Enflasyon umut pompalayarak düşmüyor

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Temmuz ayı enfl asyonu beklentilerden yüksek çıktı ve yıllık enfl asyon hazirana göre 0.16 puan artarak yüzde 9.32’ye çıktı. Bahar aylarında enfl asyon hızla tırmanırken Merkez Bankası, yaz aylarında baz etkisiyle enfl asyonda etkili bir düşüş gerçekleşeceğini söylüyordu. Haziran’da beklenen etkili düşüş gerçekleşmedi. Merkez Bankası faiz indirimlerini haklı gösterebilmek için, enfl asyonda artış eğiliminin sonlandığını ve enfl asyonun düşeceğini söylemeye devam etti. Ancak temmuz enfl asyonu, haziranda baz etkisiyle gerçekleşen güçsüz düşüşü bile korumanın zor olduğunu ortaya koydu. 

Merkez Bankası nisan ayındaki ikinci enfl asyon raporunda, ekonomik gidiş ve enfl asyon konusunda oldukça tedirgin analizler ortaya koymuştu. Ancak Başbakan Erdoğan’ın faizlerde hızlı indirim için bastırıp “sen dalga mı geçiyorsun” fırçasını atmasından sonra, Merkez Bankası’nın analizlerinde pembe ton artmaya başladı. 

Merkez Bankası’nın temmuzda açıkladığı üçüncü enfl asyon raporu, nisan raporuna göre oldukça iyimser beklentiler pompalıyor. Para Politikası Kurulu’nun (PPK) temmuz toplantısı tutanaklarında da enfl asyon baskısını hafife alan, gıda dışındaki kalemlerde işlerin yoluna girmekte olduğu havasını veren analizler yer aldı. Enfl asyon raporu ve PPK toplantı tutanağında işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yüksek seyrin de ithalat kapısının açılması ile halledilebileceği önerisi ortaya atıldı. 

Merkez Bankası, Cumhurbaşkanı olabilmek için bütün sınırları zorlayarak elindeki her türlü gücü kullanam Başbakan Erdoğan’ın “Faizleri düşürün” baskısından bunalmış vaziyette. Merkez Bankası’nın bu baskı altında aldığı faiz indirim kararlarını açıklamak için ortaya attığı tezlerin gerçek duruma uymadığı, temmuz enfl asyon verileriyle iyice açığa çıktı. 

Merkez Bankası şimdiye değin yüksek enfl asyonunu birinci sorumlusunun gıda fiyatlarındaki artış olduğunu söylüyordu. Gıda fiyatlarının enfl asyonda başı çektiği doğru. Ancak temmuzda enfl asyonu tahminlerin üstüne taşıyan faktör, gıda değil hizmetler oldu. Oysa Merkez Bankası hizmetlerde fiyat artış eğiliminin artık duracağını söylüyordu. Temmuzda eğlence ve kültür, haberleşme ile lokanta ve oteller, en yüksek fiyat artışı olan kalemler arasında yer aldılar. 

Tüm çekirdek enflasyon göstergelirinde yıllık artış hızının hazirana göre artması da enfl asyonda hafife alınacak hal olmadığını gösteriyor. Merkez Bankası’nın en fazla önemsediği I endeksinde yıllık enfl asyon yüzde 9.75’e çıktı. İkinci derecede önem verilen G ve H endeksleri, daha da hızlı yükseldi. Bu iki endeks aylardır çift haneli seyrediyor. 

Çekirdek enflasyon göstergeleri ilginç bir noktada daha uyarı veriyor. En yüksek çekirdek enfl asyon yüzde 10.62 ile enerji, alkollü içkiler ve sigarayı dışlayan E endeksinde. Bunu yüzde10.41 ile F endeksi izliyor. F endeksi enerji, alkollü içkiler ve sigaranın yanısıra dolaylı vergileri dışlıyor. Üçüncü sırada yüzde10.24 ile enerji geliyor. 

Yani hükümetin fiyatını doğrudan etkileyebildiği mallar dışında enfl asyon daha yüksek, hükümetin etkilediği mallarda enfl asyon daha düşük. Bunun anlamı şu: Hükümet enerji zamlarını ertelemek başta olmak üzere enfl asyonu geçici olarak düşük tutmaya çabalıyor. Ancak bu durum sürdürülemez. Hükümetin beklettiği zamların da seçimlerden sonra devreye girmesi, durumu daha da bozacaktır. 

Bu manzara, Merkez Bankası’na güveni ciddi ölçüde sarsacak bir durum. Geçen yıl yaptığı kur tahmini ile kendini çok zor duruma düşüren Merkez Bankası Başkanı’nın, bu yıl da enfl asyon konusunda aynı duruma düşme riski var.

tufe-001.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar