ES 3D EP
Başlıkta otomobil plakasına benzeyen uyumsuz harf dizisi, Esnaf ve Sanatkârlar Değişim, Dönüşüm, Destek Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nın kodlanmış hali. Başbakan Tayyip Erdoğan 10 Nisan'da açıkladığında, ismindeki iddia ölçüsünde ilgi uyandırdığı söylenemez.
İki ihtimal var: Ya kamuoyu, yıllardır böyle iddialı başlıklar altında sunulup da sonuçlarını göremediği stratejilere, eylem planlarına artık güvenmemeyi öğrendi…
Ya da özellikle hedef kitleyi oluşturan esnaf ve sanatkâr kesimi geleneksel sabrıyla kendini 'bekle-gör' konumuna aldı!
İkinci ihtimal ilkine göre gerçeğe daha yakın, hattâ gerçeğin kendisi. Çünkü, esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları, içeriği ve hedefleriyle birlikte ES 3D EP'in hazırlanmasında aktif rol aldılar.
Bu nedenle 7 ana başlık altında 30 maddeden oluşan belgeler, üniversitelerin, bürokrasinin katkılarıyla birlikte, meslek kuruluşlarının da eseri. Buraya kadar sorun yok.
Sorun uygulamada
Açıklanan haliyle ES 3D EP'nin strateji ve eylem planı kavram ve sistematiğine ne derece uygun olduğu bir tarafa, asıl sorun esnaf sanatkâr kesiminin değişim ve dönüşümü gibi son derece büyük iddiaların nasıl gerçekleştirileceğinde düğümleniyor.
Nitekim, hedef kitleyi temsil eden meslek liderleri işin kavram ve sistematiğiyle değil, gerçekleşme şansıyla ilgililer. Kuşkusuz bu kadarıyla da haklılar.
Çünkü, öngörülen amaç ve hedeflerin hemen tamamı idari ve yasal düzenlemeleri gerektiriyor. Bürokrasi ve yasama süreçlerinin 'ağırlığı' dikkate alındığında, aslında niyet olarak son derece olumlu karşılanabilecek bu girişimin geleceği konusunda kaygılanmamak mümkün değil.
20. Yüzyıla damgasını vuran ünlü iktisatçı John Maynard Keynes'in bambaşka bir durumu tasvir ederken söylediği 'uzun vadede hepimiz ölüyüz' cümlesini bugüne uyarlarsak, Türkiye'de herhangi bir konuda orta ve uzun vade her zaman risklidir!
Kısa vadeliler ortada
Gene de umut kesilmemeli. Tam tersine, siyasi ve idari yönetim savsaklasa bile, ES 3D EP'nin gerçekleşme süreçleri yakın ve eleştirel takipte tutulmalı. Bu noktada görev ve sorumluluk esnaf meslek kuruluşlarına düşüyor.
Ancak, hükümete de düşen kısa vadeli sorumluluklar da var; açıklanan strateji ve eylem planıyla değil, esnaf ve sanatkâr kesimini varlığı tehdit eden yakın ve yakıcı sorunlarla ilgili. ES 3D EP'nin rehavet ve bahane üretebilecek uzun vadesi, kısa vadeli sorunları unutturmamalı.
Bunların başında, Türkiye çapında aktif 3 bin 124 meslek odasında sicile kayıtlı 1 milyon 895 bin 38 aktif esnaf ve sanatkâr camiasının sosyo-ekonomik varlığını 'esastan' tehdit eden alışveriş merkezleri (AVM) meselesi geliyor.
Hükümet, bu ülkenin esnafını yabancı sermayenin en denetimsiz girdiği perakende alanında kaderiyle baş başa bıraktıkça, bu kesimde yıkım büyüyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı elini çabuk tutmalı ve esnafı AVM'cilerden daha fazla koruyacak bir yasayı bir an önce meclisten geçirmeli.
Bu kesimin 2008 kriziyle birlikte ağırlaşan borç sorunundan uzun uzadıya söz etmek gerekmez. Şayet abartılmıyorsa, sadece devlete vergi ve prim borçlarını ödeyemedikleri için 'icraya" düşenlerin sayısı 1 milyon; işini yitirenler, dükkân kapatanlar ayrı. Bu sorunlar da çözüm bekliyor, çünkü Hazine'nin destek mekanizması borçlular için işlemiyor. Hükümetin bunlar için de bir planı var mı?