Enflasyon geriliyor (Maliyetlerdeki gerilemeden ve üretim artışından değil Talepteki gerilemeden)
Eylül ayında Yurt İçi Üretici (ÜFE) Fiyatları'nda;
-Aylık artış yüzde 0.29,
-Yıllık artış yüzde 1.78,
-12 Aylık ortalama artış yüzde 4.07 oranında.
Yurt İçi Üretici kesiminde Gıda Ürünleri Fiyatları'nda:
-Aylık artış yüzde 0.39,
-Yıllık artış yüzde 3.36,
-12 Aylık artış yüzde 4.15 oranında.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yurt genelinde derlediği fiyat artış rakamları böyle.
Dikkat buyurunuz imalat kesiminden, üretici kesimden söz ediyoruz.
Üretici kesimde bir yılda, girdi fiyatlarındaki, enerji fiyatlarındaki, işçilikteki artışa rağmen fiyat artışlarının bu kadar düşük olması şaşırtıcıdır.
Aynı durum Tüketici Fiyatları'nda (TÜFE) de görülüyor.
-Aylık artış yüzde 0.18,
-Yıllık artış yüzde 7.28,
-12 Aylık artış yüzde 7.92 oranında.
Tüketicilerin en fazla etkileyen Gıda ve Alkolsüz içeceklerde:
-Aylık artış yok. Yüzde 0.70 ucuzlama var.
-Yıllık artış yüzde 4.16,
-12 Aylık ortalama artış yüzde 6.97 oranında.
Üretici ve tüketici fiyatlarındaki artış 3 nedenle geriler:
Üretimde maliyetler düşer. Perakendeci üreticiden ucuz mal alır. Üretici ve tüketici fiyatları geriler.
Mal ve hizmet üretimi talepten fazla artar. Üretici ve perakendeci malını satamaz. Fiyatlar geriler.
Mal ve hizmet üretimi artmadığı halde, talep gerilediğinden, üretici ve perakendeci faaliyetini sürdürmek için kârını düşürür veya zararına satar.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun hesabına göre (Bir önceki yılın aynı ayına göre) eylül ayında “Gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 4.16 oldu.(Enflasyonun suçunu devamlı olarak gıda fiyatlarındaki artışa yükleyen) Merkez Bankası, alkolsüz içecek fiyatlarını gıda fiyatlarından ayırdı ve de yıllık gıda enflasyonunun yüzde 3.89 olduğunu açıkladı.
Yurt İçi Üretici Fiyatları endeksine göre işlenmiş gıda ürünlerindeki yıllık artış yüzde 3.38 oranında.
Gıdada yıllık olarak üretici fiyatı yüzde 3.38 oranında, tüketici fiyatı yüzde 3.89 oranında artarken, Tüketici Fiyatları Endeksi’ndeki yıllık artış yüzde 7.28 oldu.
Bize bugüne kadar devamlı olarak “Enflasyonun gerisinde gıda fiyatları var. İşlenmiş gıda fiyatları var. Gıda fiyatları ucuzlamadan enflasyon gerilemez“ deniliyordu.
Açıklanan verilere göre, gıda fiyatlarının enflasyonu arttırmadığı, tam aksine, gıdada fiyat artışları diğer fiyat artışlarının gerisinde kaldığı için, enflasyonu aşağıya çektiği görülüyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun “Özel Kapsamlı TÜFE Göstergeleri”ne göre, işlenmiş gıda ürünleri hariç yıllık enflasyon yüzde 8.06 oranında, gıda, alkolsüz ve alkollü içecekler, tütün ve altın fiyatları hariç yıllık enflasyon yüzde 7.69,12 aylık ortalama enflasyon yüzde 9.00 oranında.
Gıdada tüketici fiyatlarındaki artış, pazar, manav ve market fiyatları izlenerek belirleniyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği her ay üretici fiyatı ile market fiyatı arasındaki uçurumu açıklıyor. Gıdada, pazar, manav, market enflasyonu yıllık yüzde 3.89’a gerilediğine göre, tarımda üretim yapanlar fiyatlarını daha az artırmış veya artırabilmiş demektir.
Tarımda tüm girdi fiyatları özellikle mazot ve gübre fiyatları artarken tarım ile uğraşanlar fiyat arttıramayınca, üretimi kısıyorlar. Veya üretimden vazgeçiyorlar. Ülke genelinde tarımsal üretim rakamları bu olumsuz gelişmeyi yansıtıyor.
Gerçekçi olalım. Gerçekleri görerek sağlıklı değerlemeler yapalım. Şu dönemde fiyat artışlarının yavaşlamasının arkasında maliyetlerdeki gerileme veya üretim artışı yok.
Halkımızın talebi yavaşladı. Halkımız değişik nedenlerle harcamaları kıstı. Kısıyor.
Eğer arz ve talepteki gerçek durumu izlemezsek hem üretim hem enflasyon konusunda yanlış değerlemeler yaparız.
Tabii ki enflasyonun gerilemesine sevinelim, ama bu gerilemenin arkasında talepteki yavaşlamanın, üretimdeki zorlukların olduğunu da bilelim.