Enflasyonda ilk büyük düşüş bir ay sonra

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ [email protected]

Türkiye İstatistik Kuru­mu’nun (TÜİK) bugün açıklayacağı haziran ayı enflasyon verilerinde, yüz­de 75’i aşmış bulunan tüketici fiyatları bazında yıllık enflas­yonda yükseliş rallisinin sona ermesi ve 11 ayın ardından ilk düşüşün görülmesi bekleniyor.

Haziranda kısmi düşüş bek­lenen yıllık enflasyonda ilk bü­yük düşüşün olası takvimi ise geçen yılın baz etkisi dolayı­sıyla bir ay sonrayı gösteriyor. Enflasyonda haziran ile bir­likte tersine rallinin başlama­sı ve düşüşlerin, “baz” etkisiy­le temmuz, ağustos ve kısmen eylül ayında artarak süreceği öngörülüyor. Geçen yılın anı­lan üç ayındaki yüzde 25,1’lik enflasyon, bu yıl aynı aylarda baz etkisi dolayasıyla hızlı bir düşüş olasılığını güçlendiriyor. Yıllık enflasyonun bu yıl aynı dönemde 25 puandan fazla dü­şüşle yüzde 50’nin altını gör­mesi bekleniyor.

Yıllık enflasyonda, yüzde 38’lik 2024 sonu hedefinin tut­ması ise özellikle son çeyrekte çok daha güçlü bir düşüş ivme­si oluşmasına bağlı bulunuyor.

Yükseliş rallisi bitiyor mu?

Ekim 2022’de yüzde 85,51’e kadar yükseldikten sonra, iz­leyen dönemde düşüşe geçe­rek anılan yılın kasım ayında yüzde 84,39’a, yılın sonunda yüzde 64,27’ye düşen TÜFE bazında yıllık enflasyon, de­vam eden düşüş süreci ile Ha­ziran 2023’te yüzde 38,21’ye kadar inmişti.

Yeni ekonomi yönetiminin parasal sıkılaş­tırma esaslı radikal program değişikliğine gittiği ve faiz ar­tırımları sürecinin başladı­ğı Temmuz 2023’ten bu yana olan dönemde iç talep baskı­lanırken ve kur artışları hız keserken yıllık enflasyon (Ey­lül 2023 hariç) aylar itibarıy­la sürekli yükselerek mayıs sonunda yüzde 75,45’e, yıllık enflasyonda yükseliş rallisi de 11 aya ulaşmıştı.

Haziranda beklenen aylık oran

TÜİK, Tüketici Fiyat En­deksinde (TÜFE) haziran ayında yaşanan değişimi bu­gün saat 10.00’da açıklıyor. Ha­zirandaki aylık gerçekleşmeye ilişkin piyasaların genel bek­lentisi yüzde 2,5 dolayında.

Merkez Bankası’nın finansal ve reel sektördeki karar alıcı ve uzman kişilerden oluşan “piya­sa katılımcıları” ile yaptığı an­kette haziran için aylık TÜFE artışı beklentilerinin ortalama­sı yüzde 2,52 olarak ölçülürken, diğer çeşitli kuruluşların anket­lerinden çıkan aylık oranlar da yaklaşık bu düzeyde bulunuyor.

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) verilerine göre ise hazi­ran ayında İstanbul’da pera­kende fiyat hareketlerinin gös­tergesi olan “Ücretliler Geçin­me İndeksi” aylık bazda yüzde 3,42 oranında artış gösterdi. İTO endeksinde İstanbul için açıklanan aylık artışlar genel­de TÜİK’in TÜFE endeksinde­kinin bir miktar üzerinde sey­rediyor. Mayıs ayında TÜFE yüzde 3,37 artarken, İTO pera­kende fiyat endeksindeki artış yüzde 3,59 olmuştu.

Geçen yılın haziran ayında aylık enflasyon yüzde 3,92 ola­rak gerçekleşmişti. Buna göre bu yılın haziranında bunun al­tındaki her oranda yıllık enflas­yonda düşüş yaşanacak.

Bugün açıklanacak haziran aylık enflasyonu Merkez Ban­kası’nın haziran ayı Piyasa Ka­tılımcıları Anketinden çıkan yüzde 2,52 düzeyinde gelirse, haziran sonu itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 73,1 dolayına inmiş olacak.

Haziranda yüzde 3’lük bir aylık oranla yıllık enflas­yon yüzde 73,9’a, aylık yüz­de 3,5’lik bir oranla ise yüzde 74,7’e düşecek. Bu olasılıkla­rın tümünde TÜFE bazında yıllık enflasyonda 11 ay sonra ilk kez düşüş yaşanacak.

Aylık oranın yüzde 3,92 ve üzerinde gelmesi durumların­da ise yıllık enflasyonda düşüş izleyen aya ertelenecek. An­cak haziran ayı fiyat hareket­leri piyasa beklentilerinin ya da yüzde 3,92’nin üzerinde bir aylık oran olasılığını destek­lemiyor. Genel beklenti yüzde 2,5 dolayında yoğunlaşırken, bunun altında bir oran beklen­tisi fazla taraftar bulmuyor. Haziranda aylık oranın yüz­de 2 dolayında kalması gibi bir olasılıkta ise yıllık enflasyo­nun yüzde 72 civarına kadar inebileceği görülüyor.

En sert düşüş temmuz ve ağustosta

Geçen yıl temmuzda yüzde 9,49 olarak gerçekleşen aylık enflasyon, ağustosta da yüzde 9,09’la yükseliş ivmesini sür­dürmüştü. Bu nedenle bu yıl aynı aylarda aylık enflasyonun bu oranların çok altında ger­çekleşmesi ve “baz” etkisiyle yıllık enflasyonda asıl sert dü­şüşlerin bu aylarda yaşanması temel beklentiyi oluşturuyor.

Piyasa Katılımcıları Anke­tinden çıkan sonuca göre tem­muz ayı aylık enflasyon bek­lentisi yüzde 2,41, ağustos ayı beklentisi de yüzde 2,16 düze­yinde bulunuyor. Her ay yapı­lan ankette öngörülen oran­lar tam tutmasa da gerçekleş­melerle öngörüler yaklaşık olarak uyumlu çıkıyor. Aylık oranların öngörülen bu dü­zeylerde gerçekleşmesi ola­sılığında ise yıllık enflasyo­nun temmuz sonunda yüzde 61,9’a, ağustos sonunda yüzde 51,6’ya ineceği görülüyor.

Eylülde yüzde 50’nin altı

Geçen yıl eylül ayında gerçek­leşen aylık enflasyonun yüzde 4,75 olduğu dikkate alındığında, yıllık enflasyonda baz etkisiyle düşüşün bu yıl aynı ayda da de­vam etmesi güçlü olasılık. Hazi­ran, temmuz, ağustos aylarında aylık oranların piyasa beklen­tileri düzeyinde, eylülde de ge­çen yılın aynı ayındakinin altın­da gerçekleşmesi durumunda, yıllık enflasyonda düşüş eylül­de de devam edecek.

Ancak yıllık enflasyonun psikolojik bir sınır olarak yüzde 50’nin altına ine­bilmesi için bu yıl eylülde aylık oranın yüzde 3,6’yı geçmemesi gerekiyor. Başka deyişle eylülde yüzde 3,6 veya altında bir aylık oranla yıllık enflasyon uzun sü­re sonra ilk kez yüzde 50’nin altı­nı görebilecek. Eylülde aylık ora­nın yüzde 2 dolayında gerçekleş­mesi durumunda ise yıllıktaki düşüş daha da sert olacak ve yıl­lık enflasyon yüzde 46-47 aralı­ğına inecek. Böylece yıllık enf­lasyon temmuz, ağustos, eylül ol­mak üzere üç aylık dönemde 25 puana yakın düşmüş olacak.

Ekonomi yönetiminin yüz­de 38’e revize ettiği 2024 yıllık enflasyon hedefinin tutabilme­si için ise yavaşlama ivmesinin artarak sürmesi, aylık ortala­ma artışın son çeyrekte yüzde 1,5’in altında kalması gerekiyor.

 Enflasyona etki eden dinamikler

 Enflasyonda temmuz-eylül döneminde beklenen düşüşler büyük oranda geçen yılın aylarının “baz” etkisinden kaynaklanıyor. Ancak uygulanan programın iç talebi baskılayıcı etkileri fiyatlar genel seviyesini yükselten iki temel faktörden “talep enflasyonu”; sıcak para girişlerinde bir süredir yaşanan ani yükselişin kur artışlarını baskılaması da “maliyet enflasyonu” ayağını zayıflatarak dezenflasyona katkı yapıyor.

Döviz kurlarının arızi ve kısmi yukarı yönlü hareketine rağmen genelde mutedil seyri, kura bağlı fiyat artışlarını sınırlıyor. Yaz mevsimi ile birlikte artan turizm faaliyetleri yoluyla döviz gelirlerinde ve Türkiye’nin “Gri liste”den çıkması nedeniyle yatırıma yönelik döviz girişlerinde artış beklentisi de bunu destekliyor. Ancak elektrik fiyatlarına temmuz başından geçerli yüzde 38’lik zammın zincirleme etkisi dolayasıyla fiyatlar genel düzeyine yukarı yönlü belli bir etki gelmesi bekleniyor.

Gelirlerdeki reel aşınmanın iç talebi baskılayıcı etkisi enflasyon düşüşüne katkı verirken, memur ve emeklilere temmuz ayında yapılacak artışlarla talepte yaşanacak artışların fiyatlara yukarı yönlü etki edeceği bekleniyor, ancak buna rağmen tüketici fiyatlarında aylık bazda geçen yılki kadar artışlar öngörülmüyor. Bu gelişme ve öngörülere göre yıllık enflasyonun önümüzdeki dönemde aşağı yönlü seyrini sürdürerek, hedefin bir miktar üzerinde olmak üzere yılı yüzde 40’lı düzeylerde tamamlaması güçlü olasılık olarak görülüyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Tüketim tam gaz 12 Aralık 2024
Kamuda faiz sarmalı 10 Aralık 2024