Enflasyon ve mali displin kaygıları faizleri baskı altında tutuyor
UZMAN GÖRÜŞÜ / Özgür Ozan / Ak Yatırım Siyasi belirsizliğin devam etmesi, dış piyasa hareketlerinin olumluya dönmesine rağmen, hisse ve faiz tarafında yukarı yönlü ivme oluşmasına engel oluyor. ABD'den özellikle istihdam tarafında gelen rakamların büyüme ile ilgili kaygıları nispeten yumuşatması süreci, yakın dönemde gelen datalarda da devam ederken özellikle dış piyasalarda hise fiyatlarında olumlu seyir devam etti. İç piyasada nisan ayı enflasyon rakamlarında da ÜFE'deki yüksek seyir klasiği değişmezken, AKP'nin kapatma davası ile ilgili genel tedirginlik süreci fiyatlar üzerinde olumsuz etki etmeye devam etti. Açıklanan yeni faiz dışı fazla hedefi rakamının aşağı çekilmesinin mali gevşeme yönündeki kaygıları desteklemesi ve yükselen enflasyon baskısının da etkisiyle piyasada 13.01.2010 vadeli gösterge kıymette faizler yüzde 19,50 bileşik seviyesine doğru yükselirken, dolar/YTL paritesi de 1,32 seviyesinin üzerine doğru yaptığı atağın ardından yeniden 1,26 seviyesine doğru gevşedi. Özellikle faiz tarafında tüm diğer piyasalardan bağımsız satış baskısı dikkat çekerken, ilgili baskının gerek bütçe disiplini ile ilgili bozulan beklentiler gerek beklentilerin üzerine zıplayan enflasyonun, kur-enflasyon besleme sarmalında yaratabileceği etki sebebiyle kendine temel bulması sonucu oluşmuş olduğu dikkat çekiyor. Şubat ve mart ayından sonra nisan ayında da enflasyonun beklentilerin üzerinde gelmesinin ardından sürpriz bir şekilde özellikle kur tarafında nispeten stabil bir duruşun mevcut aşamada oluşması ve tüm dünyada gördüğü en yüksek seviyelerden geri gelen emtia fiyatlarının, fiyat endekslerine ilerleyen dönemlerde bir şans tanıyabilecek olması sebebiyle piyasalarda ikinci çeyrekte mini olumlu ataklar siyasi bir deprem olmaması durumunda yaşanabilir. Özellikle içeride siyasi belirsizliğin devam etmesi, dış piyasa hareketlerinin belirgin bir şekilde olumluya dönmesine rağmen içeride hisse ve faiz tarafında yukarı yönlü bir ivme oluşmasına engel oluyor. Euro/$ paritesindeki gevşemeye rağmen yaptığı atakların ardından belirgin bir şekilde geri gelen dolar/YTL paritesi nispeten rahatlama yaratsa da piyasada özellikle topyekün bir iyileşme faiz seviyesinin ilk aşamada yüzde 18,50 bileşiklere doğru gevşemesiyle mümkün olacaktır. TCMB destekli gevşeme sürecinin sonuna geldiği düşünüldüğünde ilgili rahatlama ancak mevcut dış konjonktürün bozulmamasıyla birlikte içeride siyasi belirsizlik adına varolan gündemin yumuşaması ve özellikle bütçe-enflasyon tarafından gelen kötü rakamların ardından nispeten yumuşak rakamlar gelmesiyle mümkün olacaktır.