Enflasyon düzeltmesinde açıklığa kavuşturulması gereken bir konu
Enflasyon düzeltmesinde yıl kapanmadan önce netleştirilmesinde yarar olan önemli bir konu var. Daha önce geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmaktan muaf tutulmuş olan cirosu 50 milyonun altındaki işletmelerin yıllık dönem itibarıyla enflasyon düzeltmesi yapıp yapmayacakları konusundan bahsediyorum.
Elbette, herhangi bir düzenleme yapılmazsa, önceki erteleme sadece geçici vergi dönemlerini kapsadığı için, bu mükellefler bakımından enflasyon düzeltmesi yapılması gerektiği sonucu ortaya çıkacaktır. Ancak, konunun bir kez daha değerlendirilmesinde ve netleştirilmesinde yarar bulunmaktadır.
Zira özellikle aktiflerinde gayrimenkul bulunan ve herhangi bir ticari faaliyeti olmayan işletmeler bakımından enflasyon düzeltmesi anlamlı ölçüde karlılıklar ortaya çıkarabilecek ve herhangi bir geliri olmadığı için bu işletmelerin vergi ödemede zorlukla karşı karşıya gelmesi söz konusu olacaktır. Enflasyon düzeltmesine yönelik en büyük eleştiri de herhangi bir faaliyet ve geliri oluşmadan enflasyon düzeltmesi nedeniyle vergi matrahı ortaya çıkması ve bu matrah üzerinden de vergi ödemekle karşı karşıya kalınması durumudur.
Yatırım dönemi için kalıcı çözüm sağlanmıştı. Bu sıkıntılardan bir tanesi yatırım dönemine ilişkin olanıydı ve buna yönelik kalıcı bir çözüm sağlanmasıydı. Buna göre, yatırım dönemi için yatırım harcamalarının değerlenmesi sonucu enflasyon düzeltmesinden oluşan vergi matrahları için işletmelere vergi ertelemesi imkanı sağlanmak suretiyle konu kesin olarak çözüme kavuşturulmuştu.
Şimdi çok sayıda mükellefin beklentisi 31 ağustos 2024 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 563 numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi uygulanmayan işletmeler bakımından bu uygulamanın kalıcı hale gelip gelmeyeceği konusudur. Bu konunun da çözüme kavuşturulması enflasyon düzeltmesinde kayda değer tartışmalı bir kısım kalmayacak diyebiliriz.
İdare bize göre zaten açık olan bazı konularda gecikmeli açıklama yaptığı için eleştiri ile karşı karşıya kalmıştı. Bu konunun ise mutlaka ya yasal düzenlemeyle veya yine yetki kullanılmak suretiyle bir genel tebliğ ile yıl kapanmadan önce netleştirilmesinde yarar var.
Yıl kapanmadan önce dememizin nedeni az sayıda da olsa enflasyon düzeltmesi yapılması lehine olan işletmeler bakımından özellikle de bir genel tebliğ ile düzenleme yapılırsa bunun dava konusu yapılması riskinin bertaraf edilmesi bakımındandır.
Biz konuyu bu nedenle bir kez daha ilgililerin dikkatine sunmak istedik. Özellikle yasal düzenleme tercih edilmesi durumunda düzenlemeye ilişkin bir gecikme ihtimalini bertaraf etmek bakımından Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek tarafından konuyu netleştiren bir açıklama yapılması yerinde olacaktır diye değerlendiriyoruz.
Değerlendirme
Sonuç olarak, enflasyon düzeltmesi yüksek enflasyon dönemlerinde uygulanan ve enflasyonun normal dönemlere gelmesinden itibaren uygulanmayacak olan geçici bir durumdur. Esas olan ülkede enflasyonla mücadelenin kalıcı olarak kazanılması ve enflasyonun geçmiş dönemlerde olduğu gibi % 10 veya daha altı seviyelere düşürülmesidir. Yüksek enflasyonun ekonomiye önemli hasar verdiği, gelir dağılımı adaletsizliğini artırdığı ve toplum ahlakında olumsuz sonuçlara neden olduğu bir gerçektir.
Enflasyonla mücadele sırasında belli bir dönem ekonominin yavaşlaması, başta sabit gelirliler olmak üzere önemli toplum kesimlerinin bir maliyet ödemesi söz konusuysa da; bu daha kısa dönemli, bir defalık ve yüksek enflasyonun maliyeti ile kıyaslanamayacak kadar az olması nedeniyle kabul edilebilir durumdadır.
Özetle 50 milyon cironun altındaki mükellefler bakımından ve geçici vergi dönemlerinde yapılan erteleme de dikkate alınarak enflasyon düzeltmesi yapılmaması yukarıda belirttiğimiz olumsuzlukların bir nebze ortadan kalkması bakımından yerinde olacaktır.