Enis Berberoğlu için Kılıçdaroğlu’ndan 'sakin güç' eylemi...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Enis Berberoğlu'nun tartışma yaratan 25 yıl cezaya çarptırılmasının ardından, yasal süreç sürerken, 'kaçabilir' diyerek tutuklanması üzerine Kılıçdaroğlu elinde 'adalet' pankartıyla Ankara'dan İstanbul'a yürtme kararı alarak, dün yürüyüşünü başlattı.

Yürüyüş eylemiyle siyasette sonuç almanın tarihte örnekleri vardır. Bunlardan en büyük yankı uyandıranı Mahatma Gandi'nin, İngiltere'nin tuz tekeli ile Hintlilere tuz çıkartma yasağı getirmesi üzerine 12 Mart 1930'da başlattığı 338 kilometreyi çıplak ayakla ve 60 bin eylemciyle birlikte gerçekleştirdiği 24 gün süren 'tuz yürüyüşü'dür. Hintlilerin Yüce Ruhlu Mahatma adını verdiği Gandi, bu yürüyüşünü deniz kıyısında bitirip denizden aldığı bir parça tuzu yıkayıp, ufalayarak bu sivil eylemine son vermiştir. Bu, Hindistan'ın bağımsızlığının tarihteki önemli kilometre taşını oluşturmuştur.

Bir başka tarihi yürüyüşü Mao, emperyalizme karşı 100 bin kişinin katılımıyla başlatığı 'Uzun Yürüyüş'tür. Kuzey doğuya doğru 10 bin kilometrelik yürüyüş bir yıldan uzun sürmüş, yürüyüş sırasında önemli çatışmalar ve zorluklar yaşandığı için yürüyüşü 10 bin kişi bitirebilmiştir. Buna rağmen bu yürüyüş 1 Ekim 1949 tarihinde Mao'nun Tian an Meydanı'nda Çin Halk Cumhuriyeti'ni ilanının ilk adımı olarak tarihte yerini almıştır.

Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasının ardından dün elinde "ADALET" yazan pankartla CHP lideri Kılıçtaroğlu, Ankara Güvenpark'tan İstanbul Maltepe Cezaevi'ne doğru yanında partililerle yürüyüşe geçti. Yürüyüşün 25 gün sürmesi bekleniyor.

Bu kararı öğrendiğimde İstanbul Belediye Başkan adayı olduğu dönemde kampanyasını yöneten siyaset stratejisti Necati Özkan'ın Kılıçdaroğlu'nu 'sakin güç' nitelemesi ile takdim etmesini hatırladım. O dönemde Kılıçdaroğlu'nun sivil ve sakin eylemleri kendisinin Mahatma Gandi'ye benzetilmesine yol açmıştı.

Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı olduktan sonra da konuşmalarındaki sakinliği ve ses tonunu yükseltmeden mesaj vermeyi bir süre sürdürdü. Daha sonra partisinden gelen eleştirilerle üslubunu, iktidarın üslubuna benzeterek, ses tonunu yükseltip, sertleştirip eleştiri dozunu artırdı.

Şimdi Kılıçdaroğlu'nun, Enis Berberoğlu'na verilen ceza verilip ve tutuklanmasının ardından başlattığı Ankara-İstanbul 'Adalet Yürüyüşü' bende yeniden 'sakin güç' siyasetine dönüş olacağı değerlendirmesine yol açtı. Bunda Kılıçdaroğlu'nun bu yürüyüşü 'sivil ve provakasyonlardan uzak olacak' nitelemesi de etkili oldu.

Dönüp, Kılıçdaroğlu'nun 'sakin güç' nitelemesiyle kampanyasını yürüten Necati Özkan'a değerlerdirmesini ve bu yürüyüşte başarının ne olabileceğini sordum.
Yanıtını sizinle paylaşmak isterim:

'Bu yürüyüş, Kılçdaroğlu'nun kariyerinde muhtemelen en önemli olay olacaktır. Kaç kişi katılırsa katılsın, kaç gün sürerse sürsün, bundan bağımsız olarak bu eylemin sonucu önemli olacaktır.

Adalet yürüyüşünden sonra değerlendirmesi birkaç şarta bağlı olacaktır:

1-Kesinlikle barışçıl olmalı, hiçbir taşkınlığa, provakasyona izin verilmemeli.

2-Yürüyüşün her aşamasında yeni 10 binler katılmalı, eylem 100 binleri içeren bir hale dönüşmelidir.

3-Adalet dışında hiçbir kelimenin kullanılmasına izin verilmemelidir.

4-Sadece ulusal medyanın değil, uluslararası medyanın ilgisi bu yürüyüşe çekilebilmelidir.

Bütün bunlar, CHP'nin dokunulmazlıkların kaldırılması sürecindeki siyasal miyopluğu sonucunda ortaya çıktı. Umanrım CHP örgütü, CHP yönetimi ve CHP seçmeni Türkiye'nin yeni siyasi mücadele eksenini demokrasi ve tek adam rejiminin farkında olarak ve ittifak arayışıyla yürütür. İttifakları arasına, HDP'den MHP muhaliflerine ve Saadet Partisi'ne kadar tüm unsurları katmak için çaba harcayarak, yeni stratejik hata yapmadan gerçekleştirir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar