Enflasyon beklentileri

Tuğrul BELLİ
Tuğrul BELLİ GÜNDEM tugrulbelli@gmail.com

Günümüzün çok dalgalı ve değişkenlik arz eden küresel ekonomisinde ileriye dönük somut hedefler belirlemek ve bunlara uygun ekonomi politikaları oluşturmak oldukça zor bir iş. Nitekim, Merkez Bankası'nın ciddi uğraş vererek hazırladığı ve para politikasının piyasa aktörleri tarafından takibi açısından en önemli doküman niteliğindeki 3 ayda bir yayınlanan "Enflasyon Raporu"nun son sayısının yayınlanmasının üzerinden 1 hafta bile geçmeden (eskiden "mürekkebi kurumadan" diyorduk, şimdi herhalde "web sitesine konmadan" demek gerekiyor) içindeki analizlerin, varsayımların ve tahminlerin bir kısmı kadük kaldı.

Bir haftada hangi analizler güncelliğini yitirdi diye bakarsak:

· Merkez Bankası baz senaryosunda petrol fiyatlarının 140 dolar civarında seyredeceği ve bu durumun 2008 enflasyonunda 1.8 puan kadar bir artışa sebep olacağını belirtmişti. Halbuki petrol fiyatları bugünlerde 120 doların altına gerilemiş durumda.

· Nisanda TL'deki zayıflamanın enflasyona geçiş etkisinin (pass-şrough) 2 puan kadar olması tahmin edilmişti. Temmuz raporunda ise bu etki yüzde 1.2'ye geri çekildi. Ancak, son 1 haftada TL'de görülen değerleme 2008'in tümünde kur etkisinin negatif bile olabileceğini (ie. TL'nin nette değer kazanacağını) gösteriyor.

· Raporda kredi koşullarındaki sıkılaşmanın yurtiçi talebi sınırlamaya devam edeceği ve toplam talep koşullarının enflasyona düşüş yönünde katkı yapacağından bahsedilmekte. Açıkçası, bankacılık verileri kredi koşullarında fazla bir sıkılaşmaya işaret etmiyor. Toplam krediler sene başından beri yüzde 20'nin üzerinde artmış vaziyette. Bu orana sıkılaşma denilemez herhalde.

· Nisan raporunda yüzde 1.3 olarak tahmin edilen AB büyüme hızı bu raporda yüzde 1.6'ya çıkarılmış. Açıkçası Nisan'da genel olarak AB büyüme hızı daha yüksek tahmin ediliyordu. Son veriler ise bu durumu tersine çevirdi. Beklenti yüzde 1.7 civarında. Yani önceki raporda fazla düşük tutulan tahmin istenmeden de olsa bu raporda daha doğru bir noktaya çekilmiş.

Gelelim temmuz ayı enflasyon verilerine. Her ne kadar TÜFE yüzde 0.58 ile piyasa beklentilerinin biraz üzerinde gerçekleşmiş ise de ilk bakışta enflasyonda fazla bir sürpriz görülmüyor. Beklendiği gibi elektriğe yapılan zam sonucunda enerji fiyatları yüzde 5.8 oranında artmış vaziyette. Bu artışın enflasyona katkısı ise 0.5 puan kadar oldu. MB, doğalgaz fiyatlarına yapılan zammın ise ağustos enflasyonuna 0.15 puan kadar etki yapmasını beklemekte. Ancak, elektrikte otomatik fiyatlama mekanizmasına geçilmesi nedeniyle doğalgaz fiyatındaki artış nedeniyle elektrik fiyatlarında da ikinci tur bir artış beklenebilir.

TL'deki gerileme dayanaklı malların fiyatlarını da yüzde 1 oranında geriletmiş bulunuyor. Bu kalemdeki yıllık değişim ise yüzde 0.44 ile ekside. Giyim ve ayakkabı fiyatları da bu ürünlerde indirim dönemine girilmiş olması nedeniyle yüzde 8 gerilemiş durumda. Öte yandan, alt kalemlerle ilgili dikkat çekici bir başka nokta da kira artışlarının önlenemez yükselişi. Temmuz ayında yüzde 1.1 artış gösteren kiraların yıllık artışı da yüzde 13.7 ile enflasyonun üzerinde. Elektrik, su ve gazın da dahil edildiği toplam konut giderlerindeki aylık artış ise yüzde 5.34. TÜFE endeksindeki oranı yüzde 16.6 bu kalemlerin aylık artış oranına etkisi ise yüzde 0.89. Bu durumdan iki sonuca varmak mümkün. Birincisi yüksek faizlere rağmen konut talebinin devam etmekte olduğu. İkincisi ise bizatihi yüksek faizlerin ev sahiplerinin rant beklentisini artırarak kiralar üzerinde baskı oluşturduğu.

Peki bütün bu gelişmeler 2008 enflasyonunu hangi yönde etkileyecek? Düşük giden petrol fiyatları ve değerlenen TL kuru enflasyonu olumlu yönde etkileyecektir. Dış finansman koşullarında ciddi bir daralma olmaması (ki TL faizlerinin yüksekliği de dikkate alındığında şahsen beklentim bu yönde) ekonomik aktiviteyi göreceli olarak canlı tutarak fiyat baskısı yaratabilir. Elektrik zamlarının ikincil etkileri ve doğalgaz fiyat artışları ise enflasyonu artırıcı bir etki yapacaktır. Sonuçta eğer temmuz enflasyon raporundaki öngörüler gerçekleşmekte olsaydı, sene sonu enflasyonunun MB tahmini olan yüzde 10.6'nın oldukça üzerinde yüzde 13'e yakın gerçekleşmesini beklerdim. Ancak son gelişmelerle birlikte 7 Ağustos itibarıyle bu sene enflasyonun beklentiler doğrultusunda yüzde 11 civarında gerçekleşmesi mümkün gözüküyor. 14 Ağustos'ta ne olur, onu bilemem doğrusu!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dar bir koridor! 10 Ekim 2019
IMF 4. Madde bildirisi 26 Eylül 2019