Er Meydanı'na çıkan 2 bin 300 Suriyeli mi yoksa insanlık mı?
Tarihi Kırkpınar Güreşleri’nin adresi şimdi Suriyeli göçmenleri ağırlıyor. 2 bin 300 kişi Er Meydanı’nda 300 kişi de Edirne’nin merkezindeki Antik Park’ta bekliyor. Resmi makamlar ise bugün göçmenlerin Edirne’deki bekleyişlerine son vermesini ve Türkiye’nin geldikleri kentlerine yeniden dönmesini talep ediyor.
Çocukluğum rahmetli babamdan, Amerika turnesi sonrası bir deniz kazasında hayatını kaybeden Koca Yusuf’un hikayelerini dinleyerek geçti. O, 26 yıl üst üste Kırkpınar Güreşleri’nin başpehlivanlığını kimseye kaptırmayan bir isim. Efsanevi güreşçi Koca Yusuf, yağlı güreşlerin ardından mindere çıkarak yani grekoromen güreşi ile Avrupalı ve Amerikalı sporcuları alt etmiş ilk Türk pehlivan. Hem de 1800’lü yılların sonunda. Onun Amerika turnesi ardından geçirdiği bir gemi kazası nedeniyle Atlantik Okyanusu’nda nasıl boğulduğu ise halen büyük bir sır...
Şimdi yaşadığımız topraklarda, hatta onun güreş tuttuğu ‘Er Meydanı’nda insanlık başka bir sınav veriyor… ‘Avrupa kapılarını mültecilere açtı’ söylentisiyle Edirne’ye akın eden Suriyeli mültecilerin Er Meydanı’na yerleştirildiğini ekranlardan izliyoruz. Koca Yusuf’un kaderi gibi birçok Suriyeli göçmen de umut yolculuklarında boğuluyor.
Er Meydanı’nda konaklatılan Suriyelilerin son durumunu öğrenmek için Edirne’nin iş dünyası ile görüştük. Şu anda Edirne’de Er Meydanı’nda 2 bin 300 Suriyeli mülteci kaderlerini bekliyor. 300 kadar Suriyeli ise Edirne içindeki Antik Park’ta sınırı geçebilme ümidiyle toplanmış durumda. Büyük ölçüde Esenler Otogarı'nda bekleyen göçmenler dağılsa da, 200 civarında göçmen halen dağınık bir şekilde otogarda. Göçmenlere Edirne bileti satılmadığını anımsatalım. Pek çok Suriyeli Edirne’ye otobandan yürüyerek vardı, ancak 700 dolara onları Edirne’ye taşıyan fırsatçılar da çıkmış.
Dün Edirne'de bekleyen göçmelere yapılan açıklamada, bugün Türkiye’nin hangi kentine isterlerse oraya ulaşımlarının sağlanacağı, bir an önce Edirne’yi terk etmeleri söylenmişti. Bu satırları yazarken, Suriyelilerin bekleyişi halen devam ediyordu. Hatta kendilerine verilen yemekleri kabul etmeyerek, açlık grevinde olduklarını kapıların açılmasını istediklerini söylemişlerdi…
Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (HÜ- GO) Müdürü Doç. Dr. M. Murat Erdoğan ile yaptığımız görüşmede 260 bin Suriyelinin kamplarda yer aldığını öğrendik. Bu da Türkiye’deki toplam rakamın ancak yüzde 12’sine denk geliyor. Doç. Dr. Erdoğan’ın vurguladığı gibi Türkiye göçte transit bir ülke. Bir süredir göçmenlerin buradan gitmesiyle sorunun çözüme kavuşacağını düşünülüyor. Ancak Erdoğan’ın tespitlerine göre transit ülke olmasına rağmen gelen nüfusun sadece yüzde 15’i Türkiye'yi terk ediyor. Bu da Türkiye’nin acil bir şekilde göçmenler için bir politika oluşturması ve demografik yapıdan tutun, özelliklerine kadar bu insanların kayıt altına alınmasını gerektiriyor. Bu ilerde yaşanacak sosyal patlamaların da önüne geçecek bir çalışma olacak. Asgari ücretli bir işçi işverene bin 800 liraya mal olurken, kayıt dışı çalıştırılan Suriyeliler için bazı bölgelerde 400 lira gibi ücretler ödendiği artık bir sır değil. Erdoğan, bu durumu ‘müthiş bir emek sömürüsü var’ şeklinde tarif ediyor. Bu durumun çözüme kavuşması için de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bir projesi olduğunu anımsatıyor. Erdoğan’ın altını çizdiği önemli bir alan da Suriyelilerin Türkiye’ye entegre olma konusunun siyasi görüşler üstü bir şekilde çözümlenmesi gerektiği…
KİLİS ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ KAMULAŞTIRMA BEKLİYOR
Öte yandan Türkiye’nin 90 bin nüfuslu kent merkezine sahip şehri Kilis, kendi nüfusunun üç katı Suriyeli barındırıyor. Kilis Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı Mehmet Kanar ile yaptığımız görüşmede bu orana rağmen kentte halen normal hayatın devam etmesini bir başarı, Kilislilerin duyarlılığı olarak yorumluyor. Kanar, OSB’de 3 bin yeni istihdam yaratacak genişleme alanı konusunda ise talepleri olduğunun altını çiziyor. Genişleme alanının kamulaştırmasının 5’te 4’ü tamamlanmış. Ancak kentin ödeneği olmadığı için kalan kamulaştırma tamamlanamamış. Yaratacağı istihdam düşünüldüğünde kentin sosyal sıkıntılarına da çözüm olacak genişleme alanının bir an önce kamulaştırmasının tamamlanmasını istiyor. İşlemler tamamlandığında hemen parselizasyon yapacaklarını ve ilk etapta 2 önemli yatırımı bölgeye kazandıracaklarını söylüyor.
Koca Yusuf’un ve Aylan Bebeğin kaderi bir denizde birleşiyor. Ancak geride kalanlar için halen yapılabilecek bir şeyler var…