Erdemir'den mal alamazlar

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP gultekin.kara@dunya.com

Son dönemde birçok etkinlikte otomotiv dünyasına yön veren isimlerle birlikte olma imkanını yakaladım. Bunlardan bir tanesi olan ve Otomotiv Endüstrisi Tanıtım Komitesi Başkanı aynı zamanda FordOtosan Genel Müdür Yardımcısı olan Cengiz Kabatepe, içinde bulunulan kriz ortamını bir maçın devre arasına benzeterek, "Bu süreyi iyi değerlendirmemiz lazım" yorumunu yapmıştı. Kabatepe'nin bahsettiği değerlendirme içeriğinde sektörün tüm taraflarının bir orkestra şefi önderliğinde 2013 yılındaki 4 milyon üretim hedefine ulaşabilmek adına çalışmalara başlaması gerektiğini barındırıyordu. Kabatepe'nin açtığı alt konulardan bir tanesi ise sektörün ihtiyaç duyacağı demir çelik ürünlerini kimden karşılayacağının şimdiden ulusal olarak masaya yatırılmasıydı.

Bu sohbetin ardından geçtiğimiz günlerde Oyak Otomotiv ve Çimento Grubu Başkanı Celal Cağlar ile karşılaştım. Bu arada hemen parantezi açayım, bu görüşme Erdemir'in 'üretimi durdurabilirim' açıklamasından önce yapıldı.

Kendisine, gerek Oyak Renault olarak, gerekse Erdemir olarak böyle bir sektörel güçbirliği ya da ulusal masterplan için masaya oturup oturmayacaklarını sordum. Çağlar sözlerine, ülke menfaati için her türlü görüşmeye açık olduklarını belirterek başladı. Türk otomotiv sektörüne, lojistikten, yan sanayi bayi stratejilerine kadar ulusal çıkarlar doğrultusunda bir yol haritası çizilmesi gerekliliğini vurguladı. Ancak, bu tip bir planın uygulamaya geçirilmesinin ise zorluğuna dikkat çekti.

Celal Çağlar'ın sözleriyle "Neyi, ne zaman, nerede, ne kadar, kime, ne şekilde üreteceğine karar veremeyen otomotiv sektörünün" tek taraflı kararları uygulaması çok zor.

İşin makro boyutundan mikro düzeyine inildiğinde ise mevcut üretimlerin devamı ve yeni ürünlerin alınabilmesi için ki Oyak açısından bir müjde daha yoldaymış, mutlaka rekabetçi politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor.

Bu politikalar içinde yine Oyak Grubu'nun sahibi olduğu Erdemir'in nasıl bir rol oynayabileceğini sorduğumda ise açık söyleyim aldığım cevap beni şaşırttı. Celal Çağlar, yerli otomotiv sanayinin Erdemir'den mal almasının çok zor olduğunu vurgulayarak, şu açıklamayı getirdi; "Dünyada Mittal-Arcelor lobisi var. Onlar otomotivcilerin satınalma departmanlarını Köln'den, Paris'ten, İtalya'dan, ABD'den bağlıyorlar. Biz ne fiyat verirsek verelim, 1 dolar altına iniyorlar. Satınalma kararı Türkiye'de verilmiyor ki. Bizim karşımıza otomotiv sektöründen gelen taleplerin, gerçek alıma yöneleceğinden emin olsak, ihtiyaç duyulan yatırımı yapabiliriz. Ama zor görünüyor. Bazen oturup konuşuyoruz, sanayiden bize şu yatırımı yapın, şunu üretin talepleri geliyor. İnceliyoruz bu talepleri ama o kadar."

Çağlar'ın söyledikleri çok dikkat çekici noktalar. Özellikle Erdemir gibi stratejik bir kurumun Türkiye'nin birinci ihracatçı sektörünün geleceğine yönelik projeksiyonlar yaparken atlanmaması gereken bir görüş.

Ancak, Celal Bey, ulusal sanayiye yönelik kapıları da sonuna kadar açık tutuyor. "Otomotiv gibi yüzlerce farklı denklemi, stratejisi olan ve maalesef ülke olarak bu denklemleri çok da fazla değiştirme şansımız olmayan bir yerde var olacağımıza. Küçük sanayicimizin ihtiyaçlarını giderebiliriz" diyen Çağlar, makina imalatçılarıyla yaptıkları kontratlara dikkat çekiyor.

Celal Bey'in sözleri çok önemli. Zira, kendisi Renault ile masaya oturup Oyak'ın çıkarlarını koruyan zirvedeki isim. Gerek Erdemir'in gerekse OyakRenault'nun durumunu en iyi bilenlerden biri olarak bu sözleri söylüyorsa, sektörün yerli çelik ihtiyacının karşılanması açısından mutlaka düşünmesi gerekiyor.

Bu yorumlar işin sadece demir-çelik ayağı. Buna lojistiği, üretimi, vergileri, teşvikleri vb... diğer tüm ögeleri  ekleyip bir an önce devre arasına iyi değerlendirmek adına adımlar atılması gerekiyor.

Ancak, işin ürkütücü yanı bu adımların atılması için herhangi bir hareketlenmenin yaşanmıyor olması. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018