Enflasyondaki sapma yine MB'ye, hükümete mektup yazdıracak
Merkez Barkası'nın 2017 enflasyon hedefinde yüzde 6.92 sapma ile 11.92 olarak gerçekleşmesi ile yasası gereği Başkan bu yıl da 5. kez üst üste hükümete mektup yazmak zorunda kalacak. Sapmanın nedenlerinin hükümete mektupla anlatılması önemli. Ama asıl önemli olan ve iş dünyasının beklentisi gerçekçi hedefler ortaya konularak mektup yazmaya gerek kalınmamasıdır...
Merkez Bankası (MB) Kanunu'nun 42. Maddesi'ne göre, bankanın ana hedefi olan “fiyat istikrarı” konusunda enflasyonda hedeften artı eksi yüzde 2’lik sapma olduğunda, başkanı, hükümete mektup yazarak, alınan önlemleri ve sapmanın nedenlerini anlatmak durumunda kalıyor.
Son 5 yılın hedef ve gerçekleşmelerine baktığımda sapma her yıl artıyor. En büyük sapma ise 2017 yılında 6.92’lik sapma olarak karşımıza çıkıyor. O nedenle bu yıl MB Başkanı ve Başkan Yardımcısı'nın imzasıyla Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e gönderilecek mektubun içeriğinin ne olacağı çok önemli.
Son 10 yıla baktığımızda MB'nin hedefi tutturduğu veya sapma beklentisinin içinde yakınsadığı 2009, 2010 gibi mektup yazma gerekliliği olmayan yıllar olduğunu görüyoruz.
2017 yılında 31 Ocak günü 2016 yılı enflasyon hedefi yüzde 5 iken gerçekleşmenin yüzde 8.83 olması nedeniyle MB Başkanı Murat Çetinkaya ile Başkan Yardımcısı Murat Uysal imzası ile Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e gönderdikleri mektupta hedef tutturulamamasının nedenleri ortaya konuluyordu. Önce bu mektuptan 2017 hedefini de ortaya koyan bölümü aktaralım:
“Enflasyonu düşürmeye odaklı sıkı politika duruşu altında enflasyon yüzde 5’lik hedefe kademeli olarak yakınsaması 2017 yılında yüzde 8’e, 2018’e yüzde 6’ya geriledikten sonra 2019 yılında yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı öngörülmektedir.”
Şimdi de mektupta hedeften sapmaya neden olan konularla ilgili açıklamanın yer aldığı bölümü aktaralım:
“2016 yılında enflasyonun hedefin üzerinde gerçekleşmesinde etkili olan temel unsurların başında vergi ayarlamaları, ücret artışları ve Türk Lirası'nda gözlenen değer kaybı gelmektedir. Yıl başında asgari ücrette yapılan yüksek oranlı artışın genel ücretleri artırması, hem maliyet, hem de gelir kanalıyla etkili olurken, yıl içinde tütün ve alkollü içkiler ile akaryakıt ve otomobilde ÖTV ayarlamaları da enflasyonu olumsuz etkilemektedir. Yılın son çeyreğinde Türk Lirası'nın değer kaybı döviz kurunda gözlenen yüksek oynaklık ise enflasyon üzerindeki maliyet yönlü doğrudan etkisinin yanında beklenti ve genel fiyatlama davranışları kanalıyla da etkili olmuştur.”
Bu yılki enflasyondaki yüksek artışın nedenlerini analistler, döviz kurundaki yukarı yönlü sert hareketler ve gıda fiyatlarındaki artış ile fiyat ayarlamalarından kaynaklandığını belirtiyorlar.
Sanırım MB'nin hükümete bu yılki mektubunda bu ve benzeri konular yer alacaktır.
MB'nin yasası gereği enflasyondaki sapmaları hükümete mektupla anlatması sapmanın nedenlerin bilinmesi açısından önemlidir. Ancak, asıl önemli olan enflasyonda mektup yazmayı gerektirmeyecek sonuç alınmasıdır. Amaçlanması gereken MB'nin gerçekçi hedeflerle yola çıkması ve tutturmasıdır. İş dünyasının kendi yol haritası için beklentisi bu yöndedir...