Erpiliç, Bolca Hindi ile görüşüyor

Beyaz et sektöründe konsolidasyon dönemi başladı. Geçtiğimiz günlerde Banvit’in yüzde 79.5’i dünyanın en büyük beyaz et üreticilerinden Brezilyalı BRF ile Katarlı yatırım fonuna satılmıştı. 915 milyon liralık bu sözleşme ile BRF ve Katar merkezli kamu fonu Qatar Investment Authority iştiraki olan Qatar Holding LLC, Banvit’in yeni ortağı oldu. 49 yıllık geçmişi olan Banvit’in satışının ardından sektörde hareketlilik yaşanmaya başladı. Bu kez bir başka önemli oyuncusu Erpiliç’ten satın alma adımı geldi. Erpiliç, beyaz et üreticisi Bolca Hindi ile masaya oturdu. Satın alma görüşmeleri için ilk adım Bolca Hindi’ye ait Bolu Kalite Yem şirketinin satış süreciyle başlıyor. Tarafl ar bunun için resmi makamlara başvurdu.

90 milyon euroluk yatırım yaptı

Önce satın alma görüşmeleri için alıcı olması beklenen Erpiliç hakkında biraz bilgi vermek gerekiyor. 1969 yılında 200 civcivle üretime başlayan Erpiliç, büyümesine 1991 ve 1994 yılları arasında Er Civciv şirketini kurarak devam etti.

1995’te Eryem adlı firmayla yem sanayisine giren şirketin şu anda 2 bin 788 çalışanı, 1.300 üreticisi ve 70 bayisi var. Geçen yıl iki yatırım kararı alan Erpiliç, bunun için 90 milyon euroluk bir bütçe ayırdı. Günde 1.5 milyon yumurta, saatte 27 bin piliç üretimi hedefl eyen şirketin başında ise Sait Koca var. Şirketin hedefi ise 2020 yılında 7 bin kişilik istihdama ulaşmak.

910 milyon lira ciroya sahip

Türkiye’nin en büyük sanayi şirketlerinin sıralandığı İSO 500’e 2015’te 104’üncü sıradan giren Erpiliç, 2016 listesinde ise 99’uncu oldu. Erpiliç’in cirosu 910 milyon lira olarak belirlendi.

1979 yılında Bolu Kalite Yem Sanayi ismiyle kurulan firma, 1995'te de bu firmanın çatısı altında Bolca Hindi adlı markasını yarattı. Yemde ilk 10 üretici arasında yer alan firma, hindi üretiminde de Türkiye'nin ilk üreticileri arasında bulunuyor.

Tamince: Doyen ile bağlantım yok iddialara karşı mücadele edeceğim

Geçtiğimiz hafta ‘Tamince’nin futbol şirketine vergi suçlaması’ ile ilgili bir yazıyı kaleme almıştık. Yazıda uluslararası medyada yer alan Doyen Sports ile ilgili bazı iddiaları gündeme taşımıştık. Geçmişte bir çok yerde Rixos’un sahibi Fettah Tamince’nin Doyen ile bağının olduğunu iddia eden yazıları hatırlatıp, bu şirketin de Football Leaks belgelerinde ağır ithamlar altında olduğunu ifade etmiştik. Hatta yazıda şöyle demiştik: “Rixos’un patronu Fettah Tamince, dünya basınında geniş yer bulan bu iddialara kesinlikle yanıt vermeli. Şirketin sahipliği net olarak açıklanmalı, iddiaların doğru olmaması durumunda yargı hakkını kullanmalı ve hukuki süreci başlatmalı diye düşünüyoruz.”

Bu yazıya Fettah Tamince’den bir açıklama geldi. Doyen ile ilgili bir bağlantısı olmadığını ve bu iddialara karşı hukuki mücadelede bulunacağını dile getiren Tamince, şu açıklamada bulundu: “DÜNYA Gazetesi ve Dünya.com portalında yayınlanan 'Tamince'nin futbol şirketine vergi suçlaması' başlıklı yazıyla ilgili olarak aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunluluğu çerçevesinde, önemle ve özellikle belirtmek isterim ki, yazınızda bahsi geçen DOYEN SPORTS adlı spor şirketi ile gerek ortaklık, gerek sahiplik ve her ne nam altında olursa olsun hiçbir ilgim bulunmamaktadır. Bu çerçevede, yazınızda adı geçen spor kulübü, sair isimler ve futbolcu transferleri ile ilgili de herhangi bir ilgim ve bilgim bulunmadığı gibi, konudan yazınız vasıtasıyla haberdar olmuş bulunmaktayım. Her türlü cezai ve hukuki yasal haklarımı kullanmak adına, yazınızın orijinal kaynağının tarafıma bildirilmesini rica ederim.”

Doyen’in yayından kalkan sitesinde ilginç iddia

Biz de doğru ve güvenilir gazetecilik anlayışı doğrultusunda elimizdeki haber ve yazıları Tamince ile paylaştık. Öyle ki Doyen ile ilgili bu yazılar ve dokümanlar arasında şu anda yayından kaldırılan bir resmi internet sayfasındaki bölüm de vardı. İnternet yayınından kaldırılan sayfada Doyen’in Rixos Otelleri ve Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı Fettah Tamince’nin yürüttüğü Sembol İnşaat ile de ortaklık içinde olduğu ifade ediliyordu. Umarım bu yasal süreç en kısa zamanda tamamlanır ve Rixos, Sembol İnşaat gibi Türkiye’nin sektöründe öncü markalarına yönelik gölgelemeler son bulur.