Enflasyonda olumlu gelişme
Pazartesi günü açıklanan şubat ayı enflasyon rakamları beklenenden daha olumlu gerçekleşti. TÜFE aylık bazda %2,27, yıllık olarak da %39,05 artış sağladı. Ocak ayında özellikle sağlık katkı payı fiyatlarındaki artışın etkisiyle enflasyon beklenenden yüksek gelmiş ve nispeten bir tedirginliğe yol açmıştı.
Şubat ayı içerisinde sağlık katkı payı ödemelerinde yeniden fiyat ayarlamasına gidildi ve fiyatlar geri çekildi. Rakamsal hesaplamalara bakıldığında şubat ayındaki enflasyon gerçekleşmelerindeki iyileşmeyi sadece sağlık katkı paylarında yapılan iyileştirmelere bağlamak doğru olmayacaktır. Açıklanan rakamlardan hareketle baktığımızda, katkı paylarında bir düzenleme yapılmasaydı da aylık TÜFE artışının yine %3’ün altında kalacaktı.
Kamu fiyat ayarlamalarının etkisi
Enflasyonla ilgili değerlendirmelerimizde üzerinde durduğumuz temel konu enflasyonun katılaşmadan düşürülmeye devam edileceğine olan inancın kalıcı olarak korunmasıdır. Bunun için enflasyonla mücadelede kamu fiyat ayarlamalarının geciktirilip bir anda yüksek oranda yapılması piyasadaki havayı daha olumsuz etkiliyor.
Kamu fiyat ayarlamaları için ideal olan herhangi bir gecikmeye neden olmadan yapılması olsa da, muhtelif nedenlerle oluşan gecikmelerin bir anda tamamıyla yansıtılması yerine kademeli bir şekilde yansıtılması enflasyonla ilgili algının olumsuza dönmesi endişesini ortadan kaldırmak bakımından önemlidir.
Kaldı ki, piyasadaki genel havayı olumluya döndürmek ya da enflasyonla mücadelede samimi olunduğuna inandırıcılığın korunması bakımından bazen KİT açığı verilmesi veya sosyal destek anlamında transfer harcamalarının artırılması diğer alanlarda yapılacak tasarruflarla telafi edilebilir. Burada kritik konu enflasyonla mücadeledeki kararlılığın ve inandırıcılığın korunmasıdır.
Kamu maliyesi gidişatı
Kamu maliyesi tarafında özellikle psikolojiyi olumsuz etkileyen ve gerekliliği tartışılan yeni bina, taşıt ve yeni personel alımı gibi harcamaların daha kontrollü hale gelmesi önemlidir. Enflasyonla mücadele psikolojik olarak kazanılmadığı sürece başarılı olması kolay değildir. Bu da beklenti yönetiminin doğru yapılması ile sağlanır. Bütçe gerçekleşmeleri bu anlamda önemlidir.
Bütçe gelir ve gider gerçekleşmeleri ve bütçe açığı hedefe uygun ilerlediği sürece güven artar. Bu anlamda henüz şubat bütçe gerçekleşmeleri açıklanmadı. Ocak ayı gerçekleşmelerine bakıldığında faiz hariç bütçe harcamalarında geçen yıla göre oransal olarak binde bir düzeyinde de olsa bir artış söz konusuydu. Muhtemeldir ki, şubat ayında daha olumlu rakamlar görebiliriz.
Büyüme verisi ve yatırım ortamı
Şubat ayının son günü açıklanan büyüme rakamlarında beklenene göre daha iyi bir gerçekleşme oldu. Türkiye son çeyrekte %3, yıllık bazda da %3,2 oranında büyüme sağladı.
Bu rakamlar resesyona girmeden ülkenin büyümesini devam ettirmesi anlamında olumlu olmuştur. Kaldı ki enflasyonla mücadelede kararlılığın gösterilmesi anlamında büyümede bir yavaşlama işin doğası gereğidir. 2024 yılında da en fazla büyümeyle katkı sağlayan %9,3 inşaat sektörü olurken, ihracat aynı yılda %0,9 artmış, ithalat ise %4,1 azalış sağlamış.
Türkiye’nin bu büyümesinde yatırım, istihdam ve ihracat teşvikleri anlamında azımsanmayacak unsurların varlığı önemlidir. Bugün yapılacak Merkez Bankası toplantısında piyasa beklentileri doğrultusunda bir faiz indiriminin gelmesi doğal olacaktır. Çünkü en az üç puan ve üzeri reel faiz marjı korunmuş olacaktır. Faiz indirimi yatırım ve üretim maliyetlerini olumlu etkileyecektir. Enflasyonla mücadelenin aralıksız sürmesi ve bu anlamda uygulanan politika tedbirlerinin katıksız devam etmesinin gerekliliği unutulmamalıdır.
Enflasyon düzeltmesinin geçici vergi dönemlerinde uygulanmaması da muhtemeldir ki, vergi gelirlerini ilk geçici vergi tahsilatları anlamında mayıs ayından itibaren olumlu etkileyecektir. Harcamalardaki kontrolün devamı da yine aynı şekilde değerlidir. Bu gelişmeler ve baz etkisi de dikkate alındığında yılın ilk yarısında enflasyonda düşüş sürecinin devam etmesi normal olacaktır.