Enflasyon: Mayısta zirve temmuzda sert düşüş

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ [email protected]

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bugün tüketici fiyatları bazında son on sekiz ayın en yüksek yıllık enflasyonu açıklayacak. Ancak mayısta yüzde 75 dolayında beklenen yıllık enflasyonun, izleyen dönemde beklenen düşüş rallisi dolayısıyla aynı zamanda bu yıl aylar itibarıyla görülecek en yüksek oran olması büyük olasılık. Haziranda düşüşe geçeceği, ancak yüksek düzeyini koruyacağı öngörülen yıllık enflasyonda temmuz ve ağustos aylarında ise geçen yılın “baz” etkisiyle sert düşüşler bekleniyor. İzleyen dönemde de baz etkisi azalmakla birlikte genel seyrin aşağı yönlü olacağı öngörülüyor. Mayıstan sonraki dönemde aylık ortalama enflasyonun yüzde 3’ün altında kalması durumunda yıl sonunda enflasyon yüzde 50’nin altına inebilecek.

Beklenen aylık enflasyon

Tüketici Fiyat Endeksi’ne (TÜFE) göre geçen yılın mayıs ayında aylık enflasyon yüzde 0,04 düzeyinde gelmişti. Bu nedenle bu yıl mayıs ayında bunun üzerindeki her oranda yıllık enflasyon baz etkisiyle yükselecek. Merkez Bankası’nın reel sektör ve finansal sektör temsilcilerinden oluşan 67 katılımcı tarafından yanıtlanan mayıs ayı Piyasa Katılımcıları anketinde bu aya ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 3,04 olarak ölçüldü. TÜİK’in bugün saat 10.00 itibarıyla açıklayacağı verilerde aylık enflasyon bu düzeyde gelirse, mayıs sonu itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 74,9’a ulaşacak. Bu da Kasım 2022’deki yüzde 84,39’dan sonra son 18 ayın en yüksek enflasyonu anlamına geliyor. Bağımsız kuruluşlarca yapılan anketlerde yüzde 2 ile yüzde 5 arasında değişen aylık enflasyon beklentilerinin medyanı da yüzde 3 dolayında bulunuyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) ise mayıs ayı enflasyonunu yüzde 3,59 olarak açıkladı. Mayısta aylık yüzde 2’lik bir oranla bile yıllık enflasyon yüzde 73’ü geçiyor. Aylık oranın örneğin yüzde 4 gelmesi durumunda ise yıllık oran yüzde 76,5’e kadar çıkabilecek.

Düşüş ne zaman?

Geçen yılın mayıs ayındaki sıfıra yakın aylık oranın baz etkisiyle bu ay zirveyi görecek olan yıllık enflasyonun yükseleceği düzeyi haziranda da büyük oranda koruyacağı bekleniyor. 2023’ün haziran ayında aylık enflasyon yüzde 3,92 gelmişti. Mayıs ayı için aylık yüzde 3,04 enflasyon öngören Piyasa Katılımcıları Anketi’nde haziran ayı için beklenen oran ise yüzde 2,56. Her iki aya ilişkin öngörünün de gerçekleşeceği varsayılırsa haziran sonunda yıllık enflasyon yüzde 72,60 ile yine yüksek düzeyini koruyacak.

Ancak temmuzda geçen yılın aynı ayındaki yüzde 9,49’luk oranın “baz” etkisiyle sert bir düşüş bekleniyor. Bu yıl temmuzda yüzde 2,5 oranındaki bir aylık enflasyonla yıllık enflasyon yüzde 61,58’e, aylık yüzde 3’lük bir oran durumunda ise yüzde 62,37’ye gerileyecek. Aylık enflasyonun temmuz-aralık döneminde ortalama yüzde 2,5 olması durumunda yıllık oran temmuzda yüzde 45,5’e, aylık ortalama enflasyonun yüzde 3 olması durumunda ise 2024 sonunda yıllık enflasyon yüzde 49,8’e inecek.

11 aylık yükseliş

Ekim 2022’de yüzde 85,51’e kadar yükselen TÜFE bazında yıllık enflasyon, izleyen dönemde düşüşe geçerek anılan yılın kasım ayında yüzde 84,39’a, yılın sonunda yüzde 64,27’ye düşmüş, devam eden düşüş sürecinde Haziran 2023’te yüzde 38,21’ye kadar inmişti. Ekonomide radikal program değişikliğine gidilen, faiz artırımları sürecinin başladığı Temmuz 2023’ten bu yana geçen on ayda ise (Eylül 2023 hariç) aylar itibarıyla sürekli yükselen yıllık enflasyon nisan sonunda yüzde 69,80 oldu. Mayısta beklenen yüzde 75 dolayındaki düzeyi ile yıllık enflasyonda yükseliş rallisi 11 aya ulaşacak.

“Baz” mı, dezenflasyon mu?

Enflasyonda izleyen dönemde beklenen düşüş sürecinde ise daha çok geçen yılın özellikle temmuz, ağustos ve kısmen eylül aylarının “baz” etkisi öne çıkıyor. Ancak Türkiye ekonomisine sıcak para girişlerinde son dönemde yaşanan ani yükselişin kur artışlarını baskılaması, fiyatlar genel seviyesini yükselten iki temel faktörden “maliyet enflasyonu” ayağını zayıflatması dezenflasyona katkı yapıyor. Döviz kurlarının adeta sabitleşen seyri, kura bağlı fiyat artışlarını sınırlıyor. Yaz mevsimi ile birlikte turizm faaliyetleri yoluyla döviz girişlerinin de artmasının bu etkiyi daha da güçlendirmesi bekleniyor.

Gelirlerdeki reel aşınmanın iç talebi baskılayıcı etkisi enflasyon düşüşüne katkı verirken, memur ve emeklilere temmuz ayında yapılacak artışlarla talep enflasyonu faktörünün kısmen güçleneceği, ancak yılın sonlarına doğru tekrar zayıflayacağı bekleniyor. Bu gelişme ve öngörülere göre yıllık enflasyonun önümüzdeki dönemde dalgalı ancak aşağı yönlü bir seyirle yılın sonunda yüzde 50’nin altına inmesi güçlü olasılık olarak görülüyor.

Dört alanda etkili önlem gerekiyor

Enflasyonda baz etkisi ile yaşanan matematiksel düşüşün dışında dezenflasyon için enflasyonu körükleyen özellikle dört alanda köklü önlemler alınması gerekiyor. Bunların başında, Türkiye’nin ters yönde ayrıştığı gıdada yaşanan fahiş fiyat artışları geliyor. TÜFE’de yüzde 25 ağırlığa sahip olan gıda harcama grubundaki süreğen yükseliş, enflasyondaki düşüşe karşı direnç oluşturuyor. Nisan sonu itibarıyla yıllık bazda yüzde 69,8’e ulaşan tüketici enflasyonunun yüzde 18,21’lik kısmının gıda tek başına gıdadan, yüzde 12,08’i ulaştırma, yüzde 8,43’ü konut, yüzde 7,85’i de lokanta ve otel fiyatlarındaki artışlardan kaynaklanmış bulunuyor. Son bir yılda diğer alanlarda fiyatlar hiç artmasa bile dört ana gruptaki artışlara bağlı olarak yıllık yüzde 46,6 oranında enflasyon yaşanacağı dikkati çekiyor. Tüketici enflasyonunun en büyük kaynağı olan gıda fiyatlarındaki hızlı yükselişin önüne geçilmesi enflasyonla mücadelede büyük önem taşıyor. TarımÜFE’de yaşanan her yüzde 1’lik artış gıda perakende fiyatlarına yüzde 0,22; dolar kurundaki yüzde 1’lik artış ise yüzde 0,60 oranında yansıyor. Tarım üretiminde ithal girdi payının azaltılması ve kur istikrarı ile birlikte üretici fiyat artışlarının baskılanmasının dezenflasyona katkı yapacağı görülüyor.

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Tüketim tam gaz 12 Aralık 2024
Kamuda faiz sarmalı 10 Aralık 2024