Enflasyon canavarının ayak sesleri
Bu hafta başında açıklanan mart ayı enflasyon rakamlarını görüp, ardından kendilerini küreselci olarak gören kesimlerden gelen yorumlara bakınca insanın kafası karışıyor. Sosyal bilimlere olan keskin yaklaşım farkı belirsizlik ve kırılganlık algılamasını artırıyor; sorunları ağırlaştırma pahasına günü kurtarmak şeklinde tanımlanabilecek yozlaşmışlık insani değerleri tüketiyor. Bu nedenle konunun kökenine inmek ve sergilenen iki yüzlülüğü teşhir etmek önemli hale geliyor.
İster maliyet, isterse talep kökenli olsun enflasyonist baskı sistemik riski başka bir deyişle kırılganlık ve belirsizliği artıran bir durumdur. Sorunu büyümeden çözmek ödenecek bedellerin makul sınırlar içinde kalması açısından hayati önem taşır. Genel fiyat düzeyindeki eğilimler ister enflasyonist, isterse deflasyonist olsun kritik bir erken uyarı fonksiyonu görür. Konuya gereken önemi vermemek, tehlikeyi gizlemek adına değişik yöntemler kullanmak ya cehalet ya da çaresizlik kapsamına girer. Gerçek durumu tespit için çaba harcanması özel bir önem taşır, kimin bedel ödeyeceğini bakarak görüntüyü farklılaştırmaya çalışmak insanlık suçu kapsamına girer ama pek dile getirilmez.
Enflasyonu canavar yapan şey mutlak değerinden çok sebep olduğu belirsizliktir. Zira güçlüler bu olumsuzluğu kendi lehlerine kullanmakta zorlanmazlar, daha güçlü olmak içgüdüsünden kurtulamazlar. Bu süreçte gelir dağılımı bozulmaya başlar ve devamında ekonominin daralması kaçınılmazlaşır, sistematik risk artar. Enflasyonu olduğundan düşük gösterme çabası da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Ekonominin tasarruf açığındaki büyümeyi dikkate almadan Türk Lirası'nı değerlendirerek enflasyonu baskı altına almaya çalışmak erken uyarı sistemini bozarak kapatmaktır, ülke insanına ihanettir; zira sorunları ağırlaştırma çabasına günü kurtarmak ve gerçekleri ülke insanından gizleyerek onları çaresizlik bataklığına itmektir. Bu tercih bireylerin satın alma gücünü gelir azalması yolu ile eritir ve tehlikeyi gizleyerek sistemik riski artırır. Eğer iş dünyası ve devlet toplum için var ise ki medeni olan demokrasiye uygun olanı budur, asla böyle bir tercih yapılmamalı, beklentiler yolu ile insanlar aldatılmamalıdır; yapılıyor ise ilişki terse döner toplumun devlet ve iş dünyası için var olduğu anlamına gelir ki, böyle bir tercih yapılmamalı, beklentiler yolu ile insanlar aldatılmamalıdır; yapılıyor ise ilişki terse döner toplumun devlet ve iş dünyası için var olduğu anlamına gelir ki, böyle bir anlayış kabul edilemez. Bugün etkili ve yetkili mevkilerin uyguladıkları ve savundukları bu yozlaşmışlıktır. Enflasyona sebep olan dengesizlikleri gidermek ve sorunları çözmek yerine sonuç niteliğindeki rakamlar manipüle edilmiş, toplumun geleceği yağmalanmıştır. Bu durumun ekonomiyi daraltacağı, sorunlu kredileri artıracağı, maliyet kökenli enflasyon baskısını kronikleştireceği, çaresizlik bataklığını derinleştireceği ve ülkenin bir sömürgeye dönüşeceği hiç hesaba katılmamıştır. Yağmadan pay alanlar susmuş, bu gidişe itiraz edenlerin ise susturulma çabası giderek artmıştır... Akıl kötüye kullanılmış, toplumların koyun sürüsünden farklı olmadığı ve vesayet altında tutularak yönlendirilmesi gerektiği varsayımı yozlaşmanın kalkanı olmuştur. Bu gdiişi onaylayanların ekonomi siyaset gibi sosyal bilimlere bakış açısı da olması gerektiği gibi olamaz!..
Mart ayı enflasyon rakamları alarm veriyor. Yüzde 1.94'lük üretici fiyat artışı sistemik riskin oldukça ciddi boyutlara ulaştığını söylüyor. Bankalar siyasi irade, bürokratlar büyük borcu olanlar çok korkuyor ama renk vermemeye çalışıyor. Ne yapmalının yanıtını aramak yerine kendilerine zarar gelmemesi için neyin yapılmaması üzerine kafa yoruyorlar! Kendilerini güçlü ve bilinçli gibi göstermeye çalışıp, çaresizliklerini gizlemeye çalışıyorlar! Ne diyelim, olduğu gibi görünmeyen veya görünemeyen bizden değildir, dikkatli olun!..
Çok bilen yozlaşmış kafalar yüzünden sorunları küçükken çözemedik, bugün sorunlar bizi çözüyor. Geniş kesimlerin durumu kötüye giderken, bir şeylerin iyiye gitmesi olası değildir. Bedelini ödemek koşulu ile herkesin hata yapma özgürlüğü vardır ama malilyeti topluma çıkacak yanlışlara kayıtsız kalmak insan olmaya çalışanın yapacağı bir şey olamaz... Kimlerin enflasyon canavarını beslediği, kimlerin ise hem canavarla, hem de onu büyütenlerle mücadele ettiği önümüzdeki aylarda daha iyi anlaşılacak!..