Erdem Başçı’nın iyimserliği piyasanın tedirginliği
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın, FED kararları ve Suriye’deki gelişmeler nedeniyle tedirginlik yaşayan piyasaları sakinleştirmek için dün yaptığı “İyimserlik”içeren konuşması, beklenen olumlu tepkiye neden olmadı. Konuşmanın ve soru cevap bölümünün sürdüğü 1 saatlik sürede TL’nin değer kaybı yüzde 1.2 oldu.
Başçı açıklamalarında şu bilgilere yer verdi:
Yıl sonunda büyümenin 3-4 arasında kalabileceğini, uzun vadeli tahvillerin yıl sonunda yüzde onun altına ineceğini, cari açıkta öngörülenden biraz daha iyi beklentileri olduğunu, enflasyon 6.2’ye inene kadar faiz oranının 6.75’in altına inmeyeceğini, enflasyonla ilgili bir endişelerinin olmadığını, Ağustos enflasyonunun büyük ihtimalle beklenenden iyi geleceğini, dövize karş faiz değil, bilanço silahını kullanacaklarını, 40 milyar dolar civarında satılabilir rezerve sahip olduklarını, net döviz rezervinin günlük 70 milyon dolar civarında arttığını, faiz tarafında kendilerinden şok beklenmemesini, TL’nin değerini koruyacaklarını, döviz tarafında TL’ye değer kazandıracak enteresan manevraları olacağını, son günlerde Türkiye’den ayrılan yabancıların ‘Yanlış yaptıklarını anlayarak’ kısa sürede ülkemizde yeniden pozisyon alacaklarını, ofansif olarak müdahale konusunun bütün altyapısının hazır olduğunu, bundan sonra yapacakları bütün açıklamaların döviz kuru ve faizler üzerinde düşürücü etkisinin olacağını belirten açıklamaları sonunda, “Şu anda beni iyimser bulabilirsiniz ama, yıl sonunda 1.92 civarında dolar görürseniz şaşmayın” değerlendirmesini yaptı.
Başçı’nın açıklamaları dövizin hızlı yükselişinin geçmiş dönemlerde ülkemizde kriz nedeni olması bilinç altlarına yerleşmiş olan piyasa aktörlerini tatmin etmedi. Onlar Başçı’dan yeni faiz artışı, özellikle politika faiz artışı veya bankaların elinde tuttuğu dövize dayalı munzamlarında gevşemeye gitmesi gibi yeni adımlar bekliyorlardı. Bu nedenle Başçı’nın konuşması ve sorulara verdiği yanıtlar sorasında TL değer kayıpları sürdü.
FED açıklamalarıyla başlayan gelişmekte olan ülkeleri ve ülkemizi etkileyen paramıza değer kaybettiren gelişme bugün de gündemdeki yerini koruyor. Ayrıca, buna Suriye’de kimyasal silah kullanılmasının Birleşmiş Milletler heyetince saptanması sonrası yapılması muhtemel müdahalenin yaratacağı ortamda ortaya çıkabilecek olumsuzluklar eklenmiş olabilecek. Ayrıca, böyle bir müdahalenin hem dış ticaretimizi olumsuz etkileyeceği, hem sınırımıza yeni yığılmalara neden olacağı, hem de petrol fiyatlarını artıracağı biliniyor. Doğaldır ki, bu gelişmeler de ekonomimizi olumsuz etkilerken, makro dengelerimizi bozucu ve TL’nin değer kaybını sürdürmesine neden olucu sonuçlar doğurabilecektir.
Bu nedenle dün olumlu açıklamalarda bulunan ve iyimserliğini ortaya koyan Erdem Başçı’dan piyasaların önlemler konusunda daha somut açıklamalar beklemeleri yadırganmamalıdır. Piyasalar Merkez Bankası’ndan ve ekonomi yönetiminden aldıkları verilerle, belirsizlikleri azalabilirler. Önlerini daha iyi görürler.
Dünyada hem FED konusunda belirsizlik sürer, hem Suriye sorununda tırmanmalar yaşanırken, hem ekonomi yönetiminin hem de Merkez Bankası’nın atacakları adımları daha net ortaya koyarak yol gösterici olmaları gerekir. Çünkü onların elindeki veri seti tek tek firmaların ulaşabileceği bilgilerin çok ötesindedir.