Enflasyonda en kötü geride kaldı mı?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 

Yıllık TÜFE ocak ayı sonunda ulaştığı yüzde 10.61'den sonra şubat sonunda yüzde 10.43'e gerileyince, bu durumu "enflasyonda en kötünün geride kalması" biçiminde yorumlayanlar oldu. Bu değerlendirmeye göre, demek ki yüzde 10.61 bu süreçte görülebilecek en yüksek oranı gösteriyordu ve artık bundan sonra yıllık oranın yönü hep aşağı doğru olacaktı.
Bu, temenni olarak iyi de, değerlendirme olarak biraz iddialı sayılmaz mı?
Biz, enflasyonu zıplatacak iki büyük tehlikenin, iki büyük riskin henüz savuşturulamadığını düşünüyoruz. Bunlardan biri gerçekleşti; ama henüz fiyatlara yansımadı. Diğeri ise her an patlamaya hazır bomba gibi bizi bekliyor.
Gerçekleşen ama TÜFE'ye henüz tam olarak yansımayan işlenmemiş gıda maddelerinin fiyatındaki artış. İşlenmemiş gıda maddelerinin fiyatı geçen yıl şubatta yüzde 4.32, bu yıl yüzde 3.67 arttı. Bu kapsamda yer alan taze meyve sebze fiyatları ise geçen şubatta yüzde 9.28, bu yıl yüzde 6.67 artış gösterdi. Taze meyve sebzedeki bir yıllık artış oranlarını da verelim. Geçen yılın şubatında yalnızca yüzde 2.92 olan yıllık artış, bu yılın şubatında yüzde 18.68'e fırladı.
Geçen yılki kışın bu yıldan çok daha sert geçtiği söylenebilir mi? Ya da cümleyi tersinden kurgulayalım, bu yıl kış geçen yıldan daha mı yumuşaktı? Özellikle kış ayları için Türkiye'nin meyve sebze deposu durumundaki Akdeniz kuşağını vuran yağışların, seraları yerle bir eden fırtınaların etkisini görmememiz söz konusu olamaz. Yani gıda maddelerinde gerçekleşen, ama fiyatlara henüz tam olarak yansımayan bir hareket var.
Enflasyonu zıplatacak diğer riske gelince… Tahmin edileceği gibi petrol fiyatları. Türkiye'nin 2012 yılı için öngördüğü ortalama fiyatın şimdiden çok üstüne çıkmış bir petrol fiyatı söz konusu. Kaldı ki, gelişmelere bakarsak bir süre sonra sanki bu fiyatları da arar hale geleceğiz. Uluslararası alanda giderek tırmanan gerginlik, petrol için 150 dolarlık tahminlerin yapılmasına yol açıyor çünkü.
Petrolün varilindeki her 10 dolarlık artışın enerji faturamızı yaklaşık 4 milyar dolar artırdığını bir kez daha hatırlatalım. Bu yıl ortalama 100 dolardan petrol alabileceğimizi varsaydığımız dikkate alınırsa, çaresizce üstlendiğimiz ek yük kendiliğinden ortaya çıkar.
Şimdi, petrol fiyatları böylesine hızla artarken ve daha da artacakmış gibi görünürken, bunun ürün fiyatlarına, ürün fiyatlarının da tüm mal ve hizmet fiyatlarına yansımayacağını söylemek mümkün mü?
Hem zaten geçen yılla kıyaslandığında enerjideki fiyat artışı çok belirgin. Geçen yıl şubatta yüzde 0.09 gerileyen enerji sektörü fiyatları, bu şubatta yüzde 0.78 artış gösterdi. Aynı şekilde geçen yılın şubatında yüzde 6.23 olan yıllık artış, bu yılın şubatında yüzde 12.60'a ulaştı.
Henüz bir eğilim yok!
Enflasyonda ya da herhangi bir göstergede en kötünün ya da en iyinin görülebildiğini söyleyebilmek için bir eğilim ortaya çıkması gerekir. Yalnızca bir aydaki gerilemeyi, çok belirgin bir eğilim gibi yorumlayıp, "en kötü geride kaldı" diye değerlendirmek doğru olamaz.
Dün de yazdık; TÜFE geçen yıl mart ayında yüzde 0.42 arttı. Bu, görece çok düşük bir oran. Bu yılki artış yüzde 0.42'nin üstünde geldiği takdirde, "Enflasyonda en kötü geride kaldı" yorumunu yapanlar acaba bu kez ne diyecek?
 

 

Yıllık TÜFE nasıl seyrediyor (Yüzde)
 20122011201020092008
Ocak10,614,908,199,508,17
Şubat10,434,1610,137,739,10
Mart 3,999,567,899,15
Nisan 4,2610,196,139,66
Mayıs 7,179,105,2410,74
Haziran 6,248,375,7310,61
Temmuz 6,317,585,3912,06
Ağustos 6,658,335,3311,77
Eylül 6,159,245,2711,13
Ekim 7,668,625,0811,99
Kasım 9,487,295,5310,76
Aralık 10,456,406,5310,06
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar