Enflasyon Raporu üzerine düşünceler

Serdar PAZI
Serdar PAZI PİYASANIN İÇİNDEN

Yılın son enflasyon raporu ile birlikte gelen revizyonları takip ettik. Enflasyon için bu yılın sonu yüzde 65 ve gelecek yılın sonu yüzde 36 yeni tahminler.

Ancak mayıs ayı civarında yüzde 75 civarı bir zirve yapılması beklentisi de olası patikanın gidişatı hakkında not edilmesi gereken bir durum.

Enflasyonda esas düşüşün mayıs ayı sonrasında ve ağırlıklı olarak da baz etkisiyle gerçekleşeceğini görüyoruz. Peki piyasaların bu duruma olan tepkisi nasıl? Zaten Fed toplantısının ardından risk iştahında görülen toparlanma ile beraber bir tepki çabası makul karşılanmalı.

Yakın dönemde geçerli olan kredili pozisyon taşımanın maliyetinin çok yükselmesi ile beraber çarşamba günü yaşanan satışların, yerini perşembe alımlara bırakması da yatırımcıların dikkat etmesi gereken diğer bir piyasa realitesi.

Enflasyon düşüşü, iç talepte yaşanan zayıflama ile gerçekleşecek olursa, o zaman yüzde 4 üzeri bir büyüme hayal mi sorusu da önemli. Zira, hatırlanacağı üzere TCMB açıklamaları enflasyonla mücadelenin bir noktaya kadar büyümeden ödün verilmeden yapılabileceği yönündeydi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından gelen ihracat pazarlarımızdaki zayıf görünüm vurgusu, hem dış ticaret açığı noktasında ve hem de iç talepte yaşanabilecek olası soğumanın yurtdışı talep ile ikame edilemeyeceği anlamına geldiğinden önemli.

Fed Başkanı Powell tarafından gelen açıklamalar büyük ölçüde güvercin olarak algılandı ve sonraki toplantılarda bir faiz artırımı ihtimalini de azaltmış oldu. Fed, yine de temkinli duruşu elden bırakmayarak, artırımları sona erdirdik mesajı vermedi. Diğer taraftan hafta içerisinde gelen imalat PMI, ADP özel sektör istihdam, işsizlik maaşı başvuruları gibi büyüme açısından öncü gösterge olarak izlenecek veriler nispeten bir zayıflamaya işaret ederek, faiz artırım beklentilerini törpülemiş oldu.

Bugün gelecek tarım dışı istihdam verisi de beklentilerin altında kalırsa bu sefer bir süredir unuttuğumuz kötü veri-iyi piyasa denklemine dönüş yapabiliriz. Dolayısıyla jeopolitik risklerde yeni bir sıçrama yaşanmadığı durumda olası senaryo bu olabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomide yol ayrımı 25 Ekim 2024
Yılın son baharında 11 Ekim 2024