Enflasyon terbiyeli ama…

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI [email protected]

Kasım ayı enflasyon verileri açıklandı. Göründüğü kadarı ile enflasyon kasım ayında gayet terbiyeli davranmış. Kasım ayında tüketici fiyatları yüzde 0.52 yükselmiş. Oysa piyasanın beklentisi yüzde 0.8 ve üstünde dolaşıyor. Aylık enflasyonun görece sınırlı kalması yıllık (12 aylık) enflasyonu da terbiyeli bir düzeyde tutmuş. Ekim ayında yüzde 7.2 olan yıllık enflasyon kasım ayında yüzde 7 düzeyine gerilemiş. Enflasyonun terbiyeli davranmış olmasından kastımız bu.

Enflasyonun hız kesmiş olmasında gıda fiyatlarındaki yavaşlamanın başrolü oynadığı anlaşılıyor. Kasım ayında gıda fiyatları yüzde 0.58 oranında gerilemiş. Gıda fiyatlarında yıllık artışı (12 aylığı) yüzde 3.55 gibi görece düşük bir düzeye geriletmiş bu. Ekim ayında yüzde 5.2 olarak ölçülen gıdadaki yıllık artışın bir ay sonra bu düzeye gerilemiş olması önemli. Önceki yıllarda gıda fiyatlarının adeta dünyadan kopuk biçimde yükselmesinin Türkiye ekonomisindeki yüksek enflasyonun önde gelen nedeni olduğunu biliyoruz. 2016 yılının sonuna doğru bu sapmanın kısmen de olsa düzeliyor olması önemli kuşkusuz. Bir ilginç noktaya daha dikkat etmekte yarar var. Kasım ayı itibariyle alkollü içecek ve tütün mamullerinde yıllık fiyat artışı yüzde 22.61. Bu kategoride kasım ayı aylık fiyat artışı ise sadece yüzde 0.001 düzeyinde kalmış. Bu fiyat aralığı önümüzdeki dönemde enflasyona bu kategoriden önemli bir katkı gelebileceğine işaret olarak kabul edilebilir. Dikkat etmemiz gereken bir başka nokta da son dönemde döviz (dolar) fiyatındaki ısrarlı artışın henüz tam boyutuyla enflasyona yansımamış olması. Türkiye ekonomisinde döviz kuru ile ulusal fiyatlar (enflasyon) arasındaki geçişkenliğin (pass through) yüksek dozlu olduğunu biliyoruz. 2016 yılında kur artışının yüksek olmasına rağmen geçişkenliğin yavaş kalmasının nedeni ekonomide bir iç talep zafiyetinin yaşanıyor olmasıdır diye düşünülüyor. Bu da önümüzdeki dönemde enflasyonun terbiyesini bozabileceğinin işareti olarak okunuyor.

Genelde enflasyonun terbiyeli davranması çekirdek enflasyonu da sakinleştirmiş gibi görünüyor. H e4ndeksi olarak bilinen çekirdek aylık bazda yüzde 0.74 yükselmiş. Enerjiyi de hesap dışı bırakan I endeksindeki kasım ayı artışı da yüzde 0.84. Sonuçta kasım ayı itibariyle H endeksindeki yıllık artış da yüzde 7.01 den yüzde 6.85 e gerilemiş. I endeksinde ise kasım ayında 5 baz puanlık bir düşme ile yüzde 6.99 a gerileme olmuş. 2013 yılından bu yana I endeksi ile ölçülen en düşük çekirdek enflasyon düzeyi bu. Çekirdek enflasyondaki görece sınırlı kalan yükselme genelde enflasyonun yavaşlıyor gibi bir görüntü vermesine önemli bir katkı yapmış gibi görünüyor.

Geneli itibariyle kasım ayı tüketici fiyatlarındaki hareket deseni oldukça umut verici. Ancak bu sürdürülebilir bir konum değil. Yakın gelecekte devreye girmesi muhtemel bazı gelişmeler enflasyonun terbiyesinin yeniden bozulması sonucunu doğurabilir. Bu karakterde üç gelişmeye dikkati çekmek yararlı olabilir. Doların değer kazanması bunlardan birisidir. Enerji fiyatlarının bir yükselme parkuruna girmek üzere olması ikinci ikinci bir etkendir. Yıl sonu itibariyle yükseltilen kimi dolaylı vergiler de sonuçta enflasyona katkı sağlama potansiyeli taşımaktadır. Dolar karşısında Türk Lirasının değer kaybediyor olması içeride pek çok malın fiyatına yansıyacak gelişmedir. Geçtiğimiz aylarda bu etkinin yoğun olduğunu biliyoruz. Doların değerlenmesi sürecinin bir süre daha devam edeceği de genel beklentiler içinde. Bu TL ile ifade edilen fiyatlar üzerinde bir süre daha baskı yaratacaktır. Dolaylı vergilerdeki artışların fiyatları yükselteceği ise iyi bilinen bir gelişmedir. Son OPEC toplantısından sonra ham petrol fiyatlarının yükselme eğilimine girdiği gözlendi. Bu eğilim korunup, bir süre devam ettirilirse bu da ulusal fiyatların yükselmesine neden olacaktır.

2017 yılında bu saydığımız gelişmelerin hepsi gerçekleşecek gibi görünmektedir. Bu etkilerin daha yılın ilk ayından itibaren devreye gireceğini söylemek da mümkün görünmektedir. Bunların etki süreleri farklılaşabilir. Örneğin dolaylı vergilerin yükselmesi bir defalık bir olaydır. Enflasyon üzerindeki etkisi de böyle olur. Doların etkisi sürekli olur ama uzun süre devam etme olasılığı düşüktür. Yine de sadece bu kalemin dahi 2017 enflasyonunu 2-2.5 puan kadar yükseltebileceğini öngören tahminler yapıldığını gözden uzak tutmamak gerekiyor. Enerji fiyatlarındaki yükselme eğilimi ise şimdilik en az güvenilir etkendir. Ancak yerleşik bir hale gelmesi halinde enflasyon etkisi en güçlü etken olacağı söylenebilir.

Kendi adıma, giden yılın sonunda oldukça terbiyeli görüntü vermeye başlayan enflasyonun gelen yılda terbiyesini bozması olasılığının oldukça yüksek olduğunu düşünüyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018