Enflasyon mu var ki muhasebesi olsun?..

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI [email protected]

Türkiye’de enflas­yon sanki yeni or­taya çıkmış gibi yılın ortasında enflasyon muhasebesine geçil­mesi talimatı verilin­ce, ben de bu başlığı atayım dedim yazım­da. Ülkemizde enflas­yon mu var ki muha­sebesi olsun derken, aslında oranında mutabık kala­madığımızı kastederek kinaye yaptığım herhalde anlaşılmıştır. Daha enflasyonun hesaplanma mantığında mutabık kalamaz­ken, muhasebesinde ve oluşacak vergi miktarlarında nasıl kala­cağız, doğrusu ben de çok merak ediyorum.

Şirketlerin finansal tablola­rındaki parasal olmayan hesap kalemlerinin, finansal tabloların hazırlandığı tarihteki satın alma gücünü yansıtmak amacıyla ilgili tutarların düzeltme katsayısı ile çarpılarak yeniden hesaplandı­ğı muhasebe yöntemi enflasyon muhasebesi olarak tanımlan­makta. Daha yalın haliyle para­nın satın alma gücündeki değiş­meler nedeniyle gerçek durumu ifade edemeyen mali tabloların, gerçek durumu ifade eder hale gelmelerini sağlamak üzere dü­zeltme işlemine tabi tutulması olarak da ifade etmek mümkün.

İlk tepki mali müşavir ve serbest muhasebecilerden

Düzenlemeye tepki, bu kez sa­dece iş dünyasından gelmedi. Uygulamayı bizzat yapan Ser­best Muhasebeci Mali Müşavir­ler düzenleme karşısında isyan bayrağı açarken Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Turgut Bahadır’ın açıklamaları ilgi çekiciydi. Baha­dır, “Enflasyonu biz mi yarattık? ‘Enflasyon düzeltmesini son kez uzattık’ açıklamanız tüm meslek camiamızı son derece yaralamış­tır.

Biz sizden ‘uzatma’ istemiyo­ruz! Çalışmayan altyapınızı dü­zeltmenizi istiyoruz. Enflasyon düzeltmesi yoluyla vergi bekle­mek, ileride muhtemel belirsiz kazançlar üzerinden vergi top­lamak doğru değildir. Gelirin ta­nımına aykırıdır. Böyle bir vergi toplama yöntemi olamaz. Enf­lasyon düzeltmesi yıllık uygu­lanmalıdır. Geçici vergi dönem­lerinde enflasyon düzeltmesi uygulanamaz” derken sistemin güvenilirliğini hepimizin sorgu­lamasına neden oldu. Başkanın açıklamalarında iş dünyasına da mesaj vardı.

Binlerce küçük ve orta ölçek­li işletmenin, zarar eden ve gay­ri faal firmalar enflasyon düzelt­mesi ile çok ciddi sorunlar yaşa­yacağı, ağır vergi yükü sebebiyle kapanmayla karşı karşıya kalaca­ğı, ülkemizde yatırım yapan fir­maları daha fatura kesmeden ya­tırım aşamasında vergi ödemeyle karşı karşıya bırakacağı yönün­deki açıklamaları, iş dünyasının çok iyi analiz etmesi gerekiyor.

İş dünyası geç de olsa tepki verdi

İstanbul Ticaret Odası Baş­kanı Şekip Avdagiç’in; geç de olsa konuya dair endişelerini dile getirerek 2024 yılı ikinci dönem enflasyon muhasebesi­nin firmaları olumsuz etkileye­ceğini, devam eden yatırımlar için enflasyon muhasebesi ya­pılarak vergi doğmasının işlet­meleri finansal açıdan zora so­kacak bir durum olduğunu be­lirtmesi, duyduğu endişeyi net olarak ortaya koydu. Avdagiç’e göre sadece uygulamanın erte­lenmesi değil.

Yatırım yapmış ve yatırım konusuyla ilgili sa­tış geliri henüz oluşmayan bir şirkete vergi tahakkuk edilme­si gibi bir takım sıkıntılı konu­ların da kalıcı olarak bertaraf edilmesi gerektiği, aksi halde söz konusu yatırımlara büyük zarar göreceği ve yeni yatırım yapacak olan şirketler söz ko­nusu yatırımlarını askıya alabi­lecekleri de sözleri arasında yer aldı. Benzer açıklamalar, Anka­ra Ticaret Odası Başkanı Gür­sel Baran, Ankara Sanayi Oda­sı Başkanı Seyit Ardıç ve İstan­bul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan’dan da geldi.

Yaşanan kaostaki handikaplar

Yüksek enflasyonun daha uzun süre yakamızı bırakma­yacağını göz önünde bulun­durduğumuzda enflasyon mu­hasebesinin uygulanmasının yanlış bir karar olduğunu söy­leyemem. Ancak kasaya bir an önce para girsin düşüncesi ile bu denli aceleye getirilmesi ve ben yaptım oldu denmesi yaşa­nan kaostaki ilk handikap.

Diğer bir handikap ise iş dün­yası ve teknokratlarla mutabık kalınmamış olması.

Oysaki Mehmet Şimşek, böy­lesine önemli ve kalıcı bir de­ğişikliği, yapılacak geniş katı­lımlı toplantılarla herkesin içi­ne sinecek ve kabul görecek bir formatla gerçekleştirse ve bü­tünleşmeyi sağlasa, tüm taraf­lar gerekli desteği sağlar, da­ha sağlıklı bir uygulama hayata geçmiş olurdu.

Geç mi? Bence halen geç de­ğil; hatadan dönmek her zaman erdemdir.

Sayın Şimşek’in kamuoyun­daki yorum ve beklentileri ya­kından takip eden bir Bakan ol­duğunu ve hassasiyetini bildi­ğim için, umarım yapılan tüm açıklamalar ve mesajlar, konu­nun yeniden ele alınması sonu­cunu doğurur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar