Enerjide dengeleri değiştirecek adımlar!

Yenilenebilir kaynakların daha fazla devreye girebilmesinin önünü açan aslında teknolojiden başka bir şey değil. Daha verimli rüzgar türbinleri, daha ucuz güneş panelleri vesaire.

Ama teknoloji kaynağın daha ucuza elde edilmesi, elektriğin daha düşük maliyetle üretilmesi, iletilmesi ve kullanıma sunulmasının yanında, elektriğin saklanabilir hale getirilmesinde de bir numaralı sürükleyici konumunda. Bu alanda sektörü şekillendirecek adımlar da küresel enerji devlerinden geliyor. Örneğin Alman E.ON, geçtiğimiz baharda İngiltere’de ürettiği elektriği depolayacak bataryalı güneş panellerini piyasaya sundu. Şirket geçtiğimiz yaz başında ABD Arizona’daki 2 MW’lik bir güneş santralinin yanına 10 MW’lik bir saklama tesisi kurdu. E.ON’un son hamlesi ise saklama teknolojilerindeki gelişmelerin yol açabileceklerine dair bir işaret fişeği gibi. Şirket, Almanya’daki konutlarda üretilen elektriği saklamak için sanal depolama hizmeti sunmaya başlıyor.

Geçtiğimiz yıl Avustralya’da 100 MW’lik dev bir bataryayı devreye alan ABD’li Tesla ise yine aynı ülkede bu kez 50 bin konuta ücretsiz güneş panelleri ve bataryalar kuracağını duyurdu. Bu arada Tesla, bataryaların temel girdisi lityumu Şili’de üretmeyi de programına aldı. ABD ve Alman şirketleri çalışır da İngilizler durur mu? İngiliz enerji depolama şirketi Arenko, GE’nin tedarik edeceği ekipmanla 100 bin konutun kesintisiz elektrik ihtiyacını karşılayabilecek ölçekte bir saklama sistemi kuracağını açıkladı.

Elektrik büyük ölçeklerde saklanabilir hale gelince enerji oyununun yeniden şekillenmesi kaçınılmaz. Saklama imkanlarının güneş ve rüzgar gibi kesintili kaynaklardan üretilen elektriği üretildiği yerde tüketilebilir kılması, şebekelerin geleceğine dair planların da gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor.

Bakalım gelecek nasıl şekillenecek?