Erkene alınan seçim ve geciken ekonomi kararları

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA [email protected]

MHP Genel Başkanının bir hamlesi ve Cumhurbaşkanının resti görmesi ile erken seçim kararı alındı. 24 Haziran’da Cumhurbaşkanı ve Meclis üyeleri seçilecek. Bugün itibariyle 2 aydan az zaman kalmış durumda.

Daha önce AKP ve MHP’nin Cumhur İttifakı ile başlayan işbirliği çabaları, CHP’nin son ve cesur hamlesiyle İyi Parti’ye yönelik desteği önemli gelişmeler…

Galiba bu haftanın sonuna kadar bir takım siyasi hamleleri ve yapılanmaları daha göreceğiz gibi.

Hatta 24 Haziran haftasına kadar çok önemli siyasi gelişmelere de gebe bir gündemle karşılaşmamız bile muhtemel.

AKP’nin 15 yıldır iktidarını devam ettirmek istemesi, muhalefetin var olma savaşı vermesi, toplumun adeta keskinleşerek iki ana bloka ayrılmış olması, bu seçimin önemini artırıyor.

Seçimin önemi arttıkça ekonominin önemi ve gündem konusu olması da azalıyor.

Şimdi gelin erken seçimle beraber ekonomiyi de çok etkileyecek olan alınmış ve alınabilecek bazı siyasi karar veya sinyallere bakalım.

- Bunlardan ilki, yaklaşık 2 aydan beri sessizce gündemde tutulan imar affı konusu. Bu, milyonlarca kişiyi ilgilendiren, Hükümetin ifadesiyle İmar Barışı olarak adlandırılan, seçim arifesinde muhalefetin bile sesini çok yükseltemeyeceği bir siyasi hamle. Ciddi bir oy fırsatı!:..

- İmar barışı kadar önemli bir diğer husus da vergi affı veya barışı. AKP Hükümetinin iktidarı süresince defalarca gündeme getirip uyguladığı ve 2015 yılından bu tarafa biriken sıkıntıları çözmesi bakımından önemli bir konu. Zaten vergi toplanamayan bir dönemde bu düzenleme ihtiyacı kendini gösteriyor.

- Vergi affı veya barışı ile birlikte diğer para cezaları ve bazı önemsiz cezaların gündeme gelmesi de an meselesi.

- Bir başka beklenti ise bedelli askerlik konusu. Bu da Hükümetin defalarca cesur bir şekilde uyguladığı bir düzenleme. Burada gelir sağlamaktan daha çok başka faktörler öne çıkıyor.

- … ve muhtemel diğer hamleler!...

Bu hamlelerin, seçim nedeniyle Meclis’in kapanmasından önce yapılması şart.

Böyle bir ortamda herhalde ekonominin temel sorunları ele alınmaz. Aksine ekonomiye yakın ve uzak vadede yükler getirecek popülist uygulamalar olur.

Kaldı ki ekonominin bütçe açığı, özellikle nakit açığı ve kronik cari açığı devam ede dururken; bu sıkıntılar ekonomi üzerine tuz biber eker.

Peki, bu ortamda ne yapılmalı diye sorulacak olursa cevaplarımız şunlar olur:

- Dövize girmemeli ve dövizde kalmamalı. Çünkü Türk Lirası bugüne kadar yeteri kadar değer kaybetti. Seçimlerin sonuçları ne olursa olsun, dövizin kısa vadede daha fazla değer kazanacağı beklenmemeli.

- Bu durumda özellikle ve kesinlikle Türk Lirası pozisyonda kalınmalı. Zira bundan böyle artık Türk Lirasının değer kaybetmesini beklemek çok mümkün görünmüyor. Kaldı ki Türk Lirası faizlerinin çok yüksek ve enflasyonun üzerinde olduğu gerçeği de unutulmamalı.

- Öte yandan seçim dönemi boyunca ciddi yatırım kararları ertelenmeli. Zaten yapılacak rasyonel davranış bu. Zira dolar bazında yüzde 8-10’lara dayanan faizlerle yatırım yapmak çok kolay değil.

Sözün özü; seçimler süresince ekonomi ıskalanacak. Hatta seçim sonuçlarına bağlı olarak yakın gelecekteki yerel seçimlere kadar bile bu olgu devam edebilecek. Ona göre pozisyon almalı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar