Enflasyon, gübre...
Yıllık TÜFE yüzde 24.5’i geçti....
***
Gübre örneği ile anlatayım...
Resmi olarak yılda, 6.3 milyon ton gübre kullanıyoruz…
Yine resmi olarak gübreye 12 milyar lira para harcıyoruz…
***
Ama, kayıt dışı üretim ve pazarlama ile yılda 8 milyon ton civarında gübre kullanıyoruz…
Yani kayıt dışı ile birlikte, gübreye, 15 milyar lira para harcıyoruz…
***
Bilimsel verilere göre, eğitimsizlik/bilinçsizlik/plansızlık/denetimsizlik nedeniyle, en az yüzde 20 oranında fazladan gübre kullanıp, zarar veriyoruz topraklarımıza…
Ve son 10 yılda 30 milyar lirayı da fazladan yazdırmış olduk‘zarar’ tarafımıza…
***
Bugün mü?
Gübre fiyatı, 4 ay öncesine göre yüzde 120 civarında arttı…
Ve, Tarım Bakanlığı’nın yüzde 15’lik müdahalesi, çiftçinin alıma dönmesi için yetersiz kaldı…
Bu ne demek?
Kısaca, “Çiftçi üretimden vazgeçiyor!”
Bu ne demek?
Kısaca, “Gelecek yıl mısırdan, limona; ayçiçeğinden, soğana; buğdaydan, domatese kadar tarımsal ürün üretiminde düşüş başlayacak!”
Bu ne demek?
Kısaca, “İthalat, fiyatlar (enflasyon) ve döviz ihtiyacı daha da artacak”, “Bu enflasyon oranı aranacak.”
***
Bize çok benzediği için, Ukrayna, ‘model’ alınabilecek bir örnek…
Dünyanın en verimli siyah toprağının üçte birine sahip olmayı ‘avantaj’ olarak anlatırdı Ukraynalılar 90’lı yılların sonunda…
Bu potansiyele rağmen1999 yılında 12 milyon ton toplam tahıl üretimine çıkabilmişlerdi…
Verimliliği artırmaya yönelik politikalarla, 2008 yılında yıllık tahıl üretimini 40 milyon tona çıkardı…
Bugün toplamda 80 milyon ton üretim gerçekleştiriyor Ukrayna ve dünya geneli ihracat sıralamasında ayçiçeğinde 1’inci, arpada 3’üncü, buğdayda 6’ncı, soya da ise 7’nci sıraya yükseldi.
Hafta sonu Ukrayna’nın Odessa kentinde düzenlenen ve buğday ve unda söz sahibi ülkelerin 500’e yakın temsilcisinin katıldığı toplantıyı takip ettim Güneydoğu Un Sanayicileri ile birlikte…
Ukrayna Tarım ve Gıda Bakan Yardımcısı Olena Kovalova, tarımsal üretim için Ukraynalıların yaptıklarını ve yapacaklarını anlattı…
Kovalova özetle, “Ukrayna ihracatının yüzde 42’si başta tahıl olmak üzere tarım ürünlerinden oluşuyor.
Ciddi bir üretimimiz var ve bu katlanarak artabilir.
Üreticimize ve yabancı yatırımcılara yerinde destekler veriyoruz ve onları sürekli takip ediyoruz…
Yanı sıra ürünleri işlemek de istiyoruz.
Türkiye’nin bu yönde ciddi tecrübeleri var.
Hem hammadde üretimi hem ürün üretimi konusunda ciddi işbirlikleri yapabiliriz.” dedi…
***
Tecrübe sahibi biz mi?
Bırakın tarımı, gübrenin kontrolünü dahi yapamıyoruz…
Ne kadar gübreye ihtiyacımız olduğunu dahi bilemiyoruz…
Aşırı kimyasal/gübre/ilaç kullanımı ile topraklarımızın ne kadarına zarar verdiğimizi bilmiyoruz…
Çocuklarımız büyüdüğünde, iki haftada bir maç oynanması için 200-350 milyon lira harcayarak yaptığımız şehir statları dışında, ekecek alan bulabilecek mi? Bilemiyoruz…
Atıl bıraktığımız hazine arazilerinden, yönlendiremediğimiz gençlerimize kadar birçok potansiyelimize, ‘gübre’ örneğindeki gibi davranıp, karşılığını da ‘gübre’ örneğindeki gibi alıyoruz…