Enuygun iade süreci

Kemalettin BULAMACI
Kemalettin BULAMACI Ters Köşe [email protected]

Bu ay başında Çağlar Erol ile görüşmüştüm. Bilmeyenler, duymayanlar için kısa bir özet geçeyim. Dünyanın lider iş networkü, iş sosyal ağı LinkedIn 2003 yılında kuruldu. Aynı zamanda Xing de kuruldu. Bunun iki yıl sonrasında Türkiye’de Çember.net’i kurdu Çağlar.

2008 yılında Çember.net’i Xing’e devretti. Sattı. Exit etti. Xing, hala Almanca konuşulan pazarlarda lider konumda. LinkedIn arkasından geliyor. Türkiye’de, kurduğu şirketi tamamen devrettikten sonra bir başka girişime yelken açan start-up kurucusu sayısı çok az. Çağlar, onlardan birisi. Çember.net’i Xing’e sattıktan hemen sonra, Enuygun veya global ismi ile Wingie’yi kurdu.

Yemeksepeti’ni satın alan Alman Rocket Internet grubu ile ortak olarak. Enuygun, aylık 20 milyon ziyaretçisi ile Türkiye seyahat pazarında önemli bir yere sahip. Öyle ki günümüzde satılan her sekiz uçak biletinden birisini Enuygun satıyor. Uluslararası marka olan Wingie ile ise beş dilde değişik ülkelerde faaliyetlerine devam ediyor.

Çağlar, kendisi anlatmasa da ben bazı bigilere erişmiştim. O bilgileri yalanlamadı. Bu yılın yaz aylarında, Çağlar ve eşi, Rocket Internet’in hisselerini de devralarak hem Enuygun hem de Wingie markasını Türkiye sermayeli birer şirket haline dönüştürdüler. Ardından, ciddi bir sermaye artırımına gittiler.

Rocket Internet’e, 589 milyon dolara Yemeksepeti’ni satmak kolay iş. Asıl zor olan, adamların yüzde 50’ye yakın hissesini devralmak. Bu maalesef ülkemizde bir gündem yaratmadı. Çağlar ve eşinin neredeyse tamamına sahip olduğu Enuygun ve Wingie bugünlerde 400 kişilik çalışan güçleriyle ne yapıyorlar?

Biraz ondan bahsedelim. Hedef, 2028’de, dünyanın en büyük beş seyahat pazaryeri arasında olmak. Hedef büyük gibi ama gerçekleşen rakamlar bundan uzak olunmadığını gösteriyor. Faaliyet gösterdikleri pazarların neredeyse tamamında ilk beş arasında yer alıyorlar. Hedefe ulaşmadaki en sağlam dayanak ise hem pazarları hem teknolojiyi iyi bilip uyarlayabilmeleri.

Malum. Ülkenin ekonomik koşulları belli. Kredi kartı kullanımı tavan yaptı. Ancak, tüm ülke, kart limitleri dolu yaşıyoruz. En azından bendeki durum öyle. Bir ürün, hizmet alıyorsunuz. Sonra o siparişiniz iptal ediliyor. Kartınızda limit zaten yok. İade süreci 10 günü aşabiliyor. Aynı hizmeti, malı almak için iadenin tamamlanmasını bekliyorsunuz.

Çağlar ve ekibi bunu çözmüş bir şekilde. İptal edilen bilet için iade süreci beklenmiyor. İadeyi, anında EnCoin ismini verdikleri puan sistemi ile yine EnCüzdan dedikleri bir yere aktarıyorlar. Banka süreçleri beklenmiyor. Siz, yeniden alışverişinizi bu cüzdandaki puanlarınızla, coinleriniz ile gerçekleştiriyorsunuz. Ne dert kalıyor. Ne tasa. Herkes mutlu. Bence, bu sistemi bir işmodeli olarak patentleyip, Türkiye’de ve dünyada tüm e-ticaret platformlarına lisanslamaları gerekir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Türkiye’nin becerisi… 24 Haziran 2024
Yapay zekâda neredeyiz? 27 Mayıs 2024