadar güvenli!

Yavuz DİZDAR
Yavuz DİZDAR [email protected]

İlaç Endüstrisi İşverenleri Sendikası (İEİS) geçtiğimiz hafta Ankara'da düzenledikleri "Eşdeğer ilaçların pazara girişindeki engeller" başlıklı toplantı ile eşdeğer ilaçlar konusunda yaşanan sıkıntıları dile getirdi. Bilmeyenler için kısaca açıklayalım, eşdeğer ilaçlar ilaç endüstrisinin ve sağlık sektörünün ayrılmaz parçalarından biri. AR-GE'ye dayalı ilaç endüstrisinin geliştirdiği ilaçlara referans ilaç adı verilmekte. Bu ilaçlar kapsamlı ve maliyetli bir araştırma sürecinin ürünü olduklarından, yaklaşık 10 yıllık patent koruması altında bulunuyorlar. Patent koruması fikri mülkiyet hakları açısından büyük önem taşıyor. Patent koruma süresi dolduğunda bu referans ilacın jenerikleri (eşdeğerleri) ortaya çıkıyor. Jenerik ilaçlar referans ilaçlarla tamamen aynı özelliklere sahip, eşdeğer oldukları kanıtlanmış ilaçlar. Ancak referans ilaç için yapılan AR-GE faaliyetleri eşdeğer ilaçlar için söz konusu olmadığından, ekonomik olarak daha uygun seçenekler oluşturuyorlar. Bu durum kuşkusuz sağlık giderlerini azaltan en önemli unsurlardan biri. Türkiye, eşdeğer ilaçlar nedeniyle yılda yaklaşık bir milyar dolarlık bir tasarruf sağlamakta. Buna ek olarak, AR-GE'ye dayalı endüstrinin yeni ilaçlar geliştirebilmesi için de ayrıca bir güdüm oluşturmakta.

Dolayısıyla durumu özetlersek, eşdeğer ilaçlar tedavi açısından referans ilaçlarla tamamen aynı tedavi olanağı sunmaktalar, bu durum eşdeğerlilik çalışmalarıyla kanıtlanmakta. Beri yanda hastaların tedavisinde ne kadar çok tercih edilirlerse sağlık harcamalarını da o kadar azaltmaktalar. Tedavide eşdeğer ilaçların seçilmeleri farmakoekonomik perspektiften bakıldığında bu nedenle en az iki kere avantajlı.

Pazara giriş sürecinde yaşanan sıkıntılar göz ardı edilmemeli

Toplantıda dile getirilen önemli sorunlardan biri de bazı referans ilaç üreticisi firmaların patent koruma sürecini dolaylı yollardan uzatmaya yönelik uygulamları oldu. Avrupa Komisyonu "İlaç Sektörü Soruşturması Ön Raporu"na göre, firmalar patent koruma süresinin sonlanmasına doğru, ellerindeki ilaçta tedavi özelliğini değiştirmeyen küçük modifikasyonlara gitmekteler ve her biri için de ayrı patent almaktalar. Piyasa avantajı dikkate alındığında, bu küçük değişiklikler, ilacın pazar payını sürdürmesi için yeterli, fakat tedavi avantajı getirmediğinden AR-GE ile ilişkisi olmayan farklılıklar. Bu durumda eşdeğer ilaç piyasaya girdiğinde, pazarlama direnciyle karşılaşmakta, beklenen satış rakamlarına ulaşamamakta. Bu aşamada yaşanan bir diğer olumsuzluk ise, referans ilaç üreticilerinin açtığı davalar. Dava sonucunda daha çok eşdeğer ilaç üreticisi firmalar kazansa bile, mahkemenin koyduğu ihtiyati durdurma kararları, firmaları ciddi anlamda zora sokmakta. Bu davalar genellikle çok özelleşmiş bilirkişileri gerektirmekte, bu bilirkişiler için zaman zaman yurtdışından görüş bile alınabilmekte. Dolayısıyla davalar 3-4 yıla dek uzayabilen sancılı süreçler.

Bu konuya gelecek haftalarda yine yer vereceğiz, sözümüzü şimdilik "eşdeğer ilaçların referans ilaçlardan farklı olmadığını ve tedavide güvenle tercih edilebileceklerini" vurgulayarak noktalayalım.

Doçentlere "mecburi hizmet yolları"

YÖK iki hafta önce tepeden indirdiği bir düzenlemeyle kadro yükseltmesi bekleyen doçentlere öğretim görevlisi açığı bulunan üniversitelerde görev zorunluluğu getirdi. Türkiye'de koşulların dünden bugüne farklı olabileceğini çok iyi bildiğimizden, bu yeni görevlendirmelere doğrusu pek şaşırmadık. İstanbul Üniversitesi çerçevesinde bile yaklaşık 100 doçentin başka üniversitelerde görevlendirilmesi beklenmekte.

Süreci buraya getiren koşulları başka bir yazıda uzun uzun tartışırız. Ancak öğretim üyesi olmadığını bile bile üniversite açan YÖK, bunu siyasi malzeme yapan politikacılar, kendi menfaati dışında hiçbir şeyi dikkate almayan akademik camia, açılan her üniversiteyi gerçekten bilim merkezi sanan, düşünme becerisinden yoksun herkes bu durumda paydaştır. Bu kadarını söylemekle söze başlayalım, gerisi elbette gelir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar