Enflasyonun tek sorumlusu gıda mı?
Sayfadaki grafik tüketici fiyatları enfl asyonu ile gıda fiyatlarını dışlayan çekirdek enfl asyon göstergelerindeki yıllık enfl asyonun seyrini gösteriyor. Bu grafik Merkez Bankası’nın enfl asyonun baş sorumlusu olarak gıdayı gösterme çabasının ne kadar halkı veya haksız olduğunu görmemize yardımcı oluyor.
Önce Merkez Bankası’nın en fazla önemsediği çekirdek enfl asyon göstergesi olan I endeksine bakalım. I endeksi enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler, tütün ürünleri ve altını dışlıyor.
I endeksi Merkez Bankası’nın enflasyon politikasının başarısını ölçtüğü birinci derecede gösterge. Çünkü fiyatları, para politikası dışındaki faktörler tarafından çok etkilenen kalemleri dışarıda tutuyor. Enerji ile altın dış piyasalar ve kurlardan çok etkileniyor. Petrol ile sigara ve alkollü içkiler vergi değişikliklerinden çok etkileniyor. Gıda fiyatları iklim ve yağış durumundan etkilenebiliyor. Bunları dışladığınız zaman geriye Merkez Bankası’nın para politikaları ile fiyatını büyük ölçüde etkileyebildiği ürünler kalıyor. Merkez Bankası’nın bahanesini kendi dışındaki faktörlere yıkabileceği kalemleri dışarıda bırakan bu endeksteki durum Merkez Bankası açısından yüz kızartıcı. Çünkü şubat ayından bu yana I endeksinde yıllık enfl asyon genel enfl asyon oranının da üzerinde seyrediyor. Temmuz itibarıyla I endeksinde yıllık enfl asyon yüzde 9.75 ile genel enfl asyondan 0.43 puan daha yüksek.
Yüzde 9.75 olan I endeksinin düzeyinin Merkez Bankası’nın yüzde 5 olan yılsonu enfl asyon hedefinin neredeyse iki katı olması da aynı ölçüde yüz kızartıcı bir durum.
Enflasyonun seyrine işlenmemiş gıda ürünlerini dışlayan B endeksi penceresinden baktığımızda da ortada Merkez Bankası’nın geçer not alabileceği bir durum yok. B endeksi iklim olayları ve mevsimsellikten en fazla etkilenen meyve ve sebze fiyatlarını dışlıyor. B endeksinde yıllık enflasyon yüzde 8.96 düzeyinde. Gıdanın en oynak kalemini dışladığınızda geriye kalan enfl asyon, genel enfl asyondan sadece 0.36 puan daha düşük.
Yani işlenmemiş gıda olmasaydı, yine yüzde 9’luk bir enfl asyonumuz olacaktı. Merkez Bankası’nın baş sorumlu tuttuğu gıda fiyatları olmasaydı da enfl asyon, yüzde 5’lik yılsonu hedefinin iki katına yakın olacaktı.
Merkez Bankası ayan beyan ortada olan bu duruma rağmen politikalarını değiştirmemek için bin dereden su getiriyor. Son enfl asyon değerlendirmesinde işler yoluna girecek havası yaratabilmek için “Enfl asyonun 3 aylık ortalamalara göre ana eğilimleri incelendiğinde çekirdek enfl asyon göstergelerindeki iyileşmenin yavaşlayarak da olsa sürdüğü gözlenmiştir” veya “”mevsimsellikten arındırılmış verilerle temel mal enfl asyonu eğilimindeki iyileşme sürmüştür” gibi zorlama analizlere yöneliyor.
Bu tavır, sadece Merkez Bankası’nın prestijine, hedef ve potikalarına güveni yıpratmaya hizmet ediyor.
Enflasyon beklenti anketleri aslında bir yönüyle Merkez Bankası’nın itibar karnesi gibi. Temmuz anketine göre ekonomi aktörlerinin ortalama yılsonu enfl asyon beklentisi yüzde 8.30. Temmuz 2015 için enfl asyon beklentisi yüzde 7.27, Temmuz 2016 için beklenti yüzde 6.73. Ankete katılanların yüzde 66’sı 12 ay sonra enflasyonun hala yüzde 7’nin üzerinde olacağına, yüzde 58’i 24 ay sonra yüzde 6.5’in üzerinde olacağına inanıyor.
İşin özeti ekonomik aktörler, Merkez Bankası’nın ne hedefine ne de tahminlerine itibar etmiyor. Bunun suçlusu da karların az yağması değil.
Merkez Bankası’nın cumhurbaşkanlığı ve 2015 genel seçimi hesaplarına göre iktidarın dümen suyuna girmesinin ekonomiye de Merkez Bankası’na da faturası ağır olacak.