Enflasyon

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ [email protected]

Enflasyon bizi neden ilgilendiriyor? Reel faiz hesabı yapmak için mi, yaşam pahalılığını ölçmek için mi? Yabancı yatırımcı reel getirisini enflasyon üzerinden hesaplamıyor. Yerli kurumsal yatırımcı da kağıdın fonlamasına bakar. Bir genel gösterge olması açısından önemli olan enflasyon finans piyasaları açısından faiz hareketlerini tahmin etmeye yardım etmesi açısından öne çıkıyor. Ekonomik açıdan önemi ve anlamı yadsınamaz olsa da, finansal yatırımcı açısından enflasyon da dolaylı bir göstergedir.

Son rakamlarla dün itibariyle TÜFE yıllık bazda yüzde 3.99'a geriledi. Bu gelişmede baz etkisinin rolü olduğu gibi, yüzde 0.41 düşen gıda ve alkolsüz içecekler kaleminin belirleyici katkısı oldu. Gıda kalemi, enflasyona katkı olarak bakıldığında, yüzde 0.42 olan Mart ayı manşet enflasyonunu yüzde 0.53'ten 0.42'ye 0.11 puan düşürdü. Diğer tüm alt kalemler küçük oranlarda enflasyonu artıran katkılara sahipler; ancak ulaştırma tek başına yüzde 1.57 aylık artış oranı ve yüzde 0.24 aylık enflasyona katkısıyla mart enflasyonunu neredeyse tek başına artırdı. Giyim ve ayakkabıdaki mevsimsel dalgalanma ve enflasyona 0.06 puan katkının dışında önemli görülebilecek bir alt kalem yok. Arz yanlı faktörlerin yarattığı dalgalanma geçen ay aşağı yönlü olmuş durumda. Yıllık bazda bakıldığında yüzde 3.99'un 2.73 puanı toplam ağırlığı yüzde 58 olan gıda + konut + ulaştırma kalemlerinden geliyor. Bu üç kalem enflasyonun yüzde 68.4'ünü yaratıyor. 

Yıllık çekirdek enflasyon rakamlarına bakıldığında H ve I endeksleri nispeten yatay seyrediyor. H endeksi yıllık bazda yüzde 4.22'den yüzde 4.27'ye yükselirken, I enflasyonu yüzde 3.77 ile yatay bir görünüm sergiledi ve manşet enflasyonla neredeyse aynı. Çekirdekler temel enflasyonun baz etkisinden kaynaklandığını söylerken, 5 aydır yükselen H endeksinde yıllık enflasyon geçtiğimiz ay olduğu gibi bu ay da yıllık TÜFE değişiminin üzerinde kaldı. I endeksinin bir önceki yılın aynı ayına göre değişimi ile yıllık enflasyon arasındaki fark da Temmuz 2007'den bu yana en düşük seviyesinde bulunuyor.

TÜFE beklentilerin hayli altında geldi. ÜFE beklentiler seviyesinde yüzde 1.22 artarken yıllık bazda yüzde 10.22 ile çift hanede kaldı. ÜFE'de yüzde 17.5 ağırlığı olan tarım yüzde 0.68, yüzde 82.5 ağırlığı olan sanayi yüzde 1.34, ve toplam ÜFE'nin yüzde 70.7sine denk gelen imalat sanayi yüzde 1.48 artış gösterdi. Bu gelişmeler bize ne söylüyor?  Enflasyon düşmeye devam edecek mi?

Hayır, sanmıyoruz. Düşüş bu ay gıdadaki sürprizden dolayı beklenenin üzerinde oldu; ancak çekirdekler yatay ve bize sürpriz olmadığını söylüyor. ÜFE ve TÜFE arası geçmişte bazı dönemlerde olduğu gibi hayli açık. H endeksinde enflasyon iki aydır manşetin üzerinde kalıyor. Merkezin faiz kararını etkilemeyecek bir enflasyon verisi söz konusu. Daha da önemlisi gelecekte de acil faiz artırımları, sadece enflasyon açısından bakarsak, hemen gerekmeyebilir çünkü TÜFE yaz aylarında yıllık yüzde 6'nın üzerine çıkacak ve belki yüzde 7'nin üzerinde yılı tamamlayacak. Buna rağmen enflasyon bizim ekonomimizde küresel ölçekte dile getirildiği kadar acil bir gündem maddesi değil. Petrol fiyatından ve kurdan bir miktar geçiş olacak gibi görünüyor. Fakat 2011'in ikinci çeyreğinde muhtemelen 2011'in ilk çeyreğinde göreceğimiz büyüme-iç talep manzarasını görmeyeceğiz. Yani 2010'un son çeyreğindeki desen 2011 ilk çeyrekte de sürmüş olabilir. Fakat ikinci çeyrekte bir miktar fren etkisi görülecek. Önümüzde faiz artırımı olmadan geçecek 6 ay daha olabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019