Enflasyon ekonomideki bütün kötülüklerin anasıdır… (1)
Enflasyon, bir mal ya da hizmetin fiyatının artmasıyla ortaya çıkan genel fiyat düzeyi artışıdır. Ekonomide önemi ise şu şekilde özetlenebilir:
1.Tüketici satın alma gücü azalır: Enflasyon, tüketici satın alma gücünü azaltır, çünkü üreticilerin maliyetleri artar ve bu artış tüketicilere yansır. Tüketicilerin alım gücü azaldığı için ekonomide ticaret ve büyüme yavaşlar. Enflasyon fiyat artışına neden olduğu için insanların aynı miktarda para ile daha az mal almasına neden olur. Bu durumda tüketici harcamalarında bir düşüş meydana gelir. Bu da, ekonomik büyümenin yavaşlamasına neden olur.
2. Yatırım karlılığı azalır: Enflasyon, yatırım karlılığını da azaltır. Bu nedenle, yatırımcılar, yüksek enflasyonlu ülkelerde yatırım yapmak yerine düşük enflasyonlu ülkeleri tercih edebilirler. Enflasyon, faiz oranlarının da yükselmesine neden olabilir. Bu da, yatırımcıları yatırım yapmaktan alıkoyar ve büyümeyi yavaşlatır. Yatırımı getirisi spekülatif faaliyetlerin getirisinin altında kalarak üretim motivasyonunu azaltır.
3. İşsizlik artar: Yüksek enflasyon, işsizliği de artırır. Çünkü, işverenler maliyetleri düşürmek için işçi ücretlerinde kesintiye gidebilirler. İşçilerin satın alma gücü düştüğü için de tüketim ve üretim azalmaktadır. Bu durumda, işverenler işçi sayısını azaltabilirler.
4. Para değerini kaybeder: Enflasyon, para biriminin değerini düşürür. Bu nedenle, ülke içinde ve dışında ticaret yaparken, ülkeler arasında döviz kuru değişikliklerine neden olur.
5. Gelir dağılımı dengesizliği: Enflasyon, düşük gelirli insanları daha çok etkilediği için gelir dağılımındaki dengesizliği artırabilir. Bu da, sosyal ve siyasi sorunlara neden olabilir. Belki de en kronik ve dramatik etkisi olarak da niteleyebileceğimiz bir sonuçla toplumu karşı karşıya bırakır.
6. İstikrarsızlık: Enflasyon, ekonomide istikrarsızlık yaratır. Fiyat artışları, şirketlerin ve tüketicilerin sürdürülebilir planlamalar yapmasını zorlaştırır ve bu da ekonomik planlama ve yönetimde zorluklar yaratır.
Öngörülebilirlik azaldıkça fiyatlama davranışları da risk algısı içerecek şekilde oluşmaya ve bir sonraki dönemin enflasyonunu artırmaya da neden olur Bu nedenlerden dolayı enflasyon kontrol altında tutulması gereken bir ekonomik kavramdır. Çünkü ekonomik gelişmenin önemli bir göstergesidir ve toplumun refah düzeyini doğrudan etkiler.
2021 Eylül ayı ile birlikte başlayan “Yeni Ekonomi Programı”nın başarısızlığı ile birlikte 28 Mayıs 2023 sonrası göreve gelen yeni ekonomi ekibi Rasyonel politikalara dönüş sürecini başlatacağını ifade ederek, öncelikli olarak enflasyonu hedefine aldığını ifade etmiştir. Ancak tabidir ki karşımızdaki hasarın büyüklüğü bu sürecin kolay çözümlenmeyeceğini de göstermektedir. Ortodoks politikalar öncelikle faiz aracı beraberinde de diğer para ve maliye politika araçları ile birlikte yürütülmesi gerekmektedir.
Bu konu da geldiğimiz aşamada söylemler ve kısmen uygulamalar bu yönde hareket etmekle birlikte düşük seviyeli olması halen kuşkuları canlı tutmaktadır. Geldiğimiz noktada cari açık, bütçe açığı, enflasyon seviyesi, Merkez Bankası rezervleri, kısa vadeli borç stoğu gibi göstergelerdeki olumsuz görüntülerde yapılması gerekenleri belirlemektedir. Öncelikle şu farkındalığımız oluşmalı ki 3 Ağustos 2023 ile birlikte yıllık enflasyonda çıkış trendi başlayacaktır. Burada iki sebep belirleyicidir;
Baz etkisi bitti negatif baz etkisi başlıyor (Tablo 1)
2022 İlk 6 ay aylık enflasyon toplamı %31,60 iken ikinci 6 aylık dönemde ise %19,46 düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu etki 2023 Temmuz enflasyon seviyesi ile birlikte yıllık %38 enflasyonun artmaya başladığını göreceğiz.
(TCMB 2023 yıl sonu beklentisi %58) Seçim sonrası uygulamalarla başlayan vergi artışları, kamu mal fiyatlarında artışlar, akaryakıt fiyatlarındaki yükseliş, kontrollü de olsa kurdaki yükselişe izin verilmesi enflasyonu arttıracak bir diğer etken olacaktır. Enflasyon yukarıda saydığım etkilere ve beklentilere göre nasıl kontrol altına alınır ve fiyat istikrarı sağlanır sorularının cevabını bir sonraki hafta vermeye çalışacağım.
Son Söz: Hak edilmemiş refah sürdürülebilir olmadığı gibi, borç büyütür.