Esas konuyu bırakıp basit ayrıntılar arasında kaybolmak…
5.8‘lik depremin ardından çıkan tartışmalarda meselenin özü değil İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktaş tarafından toplantıya çağrılıp çağrılmadığı tartışması üç gün sürdü. Depremle ilgili esas sorular yanıtsız kaldı. 5.8’lik son depremin ardından yapılan tartışmalara baktığımda esas konuyu kenara itip basit ayrıntıların içerisinde kaybolduğumuza tanık olduk. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında deprem sonrası yapılan toplantıya İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çağırılıp çağırılmadığı gündeme oturup üç gün tartışıldı. Tarafların yaptığı açıklamalar da, bunları televizyonlarda tartışanlar da açıklayıcı olmaktan çok suyu bulandırıcı ve akıl karıştırıcı olma özelliği ile ortaya çıktı. Vatandaşların deprem sonrası bilgilenmek istediği konulara açıklıkla yanıt verecek, açıklamalar gündemi oluşturmadı. Bilim adamlarının açıklamaları konusunda yetkililerin ne düşündükleri açıklık kazanmadı. Birçok soru yanıtsız olarak tekrarlandı. Yapılan toplantıdaki tespitler ve alınan kararlar değil de, İmamoğlu’nun toplantıya çağırılıp çağrılmadığı anlamsız tartışması gündemin ilk sırasında yer aldı.
Vatandaşın kafasındaki birçok soruya ya açıklık gelmedi ya da cevapsız kaldı. Bu sorulardan bazılarını tekrarlamak gerekirse, şöyle sıralarım;
- 1999 depremi sonrası oluşturulan özel vergiyle 20 yılda ne kadar para toplardı? Bunun ne kadarı kentsel dönüşüm ve bilimsel deprem araştırmalarına harcandı? Söylendiği gibi amaç dışı harcamalar oldu ise ne kadardı?
- 5.8’lik depremde ciddi yıkım, ölüm olmadığına göre; bunda hangi kararlar etkili oldu. 1999 sonrası çıkarılan yeni yapı kurallarının etkisi ne oldu?
- Kentsel dönüşüm ne oranda uygulandı? Örneğin çürük zeminli Avcılar, Yeşilköy gibi semtlerde ne oranda; Kadıköy, Beşiktaş, Şişli gibi daha sağlam zeminli semtlerde nasıl uygulandı?
- Belirlenen toplanma alanlarından ne kadarına imar izni ile konut ve AVM yapılarak azaltılırken, ne kadar yeni deprem sonrası toplanma alanı oluşturuldu? Vatandaşın toplanma alanı konusunda bilgilendirilmesi yeterli düzeye ulaştı mı?
- Marmara'da deniz zemini gibi konularda yeterli bilimsel araştırmaları için fon ayrıldı mı? Bilim adamları bu fonu yeterli buldular mı? Ulaştıkları sonuçların raporlanması kamuya, yapılması gerekenlerle birlikte sunuldu mu? Bu sonuçlar yabancıların araştırmalarıyla örtüşüyor mu, farklılıklar var mı?
- Son depremde de iletişim sorunları, kitlenmeler yaşadık. GSM operatörlerinin yetersizliğiyle karşılaştık. Bu konuda 1999 depremi sonrası yapılan geliştirme çalışmalarının yeterli olmadığı görüldüğüne göre, alınması gereken yeni önlemler ve yapılması gereken GSM yatırımları belirlendi mi ya da belirleniyor mu?
- Vatandaşın bu kitlenmeye neden olan hataları konusunda nasıl bir kamu bilgilendirme platformu düşünülebilir? Bunun için hangi araçlar kullanılacaktır?
- Deprem konusunda görevli kurumlar AFAD, Kızılay ve belediyelerin çalışmaları belli periyodlarda denetleniyor mu?
- Depremin ülkemiz için bir gerçek olduğu bilinciyle hareket edilen bir yapının oluşturulmasındaki eksiklerimiz nelerdir?
Bu soruları artırabiliriz ama bunun için önce yapılanların envanterinin çıkarılmasına, yapılacak olanların belirlenmesine ihtiyaç vardır…