Enflasyondan faiz indirimine izin çıktı

Erkin IŞIK
Erkin IŞIK GLOKAL EKONOMİ [email protected]

Dün açıklanan Ka­sım ayı enflasyo­nu %2.2 ile beklenti­lerin biraz üzerinde geldi. Gıda fiyatları, özellikle meyve-sebze fiyatlarındaki dalga­lanmanın, bu sapma­da önemli etkisi oldu. Diğer taraftan, çekir­dek fiyatlarda, özellik­le hizmet fiyatlarındaki görece ılımlı seyir, TCMB’nin son PPK toplantısında sinyalini verdiği gibi, faiz indirimine başlamasına izin verecek gibi görünüyor.

Mevsimsel düzeltilmiş enflasyon eğilimi üçüncü çeyreğin altında

Enflasyondaki aylık gelişme­leri ve ana eğilimi tespit etmek için gıda ve enerji gibi yüksek dalgalanma gösteren fiyatları hariç tutan çekirdek göstergele­ri takip etmek daha sağlıklı so­nuçlar veriyor. Ayrıca bu veri­leri, mevsimsel etkilerden arın­dırmakta gerek. TÜİK, Ekim ayından itibaren mevsimsel dü­zeltilmiş enflasyon verilerini yayınlamaya başladı. Ancak di­ğer ülkelerdeki uygulamaların ve TÜİK’in açıkladığı diğer veri­lerin aksine, mevsimsel düzeltil­miş enflasyon verileri, ham ve­riyle birlikte açıklanmıyor; bir günlük gecikmeyle paylaşılıyor.

Bugün açıklanacak önemli ka­lemlerdeki mevsimsel düzel­tilmiş verileri hesapladım. Be­nim hesaplamalarıma göre, bu yıl enflasyondaki düşüşün ge­cikmesinde ana etkenlerden biri olan hizmet fiyatlarında, mevsimsel düzeltilmiş olarak %3.4’lük bir aylık artış olmuş gibi görünüyor ki bu da önceki aya benzer bir grafik ortaya ko­yuyor. Ancak üçüncü çeyrekteki ortalama %4’lük aylık artış hızı­na göre bir yavaşlama ikinci ay­da da gözleniyor ki benzer şekil­de, çekirdek B (işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler, tütün ve altın hariç TÜFE) mev­simsel düzeltilmiş aylık artışı %2.5 ile üçüncü çeyrekteki or­talama %2.7’nin altına geldiğini hesaplıyorum.

Özellikle hizmet fiyatları­nın hız kesiyor olması oldukça önemli… Bu durum, iç talepteki kademeli yavaşlamanın enflas­yon üzerinde olumlu etkilerinin olmaya başladığını düşündürü­yor. Kira fiyatlarındaki artış hı­zının gerilemesi etkili olmakla birlikte, kira hariç hizmetlerde­ki mevsimsel düzeltilmiş artışın da üçüncü çeyrekteki %3.5 civa­rından son aylarda %3 civarına gerilediğini hesaplıyorum.

Bu hesaplamalar ışığında, TC­MB’nin bugün yayınlayacağı enf­lasyon notunda açıklanacak enf­lasyon ana eğilim göstergesinin, geçen ayki düşüşünün ardından Kasım ayında %2.5 civarında ya­taya yakın kalacağını düşünüyo­rum. Bu da faiz indirim beklenti­lerini destekleyecektir.

Önümüzdeki aylarda enflasyon nasıl seyredecek?

Aralık ayında enflasyonun, mevsimsel etkilerin desteğiy­le daha ılımlı bir seyir izlemesi beklenebilir. Gıda fiyatlarında­ki artış ivmesinin son haftalarda durduğunu gözlemliyorum. Ay­rıca döviz kurlarının istikrar ka­zanması, temel mal fiyatlarında­ki artışları da ılımlı seviyelerde tutmaya devam edecektir.

Hizmet fiyatları tarafında ise kira artışlarının aralık ayında son aylardaki gibi yavaşlamaya devam etmesi beklenebilir. Hiz­met üretim maliyetlerini yansı­tan Hizmet ÜFE’nin Ekim ayın­da %0.2, son üç aylık ortalamada ise %1.3 oranında ılımlı bir artış göstermesi, kira dışındaki hiz­met fiyatlarındaki artış hızının da gerileyebileceğini düşündü­rüyor. Bu faktörler ışığında, Ara­lık ayında TÜFE’nin %1.5 sevi­yesine gerilemesi ve yılı %45 ci­varında bir enflasyon oranıyla tamamlanması muhtemeldir.

Ocak ve Şubat ayları açısından ise belirsizlik oldukça yüksek. Öncelikle, asgari ücret artışının boyutu, TCMB’nin yılsonu tah­mini olan %21 ile tahminin üst bandı olan %26’nın geçerliliği­ni belirleyecek önemli bir faktör olacak. Ancak bu enflasyonist baskının, kamu fiyat artışlarının bütçe imkanları ölçüsünde sı­nırlı tutulmasıyla dengelenme­ye çalışılması bekleniyor. Her yıl başında ÜFE’ye göre artırılan akaryakıt ve sigara ÖTV oranla­rının yanı sıra yeniden değerle­me oranının da sınırlandırılma­sı öngörülmektedir. Dolayısıyla yılın başındaki enflasyon görü­nümü, büyük ölçüde kamunun alacağı kararlara bağlı olacaktır. Bunun yanında, enerji fiyatları da durumu zorlaştıran bir unsur olarak öne çıkıyor.

Doğalgaz fiyatlarındaki yükseliş

Enerji piyasalarında genelde petrol fiyatları öncelikli olarak takip edilirken, doğalgaz fiyatla­rındaki gelişmeler zaman zaman göz ardı edilebilmektedir. Ancak doğalgaz fiyatları, 2023 başın­dan itibaren düzenli bir yükse­liş trendi sergilemiş ve son dö­nemde bu yükseliş hızlanmıştır. Uluslararası piyasada doğalgaz fiyatı, geçen sene Ekim ayından beri en yüksek seviyesine çıktı.

Enerji fiyatlarındaki artışın ilk etkisi, dış ticaret verilerinde görüldü. 2022 yılında 8 milyar doların üzerine çıkan net enerji ithalatı, fiyatların düşüşüyle ka­demeli bir gerileme göstermişti. Ancak özellikle doğalgaz fiyat­larındaki artış nedeniyle, yılın ikinci çeyreğinde aylık ortalama 3.4 milyar dolara kadar düşen net enerji ithalatı, Kasım ayında 4.4 milyar dolara yükseldi.

Sene başında, sanayide kulla­nılan doğalgaz fiyatlarında %30- 40 civarında bir artış yapılması gerekecek gibi görünüyor. Ayrı­ca sübvansiyonun sürdüğü hane halkı tarifelerine de zam yapıl­ması ihtimali arttı. Elektrik fi­yatlarında olduğu gibi, tüketim miktarına göre fiyatlandırma düzenlemesi, konutlarda kulla­nılan doğalgaz üzerindeki zam baskısını hafifletebilir.

Sonuç olarak, enflasyon ve bütçe dengesi açısından kamu­nun alması gereken zor kararla­ra bir yenisi daha eklendi.

Faiz indirimi bu ay başlayabilir

Önümüzdeki yılın ilk çeyre­ğinde yoğunlaşan enflasyon risk­lerini de dikkate alarak, TCM­B’nin bu ay 150 baz puan gibi temkinli bir faiz indirimi ile baş­lamasının daha doğru olacağını düşünüyorum. Bunun için önü­müzdeki dönemde açıklanacak piyasa katılımcıları ve reel sek­tör enflasyon beklentilerinde bir bozulma olmaması da gerekecek.

Eğer faiz indirimlerinde ace­le edilirse, enflasyon beklentile­rinde bozulma riski artabilir. Bu durumda, TCMB’nin faiz indi­rimlerine erken ara vermek zo­runda kalması söz konusu olabi­lir. Ayrıca bu durum fiyat istik­rarı hedefinden sapma riskini de beraberinde getirecektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar