Enflasyon üzerine-1
UZMAN GÖRÜŞÜ / Şant Manukyan
Son açıklanan veriye göre FED'in bilanço büyüklüğü 2,183,161'den 2,081,659'a gerilemiş durumda, sadece bir yıl önce büyüklük 905,768 bin dolar civarında idi. Piyasadan alımlarını sürdürmesine rağmen yaşanan 100 milyarlık bu gerilemenin ardında zaman zaman "piyasadan hemen çekebilir" şeklinde bahsettiğimiz likidite pencereleri var. Piyasanın "düzelmesi" ile Term Auction Credit penceresinde 56,294 bin daralma görüyoruz, miktar 372,540 bin dolarda duruyor. MB'lerle olan likidite Swaplarında ise 51,527 bin dolarlık bir gerileme söz konusu. Hazine Tahvillerinde ise FED Çin'den sonra Japonya'yı zorlayan bir şekilde 600 bin dolarlık pozisyon tutuyor ki ilerideki bir dönemde FED en fazla tahvil tutan oyuncu noktasına gelebilir. Varlığa Dayalı Finansman Bonoları 27,291'den 25,944'e gerilemiş MBS'ler ise 431,480'den 427,552'ye gerilemiş.
Enflasyon konusuna geri dönersek: FED'in tahvil alımlarını 2 türlü yorumlayabiliriz. Faiz indirimlerinin bir işe yaramaması ve paranın bankaların elinde stoklanması neticesinde Bernanke aslında daha önce yapacağını net bir şekilde ilan ettiği (Helikopter Ben demelerine neden olan) bir uygulamaya geçti ve deflasyon tehlikesi ile savaşmak için bankaları by-pas ederek piyasaya likidite vermeye başladı. 300 milyar tahvil alacağını ve toplam 1 trilyonluk alım gerçekleştireceğini açıkladığı gün faizler %3.0 seviyesinde idi. Bu açıklamanın ardından %2.50 seviyesini gördük. Faizlerin tekrar %3ye gelmesi FED daha fazlasına izin vermez düşüncesini oluşturdu. Tıpkı Rus MB'sinin sepette 36 seviyesini savunduğu gibi FED'den de benzer bir karşılık beklendi. Ancak şu anda %3.60 seviyesindeyiz ve FED pek bir harekette bulunmuyor. Bu durumda FED'in amacı direk faizleri düşürmektense sadece piyasaya likidite vermek gibi algılanabilir. Bu da elbette enflasyonist olarak görülüyor. Ben şu anda enflasyon tehlikesinin ekonomik bir tehlikeden ziyade politik bir secim olduğunu düşünüyorum. Zira FED'in elinde enflasyonla mücadele için birkaç enstrüman var. FED'in açtığı likidite pencerelerine baktığınızda 90 gün içinde bu pencereleri kapatarak bilançoyu bir anda 500 milyar daraltabileceklerini görüyorsunuz. Nitekim görülen daralmanın tamamı bu pencerelerin daha az kullanılmasından kaynaklanıyor. 2- Kapasite kullanım oranında da gördüğünüz gibi şu anda aşırı bir talep ve bunu karşılayamayan bir üretim sorunu ilee karşı karşıya değiliz. Enflasyona geçmeden önce dolması gereken bir atıl kapasite var ve bu gelişme hepimizin gözleri önünde yaşanacağından FED'in (ki muhtemelen böyle olur) gözlerinin tamamen başka bir yerde olması (örneğin ekonomik zayıflama gibi) gerekiyor ki enflasyon baskısının kafasını kaldırdığını göremesin.Tüketici tarafından borçların kapatılması süreci bitmiş değil. Son olarak çekirdek enflasyonun mucidi FED Başkanı A. Burns'un sorunu yanlış okuyarak faizleri 4 seviyesine indirdiği petrol krizinden sonra yaşanan yüksek enflasyon döneminde şu anda ekonomi takımında bulunan FED başkanı Volcker faizleri %20'ye çekerek ekonomiyi bilinçli bir resesyona sokmuş ve enflasyonu ezmişti, üstelik bunu 1 kez yapmadı. Kısacası faizlerin gidebileceği tek bir yer var oda yukarı. Tüm bu silahlar varken enflasyonun bir muz cumhuriyeti seviyesine yükselmesi sadece politik bir secimle olabilir diye düşünüyorum. Şayet hükümet borcu ödemek için kemerleri sıkmak yerine enflasyon yaratmayı tercih eder ise o zaman konu FED'den çıkmış olacak. Zaten ABD'nin notunun tartışılmasının ardında da default etme riskinden çok enflasyon yaratma ihtimali duruyor (monetizing dept tartışması). Dolar basma yeteneği nedeni ile zaten ABD borcunu ödemesi garanti olan tek ülke ve default riski yok, oysa İngiltere'nin veya İsviçre'nin notunun düşürülmesi default riskini de içeriyor.