Enflasyon görünümü ve enflasyon raporundan beklentiler
TCMB, Cuma günü Başkan Fatih Karahan’ın sunumuyla Enflasyon Raporu’nu açıklayacak. Üç ayda bir yayımlanan bu rapor, TCMB’nin enflasyon ve çıktı açığı tahminlerini içermesi nedeniyle yakından takip ediliyor. Son dönemde gelen olumsuz enflasyon verileri ve yıl sonu hedefinin tutmayacağının kesinleşmesi sonrası, TCMB’nin vereceği mesajlar ve yönlendirmeler daha da önemli hale geldi.
Son enflasyon verileri sonrası mesajlar
Öncelikle şunu belirteyim ki ben ekim ayı enflasyon verilerini çok kötü bulmadım. Geçen hafta yazdığım gibi, ekim ayı enflasyonunu %2,6 olarak bekliyordum; gerçekleşme ise %2,9 ile bu beklentinin biraz üzerinde oldu. Ancak sapma, büyük ölçüde mevsimsel olarak artan gıda ve giyim fiyatlarındaki yükselişlerden kaynaklanıyor. Diğer kalemlerdeki görünüm ise beklediğimden çok daha olumlu.
Özellikle döviz kurlarının temel mal fiyatları üzerindeki olumlu etkisi devam ediyor. Beklentiler doğrultusunda, ekim ayında dayanıklı mal fiyatlarında %0,7’lik sınırlı bir artış gözlenirken, otomobil fiyatlarında %1,5 düşüş ve beyaz eşya fiyatlarında geçen aya göre daha düşük artışlar gerçekleşti.
Hizmet fiyatlarında ciddi bir katılık olduğu gözleniyordu. Önceki yazılarımda, hizmet ÜFE’sindeki düşüşün de işaret ettiği gibi, hizmet fiyatlarında kademeli bir iyileşme beklediğimi belirtmiştim. Gerçekleşen iyileşme, beklediğimden de biraz daha güçlü oldu. Aylık hizmet enflasyonu %1,9 ile önceki üç ayın ortalaması olan %4,6’nın belirgin şekilde altında gerçekleşti. Bu düşüşe kira, lokanta, otel ve ulaştırma hizmetlerinin hepsinden katkı gelmiş görünüyor. Turizm sezonunun sona ermesinin de etkisi olmakla birlikte, bu faktörler hesaba katıldığında dahi belirgin bir iyileşme söz konusu.
TCMB Enflasyon Raporu’nda bu iyileşmeye vurgu yapacaktır; ancak temkinli yaklaşımın sürdürülmesine de dikkat edilmesi gerektiği unutulmamalı. Asgari ücret artışının etkisi ile muhtemelen önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde enflasyonda geçici bir yükseliş olacak. Olumlu gelişmeleri çok fazla öne çıkarıp riskleri arka planda bırakmak, parasal gevşeme konusunda aceleci olunabileceği endişesini doğurabilir.
Enflasyon hedefleri değişir mi?
Yeni TCMB yönetimi, yılsonu enflasyon tahminlerini ağustos başında açıkladığı son raporda, bu yıl için %38, gelecek yıl için %14 olarak belirlemişti. TCMB, bu tahminlerin yanı sıra belirsizlik aralıkları da açıklıyor. Bu aralığın üst sınırları, 2024 için %42 ve 2025 için %21 olarak belirlenmiş durumda. Bu sınırlar, TCMB’nin tolere edebileceği en yüksek enflasyon değerlerini yansıtıyor.
Orta Vadeli Program’da %41,5 olarak belirlenen yılsonu enflasyon tahmininin tutmayacağı kesinleşirken, yılı yaklaşık %44 civarında bir enflasyonla kapatacağımızı düşünüyorum. Ancak bu noktadan sonra bunun çok önemi yok. Esas önemli olan, önümüzdeki yılın hedefidir ki konuda farklı rakamlar var.
TCMB, 2025 yılı enflasyon tahminini %14 olarak belirlemiş olsa da Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yıl sonunda enflasyonu %20’nin altına indirmeyi hedeflediklerini ifade ediyor. Orta Vadeli Program’da ise enflasyon hedefi %17,5 olarak belirlendi ki bu, TCMB’nin tahmin aralığının tam orta noktasına denk geliyor. Bu durum, üst sınırın ekonomi yönetimi tarafından daha gerçekçi bir hedef olarak görüldüğünü düşündürüyor.
Bu nedenle, 2025 yılı tahmin aralığının üst sınırı olan %21’in korunmasını bekliyorum. Bu seviyenin bu kadar erken yukarı revize edilmesi, daha yüksek enflasyon toleransıyla para politikasındaki sıkı duruş konusundaki şüpheleri artırabilir; bu da enflasyondaki ataletin kırılması açısından olumsuz olur.
Son Enflasyon Raporu’nda 2025 yılı sonu tahmin aralığı 14 puanlık geniş bir aralık (%7 alt sınır, %21 üst sınır) içeriyordu; bu aralığın zamanla daralması beklenir. Üst bant seviyesi korunacaksa, tahmin aralığının orta noktasının yaklaşık 1 puan yukarı çekilmesi beklenebilir. Zamanla, bu orta noktanın Orta Vadeli Program hedefi olan %17,5’e kademeli olarak yaklaştığını görebiliriz.
Faiz mesajı gelir mi?
Enflasyon ve ekonominin dengelenmesi konusunda olumlu sinyaller gelmeye başlamasına rağmen, henüz çok erken bir aşamadayız. Ayrıca bu eğilim, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde geçici de olsa bozulacak. Bu toplantıda faiz indirim mesajı verilmesi, finansal koşulların gevşemesine ve şu ana kadarki kazanımların kaybedilmesine yol açabilir. Bu nedenle, TCMB’nin ihtiyat payını yüksek tutarak herhangi bir faiz indirimi mesajından kaçınmasını bekliyorum. Ancak faiz indirimi için uygun ortamı hazırlayacak gelişmeler konusunda, örneğin asgari ücret artışının ve kamu zamlarının enflasyonu destekleyici şekilde olması gibi, daha açıklayıcı olabilir.