Enflasyonda kırmızı et ve ekmek suçluysa...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Merkez Bankası başkanı Erdem Başçı, Enflasyon Raporunu açıklarken Gıda Komitesinin krmızı et ve ekmekteki fiyat artışlarının gıda fiyatlarına etki eden iki önemli kalem olarak enflasyon üzerinde ciddi  etkisi olduğunu  açıkladı.  Bu konuda tedbir  alınması konusunda , Ekonomik Koordinasyon  Kurulu’na Gıda Komitesinin sunumunda karar alındığını belirterek yakın zamanda ilgili bakanın açıklama yapacağını söyledi.

Ülkemizde bir dönemdir, Tarım Bakanlığı bu durumda önlem olarak “ithalat kararlarını” gündeme getiriyor. Esas görevi regülasyon olan ve 2013 yılında adı Et veSüt kurumu olarak değiştirilen  kuruma da karkas et ithalatı yapma izni vererek, geçici önlem alma yolu deneniyor. Bu girişim de yerli besicilerin sorun yaşamasına bu kurumla rekabet edememesine yol açıyor.

Başçı’nın yaptığı açıklama aslında bu konunun geçici palyatif tedbirler yerine, radikal yeni önlekmlerle ele alınması gerektiğini ortaya koyuyor. 

Son 15 yılda Türkiye’de kişi başına milli gelir üç kat arttı. Bu da doğal olarak vatandaşın et tüketim talebininartmasına neden oldu. Peki, kesilen hayvan sayısı ve üretilen et miktarı ne durumda yeterlilik gösteriyor mu?

2002 yılında ülkemizde büyük ve küçük baş 3 milyon 935 bin hayvan kesilip, 75 bin 828 ton et üretimi yapılmış. 2014 yılında kesilen hayvan sayısı yaklaşık yüzde 30 artıp, 5 milyon 198 bine, üretilen et miktarı da yine yaklaşık yüzde 30 artarak 98 bin 978 tona  yükselmiş durumda. Aynı dönemde Türkiye’nin nüfusu 69 milyon 875 binden, yaklaşık yüzde 11 artışla 77 milyon 695 bene yükselmiş. Bu da gösteriyor ki et tüketiminin artışı nüfus artışının üzerinde gerçekleşmiş.

Buna göre yeni dönemde kesilen hayvan sayımızı da üretilen et miktarımızı da artırarak Erdem Başçı’nın açıklamasında yer alan kırmızı etin enflasyona olumsuz etkisinin  önüne geçme yolunda adımlar atabiliriz. 

Ama hayvancılık uzmanlarına göre,  bugünkü yapı içersinde bunun başarılması mümkün değil. Atılması gereken adımlara, alınması gereken önlemlere  ihtiyaç var. Yıllardır büyüklüğü değişmeyen yaklaşık 15 milyon hektarlık çayır ve mera arazisinin hızla islah edilerek, mera hayvancılığının hızlandırılması gerekiyor. Pahalı yemle çiftlikte hayvan besleyerek rekabetçi ucuz et üretimi yapılamıyor. Ayrıca, islah edilmemiş ve yeterli yağmur almayan meralarda büyükbaş hayvanların otlayacağı otta üremiyor. O nedenle bizim meralarımız ancak küçük baş hayvancılığa imkan veriyor.

Yıllar yılı karşımızda yer alan gıda fiyatları katılığı konusunda söz söylememize karşın çözüm üretmede yeterince başarılı olamadığımızı hayvancılıkla ilgili bu tablo net olarak ortaya koyuyor. 

Çözüm için konuyu çok daha geniş boyutta ele alarak, birçok alanda yeni düzenlemeler ve geliştirmeler yaparak ele almamız gerektiğihi ortaya çıkıyor. Ancak bu şekilde kırmızı eti ve ekmeği enflasyon suçlusu görmekten kurtulabiliriz.

Konunun ekmekle ilgili yanına değinirsek, son on yılda yüzde 10 daralarak 38 milyon 560 bin hektara gerileyen ekilebilir tarım alanının da sadece yüzde 39’unu 15 milyon hektarını işleyip, 4 milyon hektarını da nadasa bırakıyoruz.Bu da ekilebilir alandan yeterince yararlanmadığımızı ortaya koyuyor.

Bu tablo kırmızı et ve ekmeği enflasyon suçlusu görmek yerine, hem hayvansal hem bitkisel üretimimizi hızla geliştirecek yeni bir üretim modelini radikal önlemlerle hayata geçirmemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Başçı’nın açıklaması bende konunun bu boyutuyla ele alınmasının zorunlu olduğu düşüncesine yol açtı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar