Enflasyonda ibre % 8’leri gösteriyor, bakalım Merkez ne açıklayacak

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 

Merkez Bankası yılın ilk iki enflasyon raporunda 2013 yılı enflasyon tahminini hedefle uyumlu tuttu ve değiştirmedi. Hatırlatmakta yarar var; enflasyon hedefi sabit kalıyor, Merkez Bankası gerektiğinde tahminini değiştiriyor. Merkez Bankası bir anlamda “Hedefim bu, ama gerçekleşme biraz yukarıda (veya aşağıda) olabilir” diyor. İşte o tahmin, ilk iki enflasyon raporunda hedef düzeyinde tutuldu. 2013 yılı enflasyon hedefi yüzde 5.3; Merkez Bankası da ilk iki raporda bu oran düzeyinde bir gerçekleşme beklediğini açıkladı.

Merkez Bankası’nın 29 Ocak’ta yayımladığı birinci enflasyon raporunda 2013 enflasyonunun orta noktası yüzde 5.3 olmak üzere en düşük yüzde 3.9, en yüksek yüzde 6.7 düzeyinde tahmin edildiğini belirtildi. 30 Nisan’da yayımlanan ikinci raporda yıllık enflasyonun orta noktası yine yüzde 5.3 olmak üzere bu kez en düşük yüzde 4.1, en yüksek yüzde 6.5 olarak tahmin edildiği kaydedildi.

Yani ikinci raporda birinci rapora göre fark, en düşük beklentinin 0.2 puan artırılması, en yüksek beklentinin ise 0.2 puan aşığı çekilmesiyle sınırlı kalmıştı. Orta nokta sabitti ve enflasyon hedefiyle uyumlu bir şekilde Merkez Bankası 2013 gerçekleşmesinin yüzde 5.3 olacağını bekliyordu.

Ya şimdi?

Yılın üçüncü enflasyon raporu yarın Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı tarafından açıklanacak. Şimdi tüm gözler, 2013 enflasyon tahminin yarınki açıklamayla hangi oranda değişeceğine odaklanmış durumda. “Enflasyon tahmininin değişmeme olasılığı yok mu” denilebilir tabii ki; elbette var böyle bir olasılık, ama kabul etmek gerekir ki artık bu olasılık çok düşük.

Çok düşük, çünkü…

TÜFE yılın ilk yarısında yüzde 4 olarak gerçekleşip ilk yarılar itibariyle son beş yılın en yüksek düzeyine ulaşınca…

Yıllık TÜFE haziran sonu itibariyle çıktığı yüzde 8.3’lük oranla son dokuz ayın yıllık bazdaki en yüksek düzeyinde gerçekleşince…

Döviz kurlarında son haftalarda yaşanan hızlı oynaklık sonucu girdi fiyatları tahminlerin ötesinde artış göstermeye başlayınca ve özellikle akaryakıta peş peşe zamlar gelince…

İşte bu nedenlerle Merkez Bankası’nın yıllık enflasyon tahminini artık yüzde 5.3’te tutma şansı hemen hemen hiç kalmadı. Eğer yılın ilk yarısındaki yüzde 4’lük gerçekleşmeden sonra hala yüzde 5.3’lük bir yılsonu tahmini dile getirilirse, bu, yılın ikinci yarısındaki artışı yüzde 1.25 düzeyinde tutmak gibi bir hedef anlamına gelecek ki, herhalde hiç kimse böyle bir hedefin gerçekçi olduğunu söyleyemez. Hele hele, son sekiz yılın ortalamasına göre ikinci yarılarda yüzde 4.5 artış olduğu dikkate alınırsa, yüzde 1.25’in ne kadar iddialı, hatta anlamsız bir hedef olduğu ortaya çıkar.

Yüzde 7 gibi bir oran olabilir

Haziran enflasyonu açıklandıktan sonra yılsonuna ilişkin bir tahmin yapmış ve geçmiş yılların eğilimlerinden ve geçen yılın baz oluşturacak endekslerinden yola çıkarak 2013 enflasyonunu yüzde 8.50-9.00 arasında beklediğimizi belirtmiştik. Bu tahminimizi koruyoruz. Ancak, Merkez Bankası’nın yarın açıklanacak yeni enflasyon tahmininde böylesine bir orana çıkacağını da beklemiyoruz.

Merkez Bankası’nın yarın açıklayacağı enflasyon raporunda 2013 enflasyonunu yüzde 7 dolayında belirleyeceği dile getiriliyor. Tahminler ağırlıklı olarak bu yönde.

Merkez Bankası’nın yılın son enflasyon raporunu 31 Ekim’de açıklayacağını da belirtelim.

Yüzde 8’in altı çok zor

2013 yılsonu TÜFE tahminimizin yüzde 8.50-9.00 arasında olduğunu belirttik. Bu konuyu 4 Temmuz’da irdelemiştik.

Merkez Bankası tahmininin bugün açıklanacak raporla yüzde 7 dolayına yükseltilmesi halinde bile bizim tahminimizle arada küçümsenmeyecek bir fark var. Kaldı ki, kamuoyundaki tahminlerde de ağırlıklı olarak yüzde 7 dolayındaki oranlar dile getiriliyor. Yani bizim tahminimiz her iki tahminden de oldukça yukarıda.

Bu tahmine ulaşırken hangi verileri kullandığımızı açıklayalım.

Hesaplamayı yaparken, son yılların ikinci yarılarındaki tüm ayların ortalamasından hareket ettik. Ortalama alırken, hem tüm ayları dikkate alarak, hem yıllara göre en düşük ve en yüksek artışları (ya da düşüşleri) devre dışı bırakarak hesaplama yaptık.

Tüm hesaplamaların bizi götürdüğü ikinci yarı oranı yüzde 4.5 oldu. İlk yarıdaki yüzde 4’ün üstüne yüzde 4.5 eklenmesiyle de yıllık bazda yüzde 8.68’lik bir orana ulaştık.

Yüzde 8-9 koridorunda kalacak

Yapılan bütün hesaplamalar, TÜFE’nin yılsonuna kadar yüzde 8-9 koridorunda kalacağını gösteriyor. Yani bir anlamda, haziran sonunda oluşan yıllık bazdaki yüzde 8.30’luk oran, yılsonuna kadar küçük dalgalanmalar gösterecek ve yüzde 8-9 koridorunun dışına çıkmak pek söz konusu olmayacak.  

Geçen yılla olan makas ise kasım ve aralık ayında açılacak gibi görünüyor. Ekim ayında 2012’yle hemen hemen aynı düzeyde yıllık bir gerçekleşme oluşacağı, geçen yılın kasım ve aralık aylarındaki artışların görece çok düşük olması yüzünden ise bu yılki yıllık artışların hızla 2012’nin üstüne çıkacağı tahmin ediliyor.

TÜFE’de, 2012’nin kasım ve aralık aylarındaki yıllık artış hızı, 2011’in söz konusu aylarındaki yüksek artıştan kaynaklanan olumlu baz etkisi sayesinde gerilemişti. Bu yıl ise tam tersi bir etki göreceğiz. Geçen yılın son iki ayındaki, özellikle de kasım ayındaki artışın görece çok düşük olmasının etkisiyle bu kez olumsuz bir baz etkisi yaşanacak ve yıllık oran son iki ayda geçen yılki düzeyin üstünde gerçekleşecek.  

1798.jpg

1745.jpg

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar