Enflasyonda 2011 kayıp yıl, umut 2012'de

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, yılın son toplantısında, faiz oranlarını geçen ay olduğu gibi yine değiştirmedi. Gecelik borçlanma faizi yüzde 5, borç verme faizi yüzde 12.5, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihalesi faiz oranı yüzde 5.75 düzeyinde sabit tutuldu. Merkez Bankası, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma olanağının faiz oranının yüzde 12, geç likidite penceresi uygulaması çerçevesinde Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranının yüzde sıfır, borç verme faiz oranının ise yüzde 15.5 düzeyinde uygulanmaya devam edilmesini kararlaştırdı.

Piyasadaki beklenti de zaten Merkez Bankası'nın faiz oranlarını değiştirmeyeceği yönündeydi.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamada dikkat çekilen iki temel konuya biraz yakından bakalım:

Cari denge: Açıklamada, yılın üçüncü çeyreğine ilişkin verilerin iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin öngörüldüğü şekilde sürdüğünü teyit ettiği belirtildi. Ayrıca, tüketim talebi yavaşlarken, net ihracatın büyümeye katkısının arttığına vurgu yapıldı ve "Bu çerçevede, cari işlemler dengesindeki iyileşme eğilimi belirginleşmektedir" denildi.

Merkez Bankası çok uzun bir süre cari açıkta son çeyrekte iyileşme başlayacağını dile getirmiş, daha sonra "son çeyrek" söylemi, "yılın son ayları" olarak değiştirilmişti. Şimdi iyileşme eğiliminin belirginleştiği ifade ediliyor, ama artık bir zaman verilmiyor. Belli ki Merkez Bankası'nın "iyileşme" ile kastettiği cari açığın azalması değil, artış hızının yavaşlaması. 

Enflasyon: Merkez Bankası, ilk on bir ayda zaten yüzde 10'a dayanmış olan enflasyonda 2011 için umut kalmadığını bir anlamda itiraf ediyor. Aralıkta da işlenmemiş gıda fiyatlarında baz etkisi yüzünden yüksek bir enflasyon beklendiğine vurgu açıklamada bu konuda şöyle deniliyor:

"Kurul, 2011 yılı sonunda hedefin (yüzde 5.5) belirgin olarak üzerinde gerçekleşecek enflasyonun yol açabileceği ikincil etkilere karşı gereken adımı ekim ayında atarak para politikasında güçlü bir sıkılaştırmaya gitmiştir. Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetin öngörülenden güçlü seyrettiğine işaret etse de parasal sıkılaştırmanın etkisiyle önümüzdeki dönemde yurtiçi talep büyümesinin ılımlı bir seyir izlemesi beklenmektedir. Nitekim yakın dönemde tüketici kredilerindeki yavaşlama eğiliminin giderek daha belirgin hale geldiği gözlenmektedir. Bu çerçevede, geçici fiyat hareketlerinin ikincil etkilerinin sınırlı kalması ve 2012 yılı enflasyonunun kademeli bir düşüş göstererek yılın son aylarında yüzde 5 hedefine yaklaşması beklenmektedir." 

2012'de yüzde 5.2 olan enflasyon hedefini tutturmak tabii ki mümkün; biz de bunu 12 Aralık'ta bu köşede yazdık. 2012'de; mayısta bu yılki gibi çok yüksek bir artış görülmez ve son yıllar ortalaması kadar bir artış olursa, haziran ve temmuzda bu kez son yıllar ortalaması kadar değil, 2011'deki kadar yüksek bir gerileme yaşanırsa, ekim ve kasımda da bu yıldaki artışın çok altında kalınırsa, enflasyon elbette yüzde 5'e kadar indirilebilecek. Yani yüzde 5'in gerçekleşmesi için, enflasyonun 2012'ye çok "torpil" yapması gerekecek.

Görünen makul sayılabilecek oran yüzde 8'ler civarı. Elbette ekonomide tahminleri aşan bir daralma ortaya çıkarsa tüm hesapları yeniden yapmak zorunlu hale gelecek. 

Merkez  Bankası faizi nasıl seyrediyor (Yüzde)
 Gecelik faizHaftalık repo
 BorçBorç Borç
 almavermeKoridorverme
17.09.106,258,752,507,00
15.10.105,758,753,007,00
12.11.101,758,757,007,00
17.12.101,509,007,506,50
21.01.111,509,007,506,25
Şubat-Tem.1,509,007,506,25
05.08.115,009,004,005,75
Ağus.-Eylül5,009,004,005,75
21.10.115,0012,507,505,75
Kasım-Aralık5,0012,507,505,75
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar