Enflasyon tahmin ve hedefinde Merkez ve hükümet ayrı tellerden çalıyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Ekim ayı başında 2015-2017 dönemine ilişkin orta vadeli program açıklandı, ay sonunda da Merkez Bankası yılın son enflasyon raporuna ilişkin açıklamayı yaptı. Yılın tamamlanmasına OVP açıklandığında üç, Merkez'in açıklaması yapıldığında iki ay vardı. Yıl tamamlandığında enflasyonun hangi düzeyde gerçekleştiğini göreceğiz, tahminler tutabilir de, sapma da görülebilir. Tahminler, diyoruz; çünkü ortada tek tahmin yok. OVP'de başka bir orandan söz ediliyor, Merkez başka bir oran bekliyor. İyi de, nasıl oluyor da, bir tarafta hükümet, bir tarafta Merkez Bankası yılsonu için farklı farklı tahminler yapabiliyorlar? Bunun bir izahı var mı?

Orta vadeli programda 2014 yılı enflasyonunun yüzde 9.4 olarak gerçekleşeceği tahminine yer verildi. Doğrusu biz de Merkez Bankası'nın yılın son enflasyon raporunda tahminini aynı düzeyde belirleyeceğini düşünüyorduk. Ama Merkez Bankası, tahmininin yüzde 8.4 ile yüzde 9.4 aralığında olacağını ve orta noktanın yüzde 8.9 düzeyinde beklendiğini duyurdu. Her ne kadar 9.4'te bir örtüşme varsa da, bu oran hükümetin tahmini, Merkez Bankası tahmininin ise tavanı. 

Aykırılık yalnızca 2014 ile sınırlı da değil ki... 2015 yılı için de benzer bir durum var; üstelik bu kez örtüşen rakam da yok ortada. Merkez Bankası 2015 yılı enflasyonunu orta noktası yüzde 6.1 olmak üzere yüzde 4.6 ile yüzde 7.6 arasında bekliyor. Orta vadeli program ile hükümetin ortaya koyduğu tahmin ise yüzde 6.3. Merkez Bankası ile hükümetin tahmini arasında yalnızca 0.2 puan fark var ama, fark farktır yine de. Neden böyle bir fark olsun ki?

2014'te hangi oran gerçekleşirse enflasyon tahmininin tuttuğundan söz edeceğiz? Ya da, örneğin şu dönemde "Türkiye'nin 2015 yılı enflasyon hedefi kaç" sorusuna ne yanıt vereceğiz; yüzde 6.1 mi, yüzde 6.3 mü?

Hükümet ve Merkez Bankası'nın enflasyon tahmini ve hedefi geçmiş yıllarda aynı düzeyde olurdu. Bu kez durum değişti; 2014 için farklı tahmin, 2015 için de farklı hedef gördük. Ama neyse ki 2015 sonrasına ilişkin hedef aynı ve yüzde 5 düzeyinde. Hem zaten Türkiye'nin uzun vadeli enflasyon hedefi yüzde 5 olduğu için bunu normal karşılamak gerekiyor.

Bu farklılığın nedeni ne olabilir? 

Enflasyon tahmin ve hedefinde Merkez Bankası'nın OVP'de belirlenenden farklı oranlarla ortaya çıkmasının iki nedeni olabileceği belirtiliyor.

Birincisi; Merkez Bankası'nın bir anlamda bağımsızlığına vurgu yapması. Merkez adeta "Ben bağımsızım ve hükümetten ayrı oranlar belirleyebilirim" diyor. Mümkündür, farklılık bundan kaynaklanıyor olabilir.

İkinci görüşe göre ise, Merkez Bankası ile hükümetin diğer ekonomik birimleri arasında iletişim eksikliği var. Bundan dolayı da farklı farklı oranlar ortaya çıkabiliyor. OVP çerçevesinde gerçekleştirilen toplantılara Merkez Bankası da mutlaka katılıyor ve görüşünü ifade ediyordur. Ancak bu durum, belli ki farklı oranlar ortaya çıkmasını önleyemiyor. 

aktaaas.jpg

HTFE bizim tahminimizi doğruladı

Elektrik ve doğalgaza ekim ayı başından geçerli olmak üzere yüzde 9 zam yapıldığı açıklanınca, bu zammın yansımasıyla ekimdeki TÜFE artışını yüzde 2.60 dolayında beklediğimizi, dolayısıyla TÜFE'nin yüzde 2.5-3.0 aralığında artmasının normal karşılanması gerektiğini bu köşede 8 Ekim'de yazmıştık. Oysa gerçekleşen artış yüzde 1.90 ile tahminimizin çok altında kaldı. Her ne kadar piyasadaki genel beklenti daha düşükse de, biz doğalgaz ve elektrik kaynaklı yansımayla daha yüksek bir oran bekliyorduk. 

Dün de vurguladık, bir kere elektrik ve doğalgazdaki zam oranları yüzde 9 olmadı. Ekimde elektrik yüzde 9,0276, doğalgaz yüzde 7,9284 oranında zam gördü. Zamlar tam yüzde 9 olsa, genele yansıma biraz daha fazla olabilirdi.

Bu arada, Merkez Bankası danışmanlarından Zafer Yükseler tarafından, her ay kullanıldığı varsayılan mal ve hizmetler dikkate alınarak hesaplanan hızlı tüketilen ürünler fiyat endeksi (HTFE), bizim yüzde 2.60'lık tahminimizle tam örtüşen bir sonuç verdi. 

Yükseler, ekim ayı için bizim yüzde 2.60 olarak tahmin ettiğimiz TÜFE artışını, HTFE'ye göre yüzde 2.53 düzeyinde hesapladı.

Zafer Yükseler, oluşturduğu hızlı tüketilen ürünler fiyat endeksini (HTFE), temsili bir hane tarafından ayda bir kez veya daha sıklıkla tüketilme olasılığı yüksek olan mal ve hizmetler olarak tanımlıyor. TÜFE'de yer alan 432 madde içinden bu tanıma uygun 146 maddeyi seçen Yükseler, bu maddelerin ortalama fiyatlarındaki değişimden yararlanarak HTFE'yi oluşturuyor. 146 maddenin TÜFE içindeki ağırlığı yüzde 58.23 düzeyinde bulunuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar